Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Faysal Mahmutoğlu


Silahlara Veda

FFaysal Mahmutoğlu, h24hbr.com’da “Silahlara Veda” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıyı aşağıya alıntılıyoruz.


22 Ekim 2024 tarihinde Bahçeli’nin Öcalan’a yaptığı “Gelsin Parlamento’da DEM grubunda konuşsun!” çağrısına, Öcalan 27 Şubat 2025’te cevap verdi.

Nasıl ki Bahçeli’ni çağrısı toplumda bir heyecan yaratmadıysa Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı da belli bir kesim dışında heyecan yaratmadı. İki çağrı için de temkinli iyimserlik beklentisi devam ediyor. Bunun nedeni de devletin kullanmaya devam ettiği buyurgan ve tehditkâr dil ile devlet aklının kayyum uygulamalarını bir cezalandırma yöntemi olarak sürdürmesi. Öcalan’ın çağrısını Kürtçe okuyan Ahmet Türk, “terör” gerekçesiyle yerine kayyum atanan seçilmiş bir belediye başkanı. Çağrı yapıldıktan sonra da “Gerekirse taş üstüne taş, omuz üstünde baş bırakmayız” söylemi, barış çağrısını boşa çıkartır niteliğinde.

Ancak bu, Barış ve Demokratik Toplum çağrısını önemsizleştirmiyor. Çağrı, dar bir Türk milliyetçisi kesim dışında memleket genelinde olumlu karşılandı.

Ölmenin ve öldürmenin devre dışı bırakılması ve anaların gözyaşlarının dinme ihtimali, olumlu karşılamak için yeterli bir nedendir. Çağrı, ABD yönetimince de olumlu karşılandı. Kürdistan bölgesinin tüm aktörleri destek açıklaması yaptı.

Öcalan’ın çağrısının, devletle uzun soluklu müzakerelerden sonra devlet görevlilerin de içinde olduğu bir ekip tarafından bir uzlaşı metni olarak hazırlandığı anlaşılıyor.

Cengiz Çandar’ın Artı TV’den İrfan Aktan’a yaptığı değerlendirmede sürecin olgunlaşmasında Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid’in (kendisi aynı zamanda Celal Talabani’nin bacanağı) hem Türk yetkilileriyle hem de Kandil ile temaslarda bulunduğu, en çok çabayı da Neçirvan Barzani’in sarf ettiğini aktardı.

Ana muhatabı PKK olsa da çağrı, kamuoyuna ve devlete yönelik konuları da ihtiva ediyor.

Öcalan, net bir şekilde silahlı mücadele döneminin bittiğini, örgütün silah bırakması ve kendini feshetmesi gereğine vurgu yapıp sorumluluğu üstleniyor. Bunun gereğini yapacak olan PKK liderliğidir.

Öcalan’ın çağrısı, “PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.” ifadeleriyle başlıyor. Bu başlangıcın hemen devamında da “…1990’larda reel sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır” diyerek örgütün dayandığı tezlerin çöktüğünü belirtiyor ve ömrünü tamamladığını, feshini gerekli olduğunu ilan ediyor.

Özellikle “ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler” gibi bazı ifadelerin, devlet görevlilerince dikte ettirildiği anlaşılıyor. Zira Öcalan, son yıllarda özgürlüklerin gittikçe daraldığını, ifade özgürlüğünün ve basının nasıl baskı altına alınıp tek tipleştiğini ve Kürtçenin hâlâ bilinmeyen dil olduğunu, bunun da Kürt kimliğinin inkârı olduğunu bilmiyor olamaz.

2023 yılı İnsani Özgürlük endeksine göre Türkiye 165 ülke arasında 128. sırada yer almaktadır.

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı ancak demokrasi ile taçlandırılır vurgusu ile demokratik toplum inşasına yönelik talebi metnin can alıcı noktasını oluşturmaktadır.

Silahlı mücadele döneminin sona erdiğini belirtirken siyaset kanallarının da sonuna kadar açılmasını savunuyor ve burada tüm kimliklerin saygıyı hakkettiğini ve demokratik örgütlenme hakkına sahip olması gereğinin altını çiziyor.

Devletin korkularını gidermek için de “Aşırı milliyetçiliğin savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.” sözleri artık demokratik siyaset dışındaki tüm seçenekleri devre dışı bırakıyor.

Metin özeti: Silahlara veda, birlikte yaşam ve demokrasi talebidir.

Öcalan, bu çağrıyla Kürt kimliğiyle özdeşleştirilen terör parantezini kapattığı gibi demokratikleşmenin önündeki engel olduğu algısını da ortadan kaldırdı.

Esas itibariyle Kürt toplumu siyasi arenada ciddi bir deneyim kazandığı ve yol aldığı gerçekliği karşısında silahlı mücadele seçenek olmaktan çıkmıştı.

Çağrının içeriği kadar servis edilen resim de anlamlıdır. Zira Tuncer Bakırhan’ın sağında oturan kişi 27 Kasım 1978’de kurulan PKK’nın kurucu kadrolarından Hamili Yıldırım’dır. Öcalan’a “Abdullah arkadaş” diye hitap edebilen nadir kişilerden biridir. Eşi Ayten Yıldırım Bekaa’da ajan diye infaz edildi. Hamili Yıldırım 1999 yılındaki Öcalan’ın PKK’nın sınır dışına çekilme ve silahlı mücadeleyi sonlandırma talimatına karşı, Dersim Eyalet Komutanı olarak komutasındaki 400 kişiyle beraber direnen kişidir. Yaşamının 37 yılını hapishanede geçirmiş olup Öcalan’ın yanında kalan beş kişiden biridir. Kandil’in ikna olması için yürütülen müzakere sürecinde Öcalan’ın isteğiyle yer almış ve çağrıyı alkışladığı videosu Kandil’e gönderilmiştir.

Çağrıda Suriye’ye değinilmemesi Kürt çevrelerinin en çok takdir ettiği husus oldu. Zaten SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi de Washington’daki bir basın kulübünün toplantısında video konferans yoluyla yaptığı açıklamada, çağrının muhatabının PKK olduğunu, kendilerini bağlamadığını belirterek Suriye hükümetiyle yürütülen müzakerelerin olumlu yönde seyrettiğini de belirtti. Mazlum Abdi’nin tavrı Suriye’deki siyasal gerçekliğe uygun bir yaklaşım. Zira Suriye’de henüz netleşen bir tablo yok.

Kimi iktidar çevrelerinin açıkladığı gibi silahsızlanmanın Rojava’yı da kapsaması gerektiği konusundaki ısrarı, süreci akamete uğratabilir ve gerçekçi bir talep de değildir. Yurt dışı Kürtlerini bir tehdit olarak görme anlayışından vazgeçilmeli ve dostluk eli uzatılmalıdır.

Ayrıca Rojava’nın geleceğinde bölgesel ve küresel dinamiklerin de rol aldıklarını biliyoruz.

Rojava konusu devlet yetkilileriyle yapılan görüşmelerde mutlaka gündeme gelmiştir. Metinde yer almaması bir mutabakat sonucu da olabilir.

PKK, 1 Mart sabahı itibarıyla Öcalan’ın çağrısına uyarak ilk adım olarak ateşkes ilan etti. Parti kongresini toplamaya hazır olduklarını ancak bunun gerçekleşebilmesi ve başarısı için de Öcalan’ın bizzat yönlendirmesi ve yürütmesi gerekir şeklinde açıklama yaptı.

Bu da üçüncü adımı devletin atması gereğine işarettir ki, umut hakkından yararlandırılıp örgütünün başına geçmesi ve kongre sürecini yürütmesi talep edilmektedir.

Bu iki çağrıdan sonra iktidar, tehdit dili ile meydan okumayı bırakıp gereğini yapmak için bir yol haritası çizmeli ve gerekli adımları atmalıdır.

Burada silahlar bırakıldıktan sonra silahlı yapının ne olacağı hususu önem arz ediyor.

Bu çağrı henüz bir başlangıç.

Bu çağrıyla Kürt sorunu çözülmüş olmuyor. Bu çağrı, devlete önemli bir perspektif sunuyor.

Metinde geçen demokratik süreç, Kürt meselesinin çözümünü de gerekli kılmaktadır.

Metinden ayrı olarak Süreyya Önder’in Öcalan’ın sözlü mesajı olarak açıkladığı bilgi de yazılı metin kadar önem arz etmektedir: “Bu perspektifi ortaya koyarken şüphesiz silahların bırakılması ve PKK’nın kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir.”

Burada hem PKK mensupları için hem de süreci yürüten aktörler için hukuki güvenceler talep edilmekte. Sürecin yürütülmesi yasal düzenlemeleri zorunlu kılıyor. PKK’nın dağdaki kadroları, cezaevindeki ve sürgünde yaşayan mensupları için hukuki düzenleme şart.

Öcalan’ın çağrısının önemli bir sonucu da kimi çevrelerce “Kandil uzantısı” diye suçlanan DEM ve çizgisindeki siyasi oluşumların üzerindeki terör vesayetini kaldırmasıdır.

Taraflar daha önceki süreçlere göre daha deneyimli ve şartlar daha elverişli.

PKK’nın kendini feshetmesi Kürdistan Federal Bölgesini, Rojava’yı ve Türkiye’deki Kürt siyasetini rahatlatacaktır ve Kürt siyasetinin güçlenmesini sağlayacaktır.

Son olarak şunu söylemek mümkün: Eğer bu süreçler herhangi bir kazaya veya darbeye maruz kalmadan tamamlanırsa, Abdullah Öcalan’ı yakın gelecekte hem Türkiye’de hem de Orta Doğu’da siyasi bir aktör olarak görmek sürpriz olmayacaktır.

 

Kaynak: Farklı Bakış

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR