Öğretmenler Günü, dünya genelinde öğretmenlik mesleğinin önemini ve öğretmenlerin topluma katkılarını vurgulayan özel bir gündür. Birçok ülkede farklı tarihlerde kutlanmakla birlikte, uluslararası düzeyde 5 Ekim tarihi, öğretmenler için ortak bir anlam taşır. 1966 yılında Paris’te gerçekleştirilen “Öğretmenlerin Statüsü Hükûmetler arası Özel Konferansı”nın sona erdiği bu tarihte, UNESCO ve ILO temsilcileri tarafından “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi” oy birliğiyle kabul edilmiştir.
Bu tavsiye, öğretmenlik mesleğinin hak ettiği itibarı kazanması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve öğretmenlerin toplumsal statüsünün güçlendirilmesi amacıyla alınmış tarihi bir karardır. Bugün, 5 Ekim günü, öğretmenlerin eğitimdeki rolünü onurlandırmak ve onların karşılaştığı zorluklara dikkat çekmek için kutlanmaktadır.
Türkiye’de Öğretmenler Günü ve Tarihsel Arka Plan
Türkiye’de Öğretmenler Günü’nün kökeni, 1928 Harf İnkılabı’na kadar uzanır. Kamâl Atatürk’ün liderliğinde gerçekleştirilen bu reform, halkın eğitim seviyesi ve okuma-yazma oranını artırmak için önemli bir adım olarak sunulmuş; ancak bu adımın, sadece okuryazarlık oranını artırmaktan çok daha geniş kapsamlı bir amacı olduğu görülmüştür.
Harf İnkılabı, halkın geçmişle bağını koparmayı ve köklü bir kültürel dönüşüm gerçekleştirmeyi hedeflemiştir. İslam harflerinin terk edilmesiyle, halkın mevcut yazılı eserleri okuyamaz hale gelmesi sağlanmış, böylece geçmişle bağını tamamen kesen bir “yeni nesil” oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu değişim, halkın yeni düzene hızlıca adapte olmasını kolaylaştırmayı amaçlamış, eskimez harflerle okuryazarlığın artırılamayacağı iddialarıyla gerekçelendirilmiştir.
Dil İnkılabı da Harf İnkılabı’yla aynı doğrultuda ilerlemiştir. Türkçenin kelime hazinesi ciddi biçimde daraltılmış, toplumsal hafıza büyük ölçüde silinmiştir. Bu süreçte, binlerce yıllık kültürel birikim yok sayılmış, dil üzerinde yapılan müdahaleler adeta bir "suikast" niteliği taşımıştır.
1928 yılının Kasım ayında Bakanlar Kurulu, Atatürk’e “Millet Mektepleri Başöğretmeni” unvanını vermiştir. 24 Kasım ise bu unvanın Atatürk tarafından resmen kabul edildiği gün olarak belirlenmiştir. Türkiye’de Öğretmenler Günü, bu tarih üzerinden şekillendirilmiş ve Harf İnkılabı’nın bir devamı niteliğinde kabul edilmiştir.
Türedi Bir Gün: 12 Eylül Darbesi’nin Gölgesinde Öğretmenler Günü
Türkiye’de Öğretmenler Günü’nün resmi kutlamalarının temeli, 12 Eylül 1980 darbesi sonrası atılmıştır. 1981 yılında, dönemin cunta lideri Kamâlist Kenan Evren, 24 Kasım’ı “Öğretmenler Günü” ilan etmiştir. Bu nedenle, bugünün herhangi bir kutsallığı bulunmamaktadır. Bilakis, darbenin izlerini ve kirli mirasını taşımaktadır.
12 Eylül Darbesi, toplumu baskı altına alan ve özgürlükleri kısıtlayan bir dönemi başlatmıştır. Bu bağlamda, Öğretmenler Günü’nün, darbenin dayattığı sembolik tarihlerden biri olarak görülmesi, günün manevi değerini daha da tartışmalı hale getirmektedir.
Geçmişimize Düşmanlık ve Kültürel Bağların Koparılması
1928 Harf İnkılabı, yalnızca bir alfabe değişimi değil, aynı zamanda toplumsal hafızayı silmeye yönelik köklü bir girişimdi. Bu durum, dönemin hiciv eserlerinde sıkça işlenmiştir.
Bu bağlamda, Akbaba dergisinde yayımlanan bir karikatür, İslam harflerinin terk edilmesi sürecini karikatürleştirerek, bu reformu ilginç bir şekilde ele almıştır. Kadim yazının küçümsendiği ve Latin harflerinin üstün tutulduğu bu eser, Latin harflerinin kabul edilmesini adeta benzersiz bir başarı olarak lanse etmiştir.
Karikatürde, İslam harflerinin kapı dışarı edilmesi hicvedilmiş, buna karşılık işgalci Batılı devletlerin (İngiliz ve Fransızların) kullandığı Latin harflerine duyulan özlem övgüyle vurgulanmıştır. Bu yaklaşım, geçmişimize duyulan düşmanlığın ve Batı’ya olan hayranlığın hiciv yoluyla gözler önüne serildiği önemli bir örnektir.
Bu tür görseller ve hicivler, dönemin reformlarının sadece bir modernleşme adımı olmadığını, aynı zamanda geçmişle bağları koparmaya yönelik bir süreci içerdiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Sonuç
Öğretmenler Günü, uluslararası düzeyde öğretmenlerin toplumdaki önemini hatırlamak ve hak ettikleri itibarı teslim etmek için anlamlı bir gün olabilir. Ancak Türkiye özelinde, bu günün tarihsel bağlamı ve taşıdığı anlam daha karmaşıktır.
Türkiye’de Öğretmenler Günü
Türkiye’de Öğretmenler Günü, hem Harf ve Dil İnkılaplarının hem de 12 Eylül Darbesi’nin mirasını taşır. Bu durum, günün anlamını ve çağrıştırdığı değerleri tartışmalı hale getirmektedir. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığı, geçmişten bugüne gelen izler ve alınan kararlar doğrultusunda, yalnızca sembolik tarihlerle değil, mesleğin itibarını yükseltecek somut adımlarla korunmalıdır.
Son söz: Öğretmenler günü, 12 Eylül Darbesinin, Cunta lideri Kamâlist Kenan Evren'in 1981 yılındaki icadıdır.
Hiçbir kutsallığı yoktur. Bilakis üzerinde darbecilerin ve Cuntanın kiri vardır.
