Onu tanıyalı yirmi yıldan fazla oldu. Her karşılaşmamızda, her sohbetimizde zihnimde tek bir kanaat kök saldı İshak Uzun Ağabey, Rabbine âşık, Peygamberine sevdalı, Müslümanları candan seven, geniş ufuklu, engin yürekli bir insandı.
Hayatının uzun bir dönemini yurt dışı şoförlüğü yaparak geçirdi. Gittiği ülkeler, geçtiği yollar, karşılaştığı insan manzaraları onun ufkunu açtı; gönlünde ümmet bilincini yeşertti. Sadece mesafeleri değil, gönül sınırlarını da aşmayı bildi.
Tekkeköy’ün Güzelyurt Köyü'nde yaşardı. Orada soluklanır, orada hayat bulurdu. İlçe merkezine indiğinde, işini bitirir bitirmez tekrar köyüne dönmenin yollarını arardı. Doğduğu topraklara sadakatle bağlıydı. Tütün ve fındık tarımıyla, alnının teriyle geçimini sağladı. Emeğini kutsal bilen, helal lokmanın kıymetini bilen bir Anadolu insanıydı.
O, sadece bir köylü, sadece bir baba değildi. Aynı zamanda davası olan bir adamdı.
Evinde, gecenin geç saatlerine kadar süren sohbetlerimiz olurdu. Gönlümüzü aydınlatan, zihnimizi harekete geçiren bu sohbetlerde İslam’ı doğru anlama ve yaşama arzumuz bizi sık sık bir araya getirirdi.
İbadete olan bağlılığı takdire şayandı. Hastalığı ilerlemesine rağmen cami cemaatinden kopmadı. Adeta bedenine değil, kalbine kulak verdi. Hocalarımıza, imam hatip nesline büyük bir hürmet duyar; onların derdiyle dertlenir, sevinçleriyle sevinirdi.
Ne zaman Tekkeköy’e gelse, muhakkak bir yolunu bulur, rahmetli babamdan kalan mekâna uğrar, oturur, bir bardak çay eşliğinde muhabbeti derinleştirirdik. O anlarda zaman sanki yavaşlar, gönlümüz huzurla dolardı.
İslam davasına gönül vermiş üç evlat yetiştirdi. Onları sadece bir baba şefkatiyle değil, aynı zamanda dava adamı sorumluluğuyla büyüttü. Karadeniz’in o tanıdık hırçın mizacına rağmen, kızı Hatice Oktay Abla’ya olan sevgisi beni derinden etkilemişti. Kızım kelimesi dilinden değil de sanki yüreğinden çıkıyordu. Kız evladı bu kadar derin, bu kadar zarif bir sevgiyle sevilir… Bunu İshak ağabeyimden öğrendim.
İki erkek evladı —İslam ve İlyas— bugün onun ardından hem adını hem de davasını yaşatıyorlar. Onların samimiyetli kardeşliği, davamıza olan bağlılıkları; İshak Ağabey’in arkasında ne büyük bir sadaka-i cariye bıraktığını açıkça gösteriyor.
Evet, bu âlemden bir güzel adam geçti. Kutlu davamızın mütevazı yolcusu İshak Ağabey’i Rabbimize emanet ettik. Yüreğimizde yerin hâlâ sıcak, hatıran ise dipdiri… Rabbimizin rahmetiyle karşılaşacağına, onun affı ve ikramıyla ağırlanacağına gönülden inanıyoruz.
Bu dünyada nice güzel insanlar sevdik; ama Rabbimiz şahidimizdir ki, seni bir başka sevdik.
Biz sende Meryem Suresi’nin 96. ayetinin tecellisini gördük: “Şüphesiz iman edip salih amel işleyenler var ya; Rahman, onlar için (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.”
İşte o sevgi, gönlümüzde yer etti. Ve biz bunu cenaze merasiminde de müşahede ettik.
Allah’ım!
İshak Ağabeyimizi rahmetinle kuşat, kabrini nurlarla doldur. Onu affınla, ikramınla ağırladığın kullarının arasına kat. Amellerini kabul eyle, eksiklerini lütfunla tamamla. Geride bıraktıklarına sabır, sebat ve huzur ihsan eyle.
Onun gibi güzel kullarına özlemimizi, sana olan yakınlığımıza vesile kıl. Bizleri de salih kullar zümresiyle haşret. Âmin.
3 Ağustos 2025
Güzelyurt Köyü – Tekkeköy / Samsun