Her insanı, yaratıcı Allah (cc)farklı, farklı istidat, özellik ve niteliklerde yaratmıştır.
Hiçbir hususta, kimse kimseye benzememektedir. Bu durum, Allah'ın (cc) kudretinin delillerinden bir tanesidir. Her insan farklı düşünce, inanç, yapı, kimlik, kişilik, anlayış ve de yaşayışı tercih edebilme hakkına ve de özelliğine sahiptir.
Bundan dolayı da, insanların farklı renklerde olması, tabii, fıtri bir olaydır. Rabbimiz (cc) Kur'an-ı Kerim'de, Allah'ın boyası ifadesini ifadesini kullanmıştır.
Allah’ın boyasıyla boyandık.
"Boyaca O’ndan daha güzel olan kim vardır? Biz yalnız O’na kulluk ederiz” (deyin). (Bakara-138)
Bu ayetteki boya(mecazidir) benzetmesi, Allah'ın koyduğu ölçü, yaratışındaki hikmet ve kusursuzluk anlamına gelir.
Yani Allah'ın boyası, Allah'ın boyasından daha güzel boyası olan kim olabilir?
Allah'ın insanı, evreni ve diğer canlıları yaratmasındaki kusursuzluğudur. O hiç bir örneği olmadan, her şeyi en güzel şekliyle yaratandır.
Mü'minlerin boyası İslam, iman, tevhid, kulluk, kardeşlik, ihlas, samimiyet, adalet, paylaşmak, şehadet, ahlak ve de cennet boyası. Allah'ın mü'minler için seçmiş olduğu boya ve isim özeldir. Bundan dolayı da Allah'ın boyası dışında kalan boyalar, (her türlü inanç, düşünce, yaşantı, sistem, rejim) sahte ve batıldır, geçersizdir, önemsizdir, kabul edilemez.
Mü'min ve Müslümanım demek, Allah'ın boyasıyla boyanmak demektir. Allaha (cc) göre düşünmek ve yaşamak demektir. Kur'an-ı Kerim'in bir ayetinde de, onlar(mü'minler) simalarındaki secde izinden tanınır ifadesi vardır. Bundan dolayı da, müminlerin her türlü, küfür, şirk, günah, yalan, hile, ahlaksızlık, adaletsizlik, sömürü gibi fıtrata aykırı, bütün batıl ve cahili kirlerden arınarak, Allah'ın (cc) potasında, boyasında şekil, ruh, renk, kimlik ve kişilik kazanmaları icap eder...
Bu renkleri temelde ikiye ayırabiliriz;
a. Sıbğatullah/(Allah'ın cc yolu, sistemi, düzeni, rengi, grubu, safı, hizbi, taraftarı vb...)
b. Sıbğatuşşeytan/(şeytan ve dostlarının rengi, yolu, yöntemi, sistemi, düzeni vb...)
Şayet bir insan, takva elbisesini kaybetmiş, insani hassasiyetlerini yitirmiş, inancını deforme etmiş, bozmuş ise, o zaman bu boya yıpranır ve dökülür ve insan üzerindeki özellik, nitelik ve de etkisini kaybeder...
Allah'ın boyası/(Sıbğatullah), Allah'ın ipi (Hablullah), Allah'ın evi (Beytullah).
Rabbimiz (cc) biz kullarından, Hablullah'a sımsıkı sarılmamızı, Beytullah'ı gücümüz yettiğinde ziyaret etmemizi ve Sıbğatullâh ile boyanmamızı istemektedir.
Mü'minler'in Allah'ın boyasıyla boyanmaları; Allah'a (cc) göre bir hayat yaşamaları, Allah'a (cc) göre bir düşünce, zihin inşa etmeleri, Allah'a (cc) göre bir yol takip etmeleri, Allah'a kullukta ona hiçbir şeyi O'na şirk koşmamaları, Allah'a göre bir birey, aile, toplum, sistem, idare ve mümin ve Müslümanca bir duruş ortaya koymaları ile mümkündür.
Ancak bugün, Müslüman! olduğunu iddia eden, bireyler ve toplumlar, bu boya, isim, kişilik, duruş, davranış, yaşayış, sistem den uzaklaşarak, kendilerine farklı farklı, cahiliyye'yi ifade eden, batıl boyalar, duruş, inanç, düşünce, kişilik, yapı, anlayış, yaşantı ve sistemler bulmuşlardır.
Allah'ın boyasından uzaklaşan, bu insanlar ve toplumlar, bu boyalarla boyanmakta ve onları kendilerine, yol yöntem, rehber, önder, lider, kurtarıcı, idol, ideal insan kabul etmekte, onlara özenme ve benzemeye gayret etmektedirler.
İçinde yaşamış olduğumuz toplum, giderek Kur'an'ın, Sünnet'in, Tevhidin, Vahyi'n boyasından, renginden, özelliğinden, eğiticiliğinden, yol göstericiliğinden uzaklaşarak, kendilerine yeni renkler ve boyalar, modeller, eğiticiler ve tutunacak dal, ip, kulp, hayat düsturu, nizam ve sistemler edinmişlerdir...
Şüphesiz ki, bizim yöneleceğimiz, sığınacağımız, tutunacağımız, boyası ve rengiyle itminan olduğumuz, sınırlarını Rabbimizin (cc) belirlediği, çizdiği bir dinimiz, kitabımız ve birde önderimiz vardır...
Biz bunlarda karar kılmak, burada sebat etmek, sabırlı olmak ve diğer insanları da, bu emin müstakim, mübin, apaçık olan yola davet etmemiz gerekmektedir...
Her türlü cahili, beşeri, şeytani, tağuti renk, ton, ifadele, yaşantı, hukuk,. sistem, idare, rejim, sulta, saltanat, hüküm ve de sınırlardan uzaklaşarak, onları redderek, en güzel, doğru, emin, Rabbani, değişmez, fıtri, Allah'ın (cc) rengi olan, fıtrat, iman ve İslam, ahlak, adalet rengini bütünüyle benimseyip, içselleştirip bu renge uygun bir zihin, akıl, düşünce oluşturup, özümüzü, ruhumuzu, kalbimizi vede nizam, sistem, yaşantımızı bu renk ve ruhla beslememiz, şekillendirmemiz ve boyamamız gerekmektedir...
Hülasa, tüm kainatta Rabbimizin bu eşşsiz boyasını görmek mümkündür. Rabbimizin hükümünü, hikmetini, tasavvurunu, tahakkümünü mütalaa müşahede etmek mümkündür.
Kainat'ta, milyon çeşit renkte, insan, bitki, hayvan, böcek, çiçek canlı cansız şeyler, Rabbimin (cc) ol emri ve kendilerine sunmuş olduğu, çeşitli renklerde temaşa etmekte, hayatlarını idame ettirmektedirler.
Rabbimizin (cc) hükmünün, hakimiyetinin, egemenliğinin, etkisinin görülmediği, hiçbir canlı yoktur. Çünkü her şeyi o var etmiş ve yaratmış, herşet O'nun eseridi. Ama onu görmek, anlamak, hissetmek için basiretli bir göz, salim bir akıl, sahih bir iman ve sağlam bir yürek, vicdan, iman gerekir...
Selam olsun bu boya ile boyanan ve bu boyada karar kılan müminlere.
Selam ve dua ile...