Müslümanların hep tali görevlere itilmesi gayreti içerisinde olan, kendilerini kurucu irade olarak kabul eden bazı sözde aydınlara birtakım gerçekleri hatırlatmak hissiyatı ile birkaç satır fikir beyanında bulunup basit bir soru sorayım istedim.
Sonda söylenmesi gerekeni başta söyleyeyim ki durumdan ne kadar rahatsızlık duymuş olabileceğimi siz düşünün.
Dünyada ve özellikle yaşadığımız topraklarda, toplumsal değerlerimizi yitirdiğimiz şu günlerde; Müslümanlara olan kinlerinden olsa gerek, yerli yersiz iddialarla hareket eden bazı "sözde yazar ve çizerlerin" bu defa kadrolaşma ile ilgili hedef göstererek karalama yapmasını esefle kınıyorum.
Okuyup doktor, hâkim, savcı, öğretmen vs olan Müslümanların çok tabii olarak toplumun farklı katmanlarında bulunabileceği gibi temel bir hakkını dahi idrak edemeyen bu şuursuzlar hep vardı, muhtemelen Dünya durduğu müddetçe de olacak.
Lakin…
Sözde demokrasi havariliği yapan ama ne hikmetse Müslümanların varlığından dahi rahatsız olan, bulundukları çevreye veya mahalleye tek bir eleştiri getiremeyen bu zevatların; toplumdaki gerçeklere tahammül edememesi, asılsız iddialarda bulunması ve ne yazık ki bunu demokrat kisvesi altında yapması, "Acaba bugün kimin için aynı değirmene su çekiyorlar?" sorusunu aklımda çevirip duruyor…