Mustafa KOLCU

Tarih: 22.12.2025 15:36

YOLCU YOLUNDA GEREK

Facebook Twitter Linked-in

İslam, insanlığa inen ilahi nizamın adıdır. Bu nizama bütün insanlık evvelden ahire kadar davet edilmektedir. Davete icabet edenlere büyük nimetler ihsan edilirken ve edilecek iken;  nankörleri ise her alanda sıkıntı dolu hayat beklemektedir. “Kim de beni anmaktan yüz çevirirse mutlaka sıkıntılı bir hayatı olacaktır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz.” (Ta Ha Suresi 20/124) sözünün sahibi Allah’tır.

Nimet Tamamlanınca

Rahmanın son ikazını ve çağrısını içinde bulunduran Kur'an-ı Kerim kemale erince:” Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim.”(Maide Suresi 5/3)  buyurularak, insanlık için en üst seviyede bir yaşam biçiminin sınırları belirlenmiş oldu. İnsana lazım olan ne varsa artık hazırdır. Yapılması gereken İslam’ın sınırları dâhilinde hazır olan bilgi ile güzel ahlakı kuşanıp yola devam etmektir.

İslam'ın vaat ettiği hayattan daha değerli veya ona denk olan hiçbir öneri yoktur. En iyi bilen en iyi olanı indirmiş, ”Allah katında din, şüphesiz İslam'dır.”( Al-i İmran 3/19)buyurmuştur.  Artık vahye muhatap olan insan, iradesi ile aldığı kararların İslam ile ilişiğini kurup kurmamaktan sorumludur.

İlk Öğrendiklerimiz

İlk dini eğitimin ana cümlesi rabbim Allah, dinim İslam, kitabım Kur'an-ı Kerim, peygamberim Muhammed Mustafa (sav)ifadeleridir. İnsanın artık İslam diye sığınıp korunacağı,  rabbim diyerek yöneleceği, kitabım diyerek okuyacağı, örneğim diyerek ardına düşeceği peygamberi olmuştur. Ne, mutlu insana onur ve izzet dolu yolun yolcusudur. İslam nimeti tamamlanmış başka nimetlere yolculuk başlamıştır.

Yol Kazaları

İslam'ın her alanda müminlere vaadi felaha, huzura ermeleridir. Öyleki İslam'ın yolunda olanların diriside ölüsüde kıymetli ve kazanmışlardır. Allah Rasûlü'nün hidayet çağrısını kabul edip, sadakat gösterenlerin, akıbetleri hep hayır olur. Yolun adı İslam sonu selamet olur. Acıları sabırla sevinçleri şükür ile rahmete dönüşür.

İmtihanın bir parçası olan günaha delalet eden hatalar ise kasıt ve ısrar olmadıkça İslam'ın yolcusuna engel olamaz. Düşen kalkar, uyuyan uyanır, susan konuşur… yol devam eder.

Gönül Aynası

İslam’a tabi olanların önceliği rabbin rızasıdır.  Önceliği böyle olanların hayatı da ona göre şekillenir. Bu da inen hükümlere itaat etmek ile mümkündür. Herkesin niyetini, yaptığı işte sadakatini bir kendisi bir de Allah bilir.

Allah'ın huzuruna varıldığında okuyacağımız yaşam kitabımız ile yüzleşmeden önce hep temiz kalmak, İslam'ın aydınlığı ile kötülüklerden arınmaya ciddi önem vermek gerekir. Kişi kendisine ayna tutarak İslam yolundan razı olup olmadığını düşünmelidir. Başkasının ikazını beklemeden kendisini ikaz etmelidir. İman edenler, elde ettikleri imkânlarda İslam'ı mihenk taşı olarak görmelidirler. Duruma göre duruş göstermek yerine, her durumda İslam'ın çizgisini gösterir. Her yolun yolcusu değil, İslam'ın  sabrı kuşanmış yolcusudur.

Yoldan Çıkmadan

Yoldan çıkmanın birçok çeşitleri vardır. İman yolundan çıkanların en çok yaptıkları ise İslam’ı, çıkarlarına ve çağlarına yakıştıramamalarıdır. “Bunun sebebi, Allah'ın indirdiğini beğenmemeleridir. Allah da onların amellerini boşa çıkarmıştır.” (Muhammed Suresi 47/9)

İslam’ın haberlerine aykırı her tutum, asıl olana zarar vereceğinin unutulmaması gerekir. Hiçbir iman iddiası Cennete gidebilmenin güvencesi değildir. Güvence de olan,‘imanını koruyabilenlerin’ cennete gideceğidir.  Huda olan Allah, emirleri ile yolu sabitlemiş, yasaklar ile de yolu koruma altına almıştır. Ömür denilen bin bir kararların alındığı bu yolda olmak kadar, yoldan çıkmamakta önemlidir.

Bir yolcu varacağı yer için gideceği yol çok iyi bilse de uçurumu gösteren levhayı dikkate almasa ne olur? Yolcu yanlışı seçtiği için kaybeder. Dinim İslam diyen insan, bazı emirlerini beğenmese ne olur? İnsan elindeki nimeti kaybeder.

Allah'ın”Eğer inkâr ederseniz bilesiniz ki Allah’ın size ihtiyacı yoktur; ama O, kullarının nankörlüğüne razı olmaz, şükrederseniz bu tutumunuzdan hoşnut olur. Hiç kimse başkasının günah yükünü yüklenmez; sonunda dönüşünüz rabbinize olacak, ardından O, neler yapıp ettiğinizi size bildirecektir. O, kalplerin derinliklerini bilmektedir”.(Zümer Suresi 39/7) haberini duymazdan gelen, gelecek olan azaptan kurtulamaz.

Allah’ın indirdiğini beğenmeyen, nefsine, evine, ailesine, sokağına, ülkesine, işlerine, idaresine yakıştıramayan,  Rahman’ın rahmetinin tecellisi olan vahyi yok sayan, yokluktan kurtulamaz. Bu öyle büyük azaba dönüşür ki, yokluk her alanı kuşatır. Memnuniyetsizlik her sahada yüzünü gösterir. 

Görmek isteyen insan bir baksın! Yakın çevreden uzak çevrelere kadar, dünyanın her yerinde ‘tamamlanmış İslam nimetinin’ ziyan edilişinin acı sonuçları ortadır.

İnsanın kalbi vahyin yatağıdır. “Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d Suresi 13/28) Kalbi huzurlu olanlar ancak huzurlu toplumları oluşturabilirler. İnsan, yolcusu olduğu dünya hayatını İslam'ın değerlerine göre yaşamaya karar verince çok güzel şeyler olacaktır. Tıpkı güneş doğunca aydınlığın gelmesi gibi.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —