Umut; yaşamın, hayata tutunmanın, geleceğe yürüyebilmenin en kritik ve en önemli kelimesi ve kavramıdır...
İnsan umut ile yaşar, hayal kurar, geleceği planlar...
Umudunu yitiren insan, her açıdan bitmiş, tükenmiş, yenilmiş, yıkılmış ve ye'se kapılmış demektir...
Umut kırımı, insanları okuyup, düşünüp, anlayıp, üretmekten, hayata atılmaktan, olaylara yön vermekten, bir dava edinmekten ve bedel ödemekten alıkoyan çok kötü bir duygu, durumdur...
Bu açıdan da, her daim insan umudunu diri tutmalı, canlı olmalı ve sadece yaşadığı güne ve döneme ait değil, geleceğe yönelik bir umudu ve ufku da olmalıdır...
Umut, aynı zamanda ufuk demektir...
Gelecek demektir...
Ancak umut sahibi insanlar, diğer insanlara çare, çözüm ve umut olabilirler...
Gerçek anlamda nitelikli, vasıflı, bilgili, donanımlı, emin, kararlı, azimli ve fedakar insanlar, her daim umitvar, umut yüklü ve etraflarına da pozitif umut ve morel saçan ve insanlara yeni ufuklar açan insanlar olmuşlardır...
a) Umut olanlar
b) Umut kıranlar
Umut olmak; onurlu olmayı, gururlu olmayı, irade sahibi olmayı, bilgi, beceri, ehliyet ve liyakat sahibi olmayı, toplum insanı olmayı gerektirir...
Umut olmak, bir vizyon işidir, ruh işidir...
Bu insanlar, hesabi değil, hasbi insanlardır... Çevrelerine hep umut saçarlar, ufuk açarlar... Sorun, sıkıntı ve problemlerin altında ezilmezler...
Her türlü sorun, sıkıntı ve problemlerin üzerine gider ve çözüm üretirler...
Bir insanın, ümitvar olmasının en büyük parametrelerinden birisi iman etmesi, yakini bir imana sahip olması, sırtını Rabbine dayaması ve de her türlü kaygı, korku ve endişelerini yıkıp, yenmesi ile mümkündür...
Ümitvar insan pozitif insandır...
Ümit yitimine ve ümit kırımına müsaade etmez, yapamayacağı şeyler hususunda kimseye ümit vermez...
Umut sömürüsü, umut üzerinden duygu sömürüsü yapmaz...
Umudunu daima canlı ve diri tutar... Onun için yenilgi yoktur.
Her yenilgi zannedilen şeyde de kendisine pozitif zafer ruhu, duygusu ve bakış açısı edinir...
Bu açıdan'da;
1.İman UMUTTUR
2.Tevekkül UMUTTUR
3.Okumak UMUTTUR
4.Sevmek UMUTTUR
5.Ahiret UMUTTUR
6.İyilik UMUTTUR
7.İnfak UMUTTUR
8.Kulluk UMUTTUR
9.Adalet UMUTTUR
10.Şehadet UMUTTUR
11.Dua UMUTTUR... vb.
İnsanlara umut olanlar, kendisinden hayır, iyilik, güzellik, doğruluk, infak, ihsan, dürüstlük ve adalet beklenenler olduğu gibi, yine insanlardan karamsarlık, kötümserlik, çözümsüzlük, ümitsizlik, ye's, kötülük, zulüm, şirk, karanlık, buhran, batıl, şer, çirkinlik ve kabalık anlamında da insanlar vardır...
İnsanların umudunu yitirmesine, umut kırımına, umut yitimine, hayal kırıklığına ve umutların yok oluşuna sebep olan, negatif, kötü ve olumsuz insanlarda vardır...
Umudunu yitiren insan; yaşam sevincini kaybetmiş, hiçbir şeyden zevk almayan, içine kapanık, etki ve tepki vermeyen, cansız, ruhsuz, hareketsiz, bedelsiz, iradesi zayıflamış, özgüveni bitmiş, enerjisi tükenmiş, geleceğe ait hiçbir plan ve projesi olmayan, alıngan, edilgen, soluk, sönük, çaresiz ve çözümsüz insandır...
Başta Peygamberler (as) ve dava sahibi büyük insanlar, gerek fertlere, gerekse'de toplumlara "umut aşılayan" umut vadeden, ümitvar olmalarını, hiçbir konuda umutsuzluğa kapılmamaları gerektiğini, Allah'tan (cc) umut kesilmemesi gerektiğini anlatmışlardır...
Sürekli olarak Allah'ın (cc) insanları imtihan ettiğini ve denediğini anlattılar ve onlara geleceğe yönelik, özellikle de "ahirete yönelik" sürekli umut aşıladılar, ümit verdiler...
İslam'a göre; umudun tümüyle bitmesi (ümitsizlik) inkar olarak değerlendirilmiş, Allah'tan (cc) sadece inanmayan kafirlerin umudunu keseceği, iman edenlerin, hiçbir şart ve ortamda karamsarlığa, kötümserliğe, aşırı şekilde hüzne, kaosa, karamsarlığa, bunalıma, huzursuzluğa, kaygı, korku ve de endişeye kapılmalarının iman ile bağdaşmadığı inancı vardır...
... “Allah’ın rahmetinden/yardımından ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.”
(12/Yûsuf Suresi, 87)
Bundan dolayı, özellikle de içinde bulunduğumuz "Mübarek Ramazan" ayı ki, Mü'minler için af ve mağfiret olma, günahların silinmesi, Rabbimize (cc) daha çok yaklaşma, Rabbimizin (cc) rızasını elde etmek için büyük bir umut kapısı, çare ve çözümdür...
Tüm sorun, sıkıntı ve dertleri güçlü bir iman ve salih amellerle ve de Rabbimiz (cc) ile olan dikey bağlantımızı diri ve güçlü tutarak çözebilir, aşabiliriz...
Yine tüm karanlık, kaos, küfür, hüzün, şirk, günah ve haram badire ve de engelleri, hayatın dere ve tepelerini imanımızdan almış olduğumuz güç ve enerjiyle ve de umut penceresinden ilham alarak aşabilir, yolumuzu bulabilir ve Rabbimizin (cc) istemiş olduğu makbul ve cenneti kazanan kullarından olabiliriz...
De ki: “Ey (çokça günah işleyerek) nefisleri hakkında aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz ki Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, (evet,) O (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) El-Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Er-Rahîm’dir.”
(39/Zümer Suresi, 53)
HAYIRLI RAMAZANLAR
Selam ve dua ile...

