ESAT HOCALAR

Tarih: 15.09.2025 15:12

İşgalci Siyonistlerin Karşısında Küresel Vicdan Yükseliyor Damlalar Çoğalıyor

Facebook Twitter Linked-in

13 Eylül 2025 günü saat 15.25’te, İtalya’dan denize açılan Küresel Sumud Filosu, tarihin en geniş çaplı kitlesel “sivil reaksiyonu” olma yolunda ilerleyen bir vicdan hareketine dönüştü. Bu sadece birkaç geminin seferi değil; farklı dinlerden, dillerden, ırklardan, coğrafyalardan ve renklerden binlerce insanın, insanlığın ortak namusunu savunmak için aynı vicdanda birleşerek Gazze’ye doğru akmasıdır.

İşgalci Siyonistlerin karşısında büyüyen bu vicdan dalgası artık sadece Gazze’nin dar sokaklarından veya halkı Müslüman ülkelerin ve diğer coğrafyalardaki Müslümanların yüreklerinden taşmıyor. Dünyanın dört bir yanından akan küçük akıntılar, devasa bir sele dönüşüyor. Bu sel, küçük damlaların birleştiği derelerden nehirlere, oradan da deryalara uzanan tabii bir akışla büyüyor. Sosyal hayatın değişmez kuralıdır: Biriken öfke, ortak vicdanla buluştuğunda önünde hiçbir güç duramaz.

Bu sürecin kökenleri, on beş yıl önce (2010) Mavi Marmara ile başlayan direniş dalgasına uzanır. O ilk çıkış, yalnızca Doğu’nun değil, Batı’nın da vicdanlı insanlarını harekete geçirmişti. Ardından Maldeen ve diğer insânî yardım girişimleri geldi. Her biri, işgalin vahşetini dünya kamuoyuna taşıyan birer meşale oldu. O zaman tek bir geminin bile işgalci Siyonistleri nasıl telaşlandırdığını görmüştük. Bugün ise o meşaleler küresel bir aydınlığa dönüşüyor ve Küresel Sumud Filosu bu sürecin en güçlü halkasını oluşturuyor.

Artık mesele yalnızca bir Filistin/Gazze meselesi değil; bu, insanlığın haysiyetini savunma meselesidir. Küresel Sumud Filosu’na katılanlar arasında Güney Amerikalı sendikacılar, Avrupalı akademisyenler, Afrikalı din adamları, Asyalı öğrenciler var ve hatta İsrailli vicdan sahiplerinin desteği var. Bu, artık sınırları aşan küresel bir duruştur.

Uluslararası medyanın önemli bir kısmı, Siyonist işgalin gizlediği vahşeti artık perdeleyemiyor. Sosyal medyada her gün milyonlarca insanın paylaştığı görüntüler, işgalcilerin propaganda barajlarını yıkıyor. Dünyanın dört bir yanında sivil toplum kuruluşları, sendikalar, üniversiteler, kilise ve sinagog cemaatleri, hatta bazı parlamento üyeleri bile bu akışa katılıyor. Güney Amerika’dan Asya’ya, Avrupa’dan Afrika’ya, Avustralya’ya kadar her kıtada düzenlenen gösteriler, işgalcilerin giderek yalnızlaştığı ve küresel ölçekte tecrit edildiği düşüncesi derinleştiriyor.

Birleşmiş Milletler raporlarından insan hakları örgütlerinin belgelerine kadar pek çok uluslararası kurum, Siyonist işgalin suçlarını kayıt altına alıyor. Katliamların, bebek ve çocuk ölümlerinin, zulmün görüntülerini başta AA olmak üzere yerel ve uluslararası ajanslar kayda geçiriyor. Bu kayıtlar, tarihin bir gün mutlaka işleteceği adaletin delilleri olarak birikiyor ve biriktiriliyor. Kamuoyu vicdanı, işgalcilerin satın alınmış lobilerinden ve milyar dolarlık propagandasından çok daha güçlü hâle gelmiştir.

Küresel sel büyüyor. Bu sel, işgalcilerin tanklarını, uçaklarını, lobilerini, medya tekelini, hatta korku imparatorluklarını aşacak kudrette. Çünkü bu, gönüllerin ve ruhların selidir; ne kurşunla durdurulur ne propaganda ile susturulur. Sel büyüdükçe şelaleye dönüşecek, şelale gümbür gümbür akacak ve Siyonist işgalcilerin bütün barajlarını yıkacaktır. Bugün büyüyen bu akıntı, yarın bir deryaya dönüşecektir.

Bugün yaşananlar, işgalci Siyonistler için yalnızca bir meydan okuma değil; aynı zamanda sonun başlangıcıdır. Çünkü tarihin hükmü açıktır: Zulüm ne kadar güçlü görünürse görünsün, ne kadar büyük olursa olsun bir gün mutlaka kendi üzerine yıkılır.

Vicdanlar sel olmuş akıyor. Bu akışın önünde artık kimse duramaz. Şimdi bütün insanlığa şu soruyu sormak gerekir:

Gazze’ye ulaşan bu selde, siz hangi damla olacaksınız?

Damlalar Çoğalıyor 

İşgalci Siyonistlerin Karşısında Küresel Vicdan Yükseliyor.

Sumud (صمود) Filosu, Hz. Musa’nın Firavun’a karşı Nil üzerindeki yolculuğu gibi olsun.
Hz. Musa'nın o yolculuğu, Firavun’un ve zulüm düzeninin sonunu getirdiyse; bugün, Küresel Sumud Filosuna iştirak eden kardeşlerimizin denizlere açılan yolculuğu da işgalci Siyonistlerin, zalim Netanyahu’nun ve bütün işgal düzeninin sonunu getirsin.

Ve dönüşleri, Hz. Musa’nın denizi yararak zaferle dönüşü gibi olsun. Zulmün karşısında direncin, sabrın ve imanın zaferiyle insanlığın yüzünü ak etsin.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —