Yüce Rabbimiz her şeyi çift yaratmıştır…
Her canlıyı bir çok renk, ebat ve tat'da yaratmıştır…
Bu böyle olduğu ve yaratılmış olan canlılar birbirine benzedikleri halde, hiç bir yaratılmış diğerinin birebir aynısı değildir…
Tek ve eşi, benzeri olmayan sadece yüce Rabbimizdir (cc)…
Biz insanların farklı farklı olmamız, Rabbimizin bir mucizesi, yaratmadaki üstünlüğü, sanatı ve şah eseridir…
Farklılıklarımız biz insanlar için bir zenginliktir... Farklı dilleri konuşmamız, farklı renklerde, farklı coğrafyalarda, farklı farklı düşünce ve inançlara sahip olmamız da ayrı bir güzellik, nimet ve rahmettir…
İnsanı yaratan Allah (cc), yine insana kendini ifade edebilme, konuşma, düşüncelerini aktarma özelliği vermiştir…
Bu özellik sayesinde insan, karşısındakilerle iletişim kurmakta, derdini, meramını, mesajını, fikir ve düşüncesini ifade edebilmektedir…
Yüce Rabbimiz (cc) Rahman suresinde;
İnsanı O yarattı.
O'na anlama ve anlatmayı öğretti.. Rahman suresi 3/4
Konuşmak, kendini ifade etmek, okuyup, anlayıp ve yorumlamak insanın en önemli vasıf ve meziyetlerinden birisidir…
İnsan bu mücehhez, mümeyyiz vasıf ve özellikleri dolayısıyla da, diğer yaratılmışlardan daha seçkin ve üstündür.…
Muhalif ve farklı olanın kötü, gayrimeşru olduğu kabul edilen bir toplumda, coğrafyada yaşıyoruz…
Aslında muhalif olmak, daima kötü değildir…
İslam yekpare, tek tipçi, tepeden inmeci ve dayatmacı bir din değildir…
Toplumun tüm kesimlerini birlikte yaşama, birbirlerinin hak hukuk ve sınırlarına riayet etmek şartıyla, yek diğerinin hak ve hukukunu korumayı emreder…
Bu konuda Hazreti peygamberin Medine'deki Medine vesikası çok güzel bir örnektir…
Orada tüm inanç gruplarının birlikte herkesin inancında, ibadetinde, sosyal ve kültürel yaşantısında özgür olduğu ve bir başkasına baskı ve zulüm yapmadı, ortak vatan savunmasında birlikte hareket edildiği bir anlaşma yapılmıştır…
Farklılıklar zenginliklerdir…
Farklılıklarımız ayrışmamıza değil, birleşmemize, birlikte hareket etmemize ve zenginleşmemize sebep olmalıdır…
Nihayetinde, her toplum kesiminin inancı, geleneği ve düşüncesi kendisine aittir…
Bu hususta devlete düşen de, adalet ile toplum kesimlerinden hiç birine taraf olmadan, adaleti gözetmesidir…
Tüm toplum kesimlerinin inancı, ırkı, rengi ne olursa olsun, herkesin insan olması noktasından hareketle din, mal, nesil, akıl, can ve mal emniyetinin sağlanmasıdır…
Yine herkesin kendisini tek doğru ve mutlak doğru olarak kabul ettiği ve diğer inanç gruplarını ise, bu doğrunun dışına iten, dışlayıcı, tekfirci tek tipçi düşünce ve anlayışlar doğru değildir…
Herkesin doğrudan anladığı farklı olabilir…
Doğru bir tanedir... Ama doğruyu farklı yorumlayan birçok yorum bulunabilir…
Kendi anlayış ve yorumumuzu mutlak doğru ve kabul edilmesi gereken, diğer yorumları ise, mutlak yanlış ve reddedilmesi gereken bir sapkınlık ve düşünce ve inanç olarak telakki etmemiz çok yanlıştır…
Önemli olan birlikte, barış içerisinde, daha münefeh, daha gelişmiş, kalkınmış, ilerlemiş daha medeni bir toplum ve ülke oluşturmaktır…
Bunun yolu da farklılıklara hoşgörüyle yaklaşıp, farklılıklarımızla beraber birlikte yaşamayı başardığımız gündür…
Çok kültürlü, çok farklı yapılarda, çok farklı siyasi, sosyal ve inanç gruplarından oluşan grupları, yapıları barış içerisinde, birlikte bir medeniyet oluşturmak tek çözüm budur…
İçinde bulunmuş olduğumuz islam dünyası insanların ve grupların birbiriyle kavgasından, savaşından ve mücadelesinden ilerleyememekte ve kör bir iç kavga ile toplumlar fakirlik, yoksulluk, çaresizlik içerisinde yok olmaktadırlar…
Asıl olan insanları ve toplumları kültür, sanat ve medeniyet açısından dirlik, birlik ve beraberlik ve barış içerisinde her açıdan yükselip, ilerlemiş ve birlikte yaşamayı başarmış bir toplum haline getirmektir…
Ayrıştırıcı değil, birleştirici bir dil kullanmak önemlidir…
İnsanları birbirine düşman ve rakip olarak kışkırtıcı bir dil ile, bu ümmeti ve bu coğrafyayı ayakta tutmamız olası bir şey değildir…
Böylesi bir toplumun oluşturulup, insanı merkeze koyan ve insanların her türlü can, mal, akıl, nesil ve din emniyetinin garanti altına alındığı mürefte bir islam dünyasında buluşmak, görüşmek temennisi ile…
Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık.. Hucurat/ 13
Selam ve dua ile...