Vizyon sahibi olmak; ileri görüşlü ve gerçekçi olmayı, ayağı sağlam basan planlar ve hayaller kurmayı ifade eder. Ciddi okumalar, bilgi, birikim, tecrübe ve yüksek düşünme faaliyeti; insanı vizyon sahibi yapar. Vizyon sahibi insanlar,analiz gücü yüksek insanlardır. Kahve kültürü, sokak birikimi, sorumsuzluk hali insanı vizyon sahibi değil; şarlatan yapar. Yerel ve küresel anlamda her zamankinden daha çok vizyon sahibi insanlara ihtiyaç vardır. Sorumluluk duygusu, insanı nitelikli yapar.
Seni yaratan Rab, sana; “Biz emaneti (sorumluluğu) göklere, yere ve dağlara sunmuştuk da onlar bunu yüklenmekten çekinmişler, (sorumluluğundan) korkmuşlardı. Onu insan yüklenmişti. Şüphesiz ki o (insan), çok zalimdir, çok cahildir.” diyerek seslendi. Sana “sorumluluğun” göklerden, yerden ve dağlardan daha büyük olduğunu söyledi. Hatırlattı. Anlattı.
Nedir sorumluluk? Nelerden sorumluluk? Kime karşı sorumluluk? Kim sorumlu olur? Sorumluluk; canlı ve insan olmaktır. Bireye, aileye, çevreye, topluma, devlete, tarihe sorumluluk. Varlığa karşı sorumluluk. Aklı olan, vicdanı olan, insan olan, özgür olan, düşüne bilen, sosyal olan, daha çok imanı olan; sorumlu olur.
Modernizm dilinde vizyonsuz insan yer almaz. Çünkü modernizm muhatabına yani insana tanrı rolünü yüklemiştir. Tanrılar her şeyi bilir! Her yerde ve her şeyde insan söz sahibidir. Ama hakikatte ise böyle değildir.Çünkü modernizm muhataplarına şu üç yolu gösterir ve öğretir; mutfağın, tuvaletin ve yatak odasının yolunu gösterir. Başka yolları değil…
Vizyon sahibi olamamak, cehalet olarak adlandırılır. Vizyon, cahilliğin zıddıdır. Cahil; bilmeyen, iş bilmez, bilgisiz, tecrübesiz anlamlarına gelen ve halk arasında yol-yordam, ilim-irfandan haberdar olmayan kimsedir.
Ve Allah (cc) “cahillerden yüz çevir” buyurur. Cehaletin safında bulunanların durdukları yerde farklıdır. Az ya da çok tehlike arz edenler. Toplumsal barışı etkileyecek ve düşmanlık tohumu ekecek boyutta olanlar. fitnenin boy atmasına sebebiyet verecek; kin, nefret ve düşmanlık içeren cehalet davranışlarına karşı elbette hür vicdan sahiplerinin dikkatli olması gerekmektedir. Sosyal medya mecraları başta olmak üzere iletişimde bulunan insan ve haber kaynaklarının mutlaka bilinen ve güvenilir olması ve bu kaynaklardan beslenilmesi İslami ve insani bir sorumluluktur.
“Ey inananlar! Herhangi bir kimse, özellikle de kötü huylara sahip biri (fasık) size önemli bir haber getirirse, bu habere göre hareket etmeden önce, onun doğruluk derecesini iyice araştırın; yoksa bilmeyerek bir toplumun hakkını çiğnersiniz de yaptığınıza pişman olur ve uzun süre vicdan azabına mahkûm olursunuz!”
“Kötü huy sahibi” bir birey olduğu gibi; kurum, kuruluş ve devletlerde olabilir. İşte bunlara İslami dilde ‘fasık’ denir. İsrail, fasık mı? Tabi ki, fasık. Hem soykırımcı katil hem de varlık düşmanı. ABD, İngiltere, Almanya vd. sosyal mecralarda sorumsuz ve hesapsız bir şekilde dolaşan haberler ve kaynakları da…
Sana sözün sahibi (sav) “ya hayır söyle ya da sus” dedi…