Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Mahmut Olgun


Leş Kargalarının Bayram Yeri

Mahmut Olgun'un "yeni" yazısı...


Ortadoğu’nun kalbinde, tarih boyunca çok kimlikli, çok dilli, çok inançlı bir toplum yapısıyla dikkat çeken Suriye, son on dört yılda belki de bin yıllık felaketi yaşadı. Bu yıkım ve felaketin sorumluluğunu yalnızca bir aktöre yüklemek mümkün değil.Esad ailesi yönetimi, mezhepçi ve otoriter yapısıyla bu zemini hazırlarken, vekil güçler eliyle Suriye’yi bir jeopolitik satranç tahtasına çeviren küresel ve bölgesel güçler, bu felaketin fitilini ateşledi.

Suriye’de yaşanan ilk ve son büyük kırılmaların arkasında yalnızca dış müdahaleleri görmek yetersiz kalır. Elbette emperyalist güçlerin bölgeyi istikrarsızlaştırma politikaları tartışmasız bir etkendir. Ancak asıl problem, içeride yıllardır varlığını sürdüren tekçi, dışlayıcı ve tahakkümcü zihniyettir. Bu anlayışın kökleri, tarih boyunca İslam’ın adalet ve merhamet mesajını çarpıtan damara kadar uzanır.

Bu damar, Suriye gibi çok katmanlı bir toplumu anlamaktan uzaktır. Dürzileri, Kürtleri, Alevileri, Hristiyanları, hatta farklı düşünen Sünni Arapları dahi dışlayan, yönetimde yalnızca bir kesimin egemenliğini meşru gören bir devlet aklıyla karşı karşıyayız. Bu anlayış, toplumu bir arada tutmak yerine sürekli ayrıştırmış, güven duygusunu zedelemiş ve iç savaşa zemin hazırlamıştır.

Her şeyden önce, Suriye’deki iç savaşın başlangıcı, bir halkın özgürlük ve adalet taleplerine Esad rejiminin zalimane baskısıyla cevap vermesiyle başladı. Barışçıl gösterilere kurşunla karşılık verilmesi, ülkeyi kısa sürede mezhep savaşlarının içine sürükledi. Fakat ne yazık ki bu süreçte muhalefet cephesi de kısa sürede yabancı istihbaratların kontrolüne giren vekil yapılarla kuşatıldı. Dışarıdan gelen silahlar, milisler ve parayla yönlendirilen gruplar, halkın haklı mücadelesini kirletti; kardeşi kardeşe kırdırdı.

Bu ortamda doğan IŞİD ve benzeri terör örgütleri, kafa kesmelerle, toplu katliamlarla ve zulmü “cihad” kılıfına sararak, hem Suriye halkına hem de İslam’a en büyük zararı verdiler. Bu örgütler, sadece Batılıların değil, bölgedeki birçok ülkenin de çıkar aparatı hâline geldi.

Esad sonrası dönem de, Esad öncesinden daha az karanlık değildi. Rejimin otoriterliği gitmiş, yerine düzensiz, çok merkezli, silahlı yapılar hâkim olmuştu. Bir taraf Esad rejimi, bir taraf “rejim karşıtı ama halktan kopuk” dış güdümlü gruplar… Herkes silah taşıyor, herkes kendi mahallesini “devlet” ilan ediyordu ama kimse adaleti konuşmuyordu.

Bu parçalanmışlık, dış güçlerin tam da aradığı zemindi. Her biri kendi adamlarını sahaya sürdü. Kimisi bir mezhebin, kimisi bir etnik grubun hamisi gibi davrandı. Oysa her biri, petrol kuyularının ve coğrafi denklemlerin taşeronuydu. Suriye halkı, vekil savaşların sahnesine dönüştü. Kimin için savaştığını bilmeyen, ama sürekli ölen insanlar yurdu oldu Suriye.

Bugün ise özellikle Süveyda'da yaşanan gelişmeler, Suriye halkının büyük bir oyun ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Dürzi toplumu başta olmak üzere birçok grup, ne Esad rejiminin tahakkümünü ne de dış güçlerin oyunlarını kabul etmek istiyor.

Sesleri net: Ne baasçı otoriterlik, ne radikal örgütler, ne de vekil savaşlar!

Kur’an bu noktada hepimizi şöyle uyarıyor:

“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adil olun! Bu, takvaya daha yakındır.” (Maide, 8)

Ve Hz. Ali (ra) asırlar önce bugün için konuşmuş gibi:

“İnsanlar ya dinde kardeşindir ya da yaratılışta eşindir.”

Suriye’de kurtuluşun yolu ne Esad’da, ne de dış destekli çözümlerdedir. Gerçek çözüm, farklılıkları meşru gören, çoğulcu, adil ve vicdanlı bir yönetim anlayışıyla mümkündür.

Bu topraklarda barış, mezhep dayatmalarıyla değil; adaletle, eşitlikle ve insan onuruna saygıyla tesis edilir. Suriye halkı artık bunu yüksek sesle dile getirmeli.

Evrensel ahlak ve vicdan!

 

Kaynak: urfaninnabzi.com

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR