ESAT HOCALAR

Tarih: 24.09.2025 17:11

Mevdûdî 20. Yüzyılı Etkileyen Şahsiyetlerden Biri

Facebook Twitter Linked-in

Tarih boyunca bazı şahsiyetler vardır ki, onlar yalnızca kendi çağlarını değil, gelecek nesilleri de aydınlatan birer kandil olurlar. Ebü’l-A‘lâ Mevdûdî de 20. yüzyılın böyle kandillerinden biridir.

Onun hayatı, ilim ile mücadelenin, fikir ile direnişin, kalem ile cihadın iç içe geçtiği bir yolculuktu. Hem aklı hem kalbi doyuran eserler bıraktı; hem de zulmün karşısında boyun eğmeyen bir direniş mirası. Mevdûdî, kalemiyle sarsan, cesaretiyle ayakta tutan kişiliğe sahiptir.

“Ölüm hükümleri yerde değil, gökte verilir. Ben Allah’tan başka hiçbir merciden merhamet dilenmem. Ailem, yakınlarım ve dostlarımdan da isteğim, namıma af dilemeye kalkışmamalarıdır.”

(Mevdûdî, hakkında idam cezası verildiğinde söylediği söz.)

 

İslam’ın Alt Kıtaya Girişi ve İngiliz Hakimiyeti

İslam, Hint alt kıtasına 8. yüzyılda Müslüman tüccarlar aracılığıyla girdi. Zamanla bölgede büyük bir medeniyet kuruldu ve derin izler bırakıldı. Ancak 1858 yılında İngilizlerin bölgeye hâkim olmasıyla Babürlüler (Müslüman-Türk devleti) sona erdi. Aynı İngilizler, 1922’de Osmanlı Devleti’ni ve 1925’te Kaçar Hanlığı’nı da ortadan kaldırarak Müslüman dünyasına karşı uzun soluklu bir mücadele başlattılar.

 

Hilafet Hareketi ve Osmanlı’ya Destek

Mevdûdî, çağımızın büyük âlim ve mütefekkirlerinden biridir. Güçlü hitabetiyle gönülleri etkileyen, ikna edici ve velûd bir yazar; aynı zamanda hukukçu, iktisatçı, cesur bir lider ve boyun eğmeyen bir dava adamıdır.

Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyılın sonlarına doğru dört bir yandan saldırıya uğraması Hindistanlı Müslümanların tepkisini çekti. Bu çerçevede başlatılan Hilafet Hareketinde Mevdûdî de aktif rol aldı. 1919–1924 yılları arasında bu hareketin içinde önemli görevler üstlendi. Ellerindeki imkânlarla Osmanlı’ya hem maddi hem de manevi destek sundular.

 

Hayatı

Mevdûdî, 25 Eylül 1903’te Hindistan’ın Haydarâbâd (bugünkü Maharaştra) eyaletine bağlı Evrengâbâd kasabasında doğdu. Büyük dedesi Ebü’l-A‘lâ’nın adı kendisine verildi. Hz. Hüseyin’in soyundan geldiği için “Seyyid Ebü’l-A‘lâ” olarak anıldı. Soyu, Çiştiyye şeyhlerinden Mevdûd-i Çiştî’ye kadar uzanmaktadır.

Annesi Rukiye Begüm, Âlemgîr Evrengzîb döneminde Orta Asya’dan Hindistan’a göç eden Türk asıllı bir ailenin kızıdır. Babası ise oğlunu İngiliz eğitiminden uzak, özel hocalarla yetiştirdi. Mevdûdî küçük yaşta Arapça, Farsça ve İngilizce öğrendi; özel eğitimle yetişerek ilmî temellerini güçlendirdi.

 

İlmî Kişiliği ve Eserleri

Mevdûdî, fıkıh, ekonomi, siyaset, tarih, siyer, sosyoloji, kültür tarihi ve Kur’an ilimleri üzerine eserler kaleme aldı. Çalışmaları dünyanın pek çok diline çevrildi. Yüzyılımızın en büyük İslam âlimleri ve mütefekkirleri arasında yer alır.

 

Başlıca Eser Alanları

Tefsir, Hadis ve Siyer

Akaid

Fıkıh

Siyaset

Eğitim

Kadın

 

Diğer Eserler (ör. Kadıyanîlik Nedir?, Selçuklular Tarihi, İslam’da Ekonomi, İslam ve Yeni Ekonomik Teoriler)

Türkçeye Çevrilen Bazı Eserleri

Kur’an Meali (Çev. Durmuş Bulgur)

Hicab

Kur’an’a Göre Dört Terim

Tefhimü’l-Kur’an

Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamber’in Hayatı

Hilafet ve Saltanat

Gelin Bu Dünyayı Değiştirelim

İslam’da Hükûmet

İslam Hukukunda Sünnetin Yasal Konumu

Sünnetin Anayasal Niteliği

İslam Davetçilerine

İslam Savaşçısının Ahlaki Stratejisi

 

Vefatı

Ebü’l-A‘lâ Mevdudî, 1979 yılında vefat etti. Ardında sadece eserler değil, aynı zamanda fikir ve hareketleriyle tüm İslam dünyasında derin bir iz bıraktı.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —