Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Engin GÜLTEKİN


BU GÜN 10 MUHARREM AŞURE GÜNÜ VE ÜMMETİN SESSİZ ÇIĞLIĞI.

Engin Gültekin'in "yeni" yazısı...


Bugün 10 Muharrem… Aşûre günü. Yüzyıllar önce Kerbelâ’da susayan masumların kanı toprağa karıştı. Hz. Hüseyin, ailesi ve dostları zalim bir iktidarın karşısında adaleti, onuru ve hakikati haykırdığı için şehit edildi. Onlar susmadı. Bedelini canlarıyla ödediler. Bugün ise biz susuyoruz. Bedel ödememek için değil; rahatımız bozulmasın diye…

Çocukların gözlerindeki masumiyet, içimizde Kerbelâ'nın yankılarını yeniden diriltti. O gözlerde bir ümmetin acısı var. O gözlerde Gazze var, Kudüs var, Doğu Türkistan, Arakan, Yemen, Şam var... O gözlerde susturulmuş çığlıklar, bastırılmış haykırışlar, mahzun bırakılmış çocukluklar var.

Ve biz hâlâ bekliyoruz…

Peki, neyi?

Emperyalizmin çarkı bütün hızıyla dönüyor. Küresel sömürü düzeni ümmetin damarlarından çektiği kanla besleniyor. Ve bizler, “Hüseyin’in yolundayız” diyenler, hâlâ seyrediyoruz. Sessizliğimizle Yezid’in düzenine oksijen taşıyoruz. Çocuklarımızın ellerine oyuncak yerine moloz veriliyor, anneler gözyaşıyla sabah ediyor, babalar ya toprağın altında ya da zindanda. Ama sözde ümmetin öncüleri ekranlarda, kürsülerde, rahat koltuklarda konforun, imajın ve menfaatin peşinde…

Emperyalistler tarafından sömürülen yerlere yardım gòtürerek kendilerini avutmaktalar. Çünkü sömürü çarkını kırmak ve yardım yapılan insanları bu sömürüden kurtaracak ve projeleri var. Ne de cesaretleri. Biz bu cesareti Kerbala’dan sonra kaybettik.

Kerbela’da parça parça olan hakkın parçalarını bir türlü birleştiremedik.

Bugün ümmet coğrafyası her biri hakkın bir parçasını hakkın tamamı zannetmekte ve hak bende inancıyla avunmaktadır. Şeytan ve dostları ve emperyalist sömürgeciler bu durumdan gayet memnun böl parçala zayıf bırak sonra yut anlayışıyla ümmet coğrafyasını darmadağın etmiş durumda...

Bugün ümmet coğrafyası adeta Kerbelâ’nın coğrafi olarak genişlemiş hâli.

Kerbelâ artık sadece bir çöl değil;

Kerbelâ, Gazze’nin sokaklarında,

Kerbelâ, Şam’ın yıkık mahallelerinde,

Kerbelâ, Keşmir’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Yemen’de…

Ama Hüseyin’in yolunda olduğunu söyleyenlerin çoğu ya susmuş ya da başka gündemlerde boğulmuş durumda.

Ve en acısı da şu:

Zalimlerin cesaretini, mazlumların sessizliği büyütüyor.

Kerbelâ sadece bir matem günü değildir. Sadece yas tutmakla Hüseyin’in izinden gidilmez.

Hüseyin olmak; zalime karşı susmamak, hakkı söylemek, bedel ödemeye razı olmak demektir.

Hüseyin olmak; imanın, onurun ve şerefin hayata dönüşmesidir.

Kerbelâ bir anma değil, bir çağrıdır:

"Zulme razı olma!"

"Saraylarda değil, sokaklarda ol!"

"Güçlülerin yanında değil, hakikatin safında dur!"

Bugün birçok sözde âlimin, yazarın, önderin tek derdi daha büyük bir ev, daha konforlu bir araç, daha geniş bir çevre… Ama mazlumun duasında isimleri yok!

Çünkü meydan boş…

Sözün kıymeti kalmamış…

Sükût, bir duruş değil; bir kaçış olmuş…

Kerbelâ bir sınavdı. Bugün de bir sınav var.

O gün Yezid vardı, bugün emperyalist sistem…

O gün susanlar vardı, bugün menfaat için susan kitleler…

O gün Hüseyin vardı; bugün Hüseyinleşmeyi unutan bizler…

Peki ne yapmalı?

Önce hakikati görmeli.

Sonra yerimizi belirlemeli: Hüseyin’in safında mıyız, Yezid’in düzeninde mi?

Mazlumun yanında mıyız, muktedirin sofrasında mı?

Aşûre günü bir gözyaşı günü değil sadece. Aynı zamanda bir silkiniş, bir yeniden diriliş günü olmalı.

Bu günü sadece bir hüzünle anmak, Kerbelâ’yı tarihin sayfalarına hapsetmek olur.

Oysa Kerbelâ yaşanıyor, hâlâ...

Ve bizden; gözyaşı değil, kıyam,

duygu değil, duruş, sessizlik değil, şahitlik bekliyor.

Unutmayalım:

“Zulme rıza, zulümdür.”

Ve Resûlullah’ın (s.a.v) uyarısı hâlâ yankılanıyor:

> “Zulmü engellemezseniz, Allah sizin de başınıza öyle zalimler musallat eder ki, siz dua edersiniz ama duanız kabul edilmez.” (Taberânî)

Bugün 10 Muharrem…

Bugün sadece yas tutmayalım.

Bugün Kerbelâ’yı anlayalım, yaşatalım.

Hüseyin’in duruşunu alalım.

Yezid’i sadece lanetlemeyelim, sistemini deşifre edelim.

Ve çocuklarımızın gözyaşları üzerinden çıkar devşiren zalimlerin düzenine karşı sözümüz olsun, kıyamımız olsun!

Çünkü Kerbelâ bitmedi.

Ve Hüseyin hâlâ bizden taraf olmamızı bekliyor…

Selam ve dua ile...

 

       Engin GÜLTEKİN

Eğitimci-Yazar-Sosyolog

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR