Seyit Ahmet UZUN

Tarih: 11.03.2019 01:29

Kokuşan İnsanlık

Facebook Twitter Linked-in

Geçen gün bir olay duydum ve şok oldum. Aslında niye şok olduğumu kendi kendime sorduğumda belki de vicdanların derinlerine doğru inen insanlığın orada da yok olduğunu görmekden dolayıydı yaşadığım şok. 
 
Bir güneşlik, altında bir sandalye, bir çay ve simit. Gözleri hüzünlü bir baba. Belki geçmişte yaşadığı bir takım hatalar ve yanlışlar vardı. 
 
Çocuklarından uzak yaşadığı yıllar karabasan gibi günlerine çöktü. Otelde yalnız başına geçirdiği zaman güçlü yılların nasıl da kısa zamanda geçtiğini hatırlatan acı bir tecrübe. 
 
Ve nasıl ki her sabahın bir akşamı  her baharın bir kışı varsa hayata gözlerini açan her canlının da bir yok oluşu vardır. 
 
Vefa iki heceli bir kelimeden çok öte dost bir yürektir. 
 
Dost yürek gözlerini hayata kapatan adamın kızlarını arar. "Babanız öldü. Gelin cenazesiyle ilgilenin."
 
Verilen cevap insanlığın öldüğünün ispatıdır ülkemde. "Biz gelemeyeceğiz. Siz belediyenin kimsesizler mezarına gömün."
 
Belki baba bir zamanlar yanlış yapmıştır. Belki de onlara zarar vermemek için ayrı kalmak zorunda olmuştur. Bilemiyorum çocuğun niçin böyle yaptığını ama bir babayı kimsesizler mezarına terk edecek kadar yüreği katılaşanlardan Allah´a sığınırım. 
 
Bunu Avrupa kültürü olarak görüyorduk. Tatildeyiz. Uzağız. Gelemeyeceğiz. İfadeler baba veya annenin yüreklerde ne kadar yabancilaştığını veya İnsanlığın ne kadar alçaldığını göstermesi açısından ibretlik bir olaydı. 
 
Rabbim katılaşan kalplerden, anne babalarını terk eden çocuklardan, çocuklarını terk eden anne babalardan, evliliği sadece cinsel mutluluk gören anlayıştan, bencil arzularını ilahlastıranlardan Sanat sığınırım. 
 
Ve aile kaybolmakta, kaybolan insanlıkla beraber. 

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —