Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ramazan KAYAN


Dünden Bugüne Ümmetin Serencamı

Ramazan Kayan'ın "yeni" yazısı...


Rivayet olunur ki;

Moğol İmparatorluğunun kurucusu Cengiz Han’ın torunu Hülagu 1258 tarihinde Bağdat’a girerek Abbasi Halifesi Mutasım’ı keçeye sarıp Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür. Şehirde katliamlara başlar ve şehri yağmalar. Kadın, yaşlı, çocuk, hamile demeden bazı kaynaklara göre 200 bin, bazılarına göre de 400 bin kişiyi katleder. Cami, hastane, saray ve benzeri ne varsa hepsini yok eder…

Milyonlarca dini ve ilmi eserin büyük bir kısmını Dicle Nehrine attırır. Hülagu’nun zalimliğini anlatmak için Dicle’nin günlerce kan ve mürekkep aktığı söylenir.

Hülagu o beldenin en büyük âlimi ile görüşmek istediğini bildirir.

Kimse, Hülagu tarafından öldürülmek korkusuyla bu davete icabet etmek istemez.

Zamanın genç âlimlerinden Kadıhan daveti kabul edeceğini söyler. Kadıhan, ufak tefek tıfıl bir gençtir. Daha sakalı bile çıkmamıştır.

Kadıhan, Hülagu ile görüşmek için kendisine bir deve, bir keçi ve bir de horoz verilmesini ister.

Kadıhan, hayvanlarla birlikte çadıra varır. Hayvanları çadırın dışında bırakarak içeriye girer ve kendisini tanıtır.

Hülagu, genci tepeden tırnağa süzer ve Bana göndermek için bula bula seni mi buldular. Gönderecek başka birini bulamadılar mı? diye sorar.

Kadıhan gayet sakin bir şekilde; Görüşmek için iri yarı, boylu poslu birini istiyorsan, bir deve getirdim. Sakallı yaşlı birisi ile görüşmek istiyorsan, bir keçi getirdim. Eğer gür sesli birisiyle görüşmek istiyorsan horoz getirdim. Üçünü de çadırın önüne bıraktım. Onlarla görüşebilirsin! der.

Hülagu karşısındakinin sıradan birisi olmadığını anlar ve şöyle otur bakalım diyerek ilk sorusunu yöneltir:

Söyle bakalım, beni buraya getiren sebep nedir?

Kadıhan gayet sakin bir şekilde;

Seni buraya bizim amellerimiz getirdi. Allah’ın bize verdiği nimetlerin kıymetini bilemedik. Esas gayemizi unutup makam, mevki, mal, mülk peşine düştük. Zevk ve sefaya daldık. Cenab-ı Hakk da bize verdiği nimetleri almak üzere seni gönderdi der.

Hülagu bu sefer ikinci sorusunu sorar: “Peki, beni buradan kim gönderebilir?

Kadıhan: “O da bize bağlı. Benliğimize dönüp ne kadar kısa zamanda toparlanıp, bize verilen nimetin kıymetini bilir, zevk ve sefadan, israftan, zulümden, birbirimizle uğraşmaktan vazgeçersek işte o zaman sen buralarda duramazsın.

İslam tarihinden seçtiğimiz bu kare, İslam dünyasının bugünkü fotoğrafı ile ne kadar da örtüşüyor değil mi?

Moğolların yerine çağdaş emperyalistleri, Bağdat’ın yerine Gazze’yi, Arakan’ı, Doğu Türkistan’ı, Keşmir’i koyuverin değişen bir şeyin olmadığını göreceksiniz…

İş bu rivayetin mevsukiyetini tartışmaya açmak niyetinde değilim, ancak günümüze yönelik çok önemli mesajlar içerdiği kesin…

Anlaşılan o ki, dünden bugüne değişen bir şey yok…

Öncekilerin başına gelenlerin nedenleri ne ise bugün başımıza gelenlerin sebepleri farklı değil…

Hüsran ve hicranı hazırlayan hastalıklar aynı…

Bu zillet, sefalet, esaret ve sömürüden kurtaracak reçete de belli…

Başımıza gelen bela ve musibetlerin birincil nedeni, kendi ellerimizle işlediğimiz cürümler, zulümler, kirli ve karanlık işler…

Özellikle Kudüs ve Gazze sınavında ümmet olarak yaşadığımız çaresizlik ve çapsızlık bir sonuçtur… Hangi günahlarımızın sonucu olduğunu en iyi biz biliriz… İtiraf ve istiğfar etmeliyiz…

Bitmeyen zillet, geciken zafer, gaybi yardımların tecelli etmeyişi biz kaynaklı…

Ümmet olarak yaşamımıza sirayet eden salgın virüsler… Nankörlük, şımarıklık, şatafat, tüketim çılgınlığı, dünyevileşme sarhoşluğu, bireyselleşme bencilliği ve en önemlisi cihadsızlık…

Peki, bu gidişat kaderimiz mi? Hayır… Taksirli kusurumuz… Kahredici ihmalimiz… Gecikmişliğimiz…

Cesur yürek Kadıhan’ın teşhis ve tespitlerinden hareketle toparlanmamız mümkün… Ümmetin makûs talihini tersine çevirmek fırsatına her zaman sahibiz…

Allah günleri insanlar arasında döndürüp duruyor…

İnanıyoruz ki, gün harekete geçme günüdür…

 

Kaynak: milat Gazetesi

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR