Bundan 50 yıl kadar önce nüfusumuzun büyük bir bölümü kırsalda (Köy, mezra) yaşıyordu. Tabiatla baş başa olan insanımız hayvancılıkla, tarımla uğraşıyor, çoğu zaman çalıştığı için de sıkılma, bunalıyorum deme gibi bir serzenişi de olmuyordu.
Bugün ise tam tersi olarak nüfusumuzun %80'den fazlası şehirlerde, geri kalanı köylerde yaşamaya başladı. Şehirde kalabalıklar içinde bir köy kadar aileyi barındıran apartmanlar rahat hava almayı, yürüyerek dinlenmeyi bile ihtiyaç haline getirdi.
Bu durumu gören belediyelerimiz belki de görevi sadece suyu, kanalizasyonu, yol ve kaldırımı yapmak, çöpleri temizlemek iken sosyal belediyeciliğe el attı ve insana hizmet adına kendine birçok hizmet alanları açarak gece gündüz, tatil bayram demeden işe koyuldu.
Parklar, millet bahçeleri, kütüphaneler, yüzme havuzları, çok amaçlı yaşam merkezleri, bilim araştırma merkezleri, engelli ve engelsizler için meslek edindirme kursları, hobi bahçeleri, ikinci bahar evleri daha aklımıza gelmeyen birçok hizmeti belediyelerimiz önce düşünüyor sonra planlıyor daha sonra da inşaatını tamamlayıp hizmete sunuyor. Bu da yetmedi kentsel dönüşüm planlaması çerçevesinde eskimiş binaların bulunduğu mahalleleri vatandaşı mağdur etmeden yıkıp onlara yeni, modern ve şehir merkezindeki tüm imkânların bulunduğu mekânlar sunuyor.
Özellikle engelli yaşam merkezleri, çok amaçlı sosyal tesisler, meslek edindirme kursları insanımız ve bu alanla ilgilenen vatandaşlarımız, gençlerimiz ve ileri yaşta olanlar, evinden zor çıkan hastalar ve engelli vatandaşlarımız tarafından büyük beğeni ile karşılanıyor.
Geçenlerde bir arkadaşım şunları söylüyordu. Evinden çıkıp şehre ve uzaklara gidemeyen bir yakınımızı ziyarete gitmiştim. Mahallelerine yeni bir park yapılmış insanların yürüyüş yaptığı, çocukların oynadığı, hasta, yaşlı, genç ve ailelerin banklarda oturup hava aldıkları bir park. Hasta yakınım eşi ile birlikte günlük parka inip az bir zamanda olsa yürüyor, etrafı seyrediyormuş. Bana şunları söyledi. Bu Parkı yapan belediyemizden Allah razı olsun, hiç bir yere gidemiyor evde bunalıyordum, şimdi nefes alacak bir yerimiz var.
Eski adıyla Çifte önü yeni adı ile Gülük Mahallesinde Melikgazi Belediyemizin 80 günde 80 park hizmeti kapsamında yaptığı henüz ismi bile konmamış park, bölge sakinlerinin yürüyüş yaptığı, tanıştığı, çocuklarını eğlendirdiği bir sosyalleşme merkezi haline geldi. Vatandaş aynı şeyi söylüyor belediyemizde Allah razı olsun hapis hayatından bizi kurtardı, nefes alır olduk.
Dua almak, hizmetle hastayı, yaşlıyı, özürlüyü memnun etmek bulunmaz bir nimet. Başkanlarım bıkmadan, yılmadan hizmete devam. Allah hizmetinizden razı, sizlerin de yar ve yardımcınız olsun.
Duacınız bol olsun