Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Mahmut Olgun


Düşenin Dostu Yoktur Kalk Bir Tekmede Sen Vur

Mahmut Olgun'un "yeni" yazısı...


Demek ki düşenin gerçekten dostu yokmuş. Tıpkı Kerbelâ’da olduğu gibi; dili Hüseyin’den yana konuşup, kılıcı Yezid’in saflarında sallayanlar… Tarih değişti ama karakterler değişmedi. Dün Kerbelâ’da susanlar, bugün Gazze’de sessiz. 

Evet… Gazze düştü; kalk, bir tekme de sen vur!

İnsan doğar doğmaz düşe kalka büyür. Kundağa sarılır, el bebek gül bebek büyütülür. Bir bebek kenana kucağına atar kendisini. Anne kucağı hem serin hem sıcak olur kendisine. O kucakta huzur arar, huzur bulur. Ardından çocukluk yılları başlar, yavaş yavaş kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenir; her düşüş bir ders, her yara bir öğretmendir. Gençliğin zirvesine tırmanır; kuvvetli, umut dolu ve yenilmez sandığı yıllar yaşar. Fakat zaman geçer, beden zayıflar, bel bükülür, dizler titrer. Ve bir gün, başkalarının eline muhtaç hâlde yeniden çocuklaşır insan. Makara başa sarılır ama bu sefer oyun değil, gerçek bir imtihandır.

Hayat da böyledir: fırtınalarla, savaşlarla, hırs ve kinle örülmüş bir çarkın içinde dönüp durur. Toprak kavgaları, güç yarışları, kan dökmeler… 

Bugün ise İnsanlığın aklı tutulmuş, insanlık vicdan pusulasını kaybetmiş gibidir.

İşte tam da bu çağda Gazze düştü… Çocuklar tozun toprağın içinde, kanlar içinde yere serildi. Oyuncakları kırık, umutları paramparça. Ve şimdi, kurşunlardan bile acı olan bir ölüm biçimi kol geziyor: Açlık. Minik eller boş tencerelere uzanıyor, anneler gözyaşlarını ekmek yerine koyuyor. Karnı doymayan bedenler, yavaş yavaş hayattan kopuyor.Ve koca bir İslam âlemi; milyarlarca kalp, ama ne acıdır ki diller mühürlü, eller bağlı, gözler kapalı... Sadece seyrediyor.

Suskun, dilsiz bir ümmet… 

Gücünü değil, çaresizliğini kuşanmış. Mazlumun çığlığı semaya yükselirken, yeryüzünde yankılanmadan boğuluyor sessizlikte. Yetmedi… Yere düşen mazluma el uzatmak bir yana, kimi zaman sözle, kimi zaman eylemle bir tekme de biz vurduk. Kimi çıkarına, kimi konforuna, kimi de korkusuna yenildi.

Aylardır dünya halklarının gösterdiği tepki, Müslüman halklarda sükûtu hayaldir.

İşte savaşın ve kuşatmanın en karanlık dehlizlerinden bakarak şöyle cevap verilebilir:

Büyük Arap ve İslam partilerinin, rejimlerinin ve güçlerinin ne yazık ki artık zalimlerin vitrinine dönüşüp, özgür gençlere sadece uyuşturucu gibi gelen söylemlerle halkı uyutmaya çalıştığı açıkça ortaya çıktı. Bu yapılar, ümmetin en temiz ve en kutsal değerlerine ihanet etmiş, acziyet içinde kalmış ve samimiyet testinde sınıfta kalmıştır.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR