Müslümanların dünya görüşü her daim kazanmaya mebnidir; kayba mahal olmaz. Onun içindir ki savaşa giden her mücahid iki kazançtan biriyle döner: Şehadet veya gazilik; yaşadığı her şeyi, Allah’tan geldiğinden mütevellit, bir hayra yorduğu gibi.
Kaybetmek bir mağrurluk psikozudur; aldanma. Malumdur ki “ğurur/ ğerre/” kanma, aldanma eylemidir; mağrur ise kendisini kandıran, olmayan bir şeye sahipmiş vehminde olan kişidir.
Kaybedenler mağrur olanlardır. Kaybetmelerinin sebebi ise sahiplenme, hâkim ve iktidar olma yanılgısıdır, dahası hastalığıdır. Erik from’un güzel tespitiyle “olmaya” değil de “sahip olmaya” çalışmalarındandır kaybedişleri.
Kaybedenlerin dünya görüşleri “sahip olmak” dolayısıyla “hükmetmek” üzerine bina olunur. Kendilerine ait olmayana önce “sahip olmak” sonra da “hâkim olmak” yanılgısı insanın en büyük kaybıdır bu yüzden.
Annemi, babamı, eşimi, evladımı, sevgilimi; paramı, evimi, arabamı, bağımı, bahçemi, fabrikamı; mevkiimi, makamımı, tahtımı, itibarımı; ordumu, partimi, cemaatimi, müritlerimi hâsılı sahip olduğum şeyi kaybettim, diye feryat ettiğin an asıl kaybeden sen olursun, farkında olmadan.
Dikkat et! Bunların hiç birisi sana ait değildi; bir kısmı başkalarının sana yaftası / yapıştırması idi ki sana ihtiyaçları kalmadığı zamanda senden çekip aldılar; bir kısmı ise Allah’ın sana lütuf olarak emanet ettikleriydi ki dilediğinde geri aldı.
Peki ya kazanımlarımız? Sahibiyim diyeceğimiz bir şey yok mu üstad?
Elbette var! Yaşadığımız her hadiseden ders çıkarmak! Bu birinci kazancımız olacak. Mihail Muhayne’nin kahramanı Akraş’ın dediği gibi: “Allah musibet vermez, ders verir”
İlaveten;
İlimle mucibince meşgul olursak mesela; hikmet sahibi oluruz,
Ahlaka uygun yaşarsak; iffet sahibi oluruz,
Tek çekincemiz Allah olduğunda ise; şecaat sahibi oluruz.
Hikmetle birlikte iffet ve şecaat bizi Adalet sahibi kılar.
Bunlarla işleyeceğin amellerin ise mülkün, makamın, iktidarın, onurun, haysiyetin, ismin, unvanın hâsılı her şeyin olur ve asla kaybolmazlar, kaybetmezsin!
Mülkümüz fikirlerimizdir, amellerimizdir; makamımız haysiyetimizdir; onurunuz iffetimizdir; hiçbir şeye değişmeyeceğimiz iktidarımız ise duruşumuz yani kimliğimizdir.
“Asra yemin olsun ki, iman edip salih amel işleyen; hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç insan kaybetmiştir”
