Öğretmeni sadece öğreten olarak ele alırsak başta anne olmak üzere, baba, usta, komutan, abi, abla vb birçok zümreyi öğretmen olarak değerlendirmemiz mümkündür.
Çünkü hepsi bir şeyler öğretmektedir.
Öğretmeni sadece okulda aldığı maaşa karşılık ders veren birisi olarak görürsek bunun adı da bilgi tüccarlığı olur.
Yani öğretmen bilgisini satan kişidir.
Öyle midir gerçekten?
Öğretmen ailesini geçindirmek zorunda olan bir bireydir. Bunun içinde çalışmasının karşılığını almaktan daha önemli ne olabilir diye düşünülebilir.
Doğrudur. Hepimiz aile sahibiyiz ve onun geçiminden sorumluyuz.
Ancak öğretmenlik sadece para için yapılacak bir meslek değildir.
Öğretmenin maaşı için ne kadar değer biçilirse biçilsin azdır. Çünkü bütün meslek sahiplerinin çocukluğunda onu yetiştiren bir öğretmen vardır.
Öğretmen hayatı inşa eden bir bahçıvandır.
İşte bu aşamada söylemek istediğimi açıklıkla söyleyebilirim;
Öğretmenliği sadece parası için yapanlar, bilgi tüccarından başka bir şey değildir.
Her şey paradır diyenler, para için her şeyi yapabilecek ?Para Kulu? zavallılardan başa bir şey değildir.
Öğretmen kendisine emanet edilen yavrucaklara, yeni bir dünyanın kapısını aralayacak kadar engin bir yüreğe sahip erdemli insandır.
Öğrencisinin gözyaşlarından habersiz birinin ?öğretmenim? diye dolaşması kabul edilecek bir şey değildir.
Çünkü öğretmen, öğrencisinin gözyaşlarının farkına vararak onun hayatına dokunabilendir.
?Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum? denilen öğretmen, bilgi tüccarıyla karıştırılmamalıdır.
?Harf? bir işarettir. İletişimi yazıyla gerçekleştirmeye yarayan bir işarettir.
İşte aslında öğretmen, hayatı öğretecek işaretlerin farkında olarak, gözlerdeki küçük dünyalarda ne fırtınalar koptuğunun farkına vararak, onları güvenli bir limana çekebilendir.
Ne kadar ücret alacağının hesabından önce, nasıl bir nesil yetiştireceğinin derdinde olandır.
Bununla maaşın ve ücretin önemsiz olduğunu tabi ki söylemiyorum. Bunu söylersem bu da samimiyetsizlik olur. Çünkü geçim aldığımız ücretlerle gerçekleşmektedir.
Yazının bütünlüğünü göz önünde bulundurursak, geleceğin şekillenmesinde öğretmenliğin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaya çalıştığım görülebilir. Ancak böylesine önemli bir iş, cüzdandan önce vicdanı önemseyen yüce yürekli insanlarla gerçekleşecektir.