Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Zübeyir Aydar: Öcalan serbest olmalı, Kürtler anayasada yer almalı

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar, Rûdaw'a yaptığı açıklamada, sürecin başarısı için Abdullah Öcalan'ın serbestçe çalışabilmesi ve Kürtlerin anayasal olarak tanınması gerektiğini vurguladı.

Zübeyir Aydar: Öcalan serbest olmalı, Kürtler anayasada yer almalı

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar, Rûdaw'a yaptığı açıklamada, sürecin başarısı için Abdullah Öcalan'ın serbestçe çalışabilmesi ve Kürtlerin anayasal olarak tanınması gerektiğini vurguladı. Aydar, "Söylemimizi değiştirdik, şimdi sıra karşı tarafta" diyerek topu Ankara'ya attı.

DSG'nin silah bırakmasının ise Türkiye'deki sürecin bir şartı olmadığını vurgulayan Aydar, Kürdistan Bölgesi yönetiminden de sürece daha güçlü destek beklediklerini ifade etti. Aydar, 2026 Newroz'unu Diyarbakır'da kutlama umudunu dile getirdi.

Türkiye’de iktidarın "Terörsüz Türkiye" ve PKK'nin "Barış ve Demokratik Toplum" olarak adlandırdığı süreç, örgütün Türkiye'deki silahlı güçlerini geri çektiğini açıklamasıyla yeni bir evreye girdi.

Kandil'de düzenlenen basın toplantısında bu açıklamayı, PKK'nin çatı örgütü Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok yapmıştı.

Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'taki çağrısının ardından mayıs ayında kongresini toplayan PKK, kendisini feshettiğini duyurmuştu.

Belçika'nın başkenti Brüksel'de, Rûdaw muhabiri Zinar Şino'nun sorularını yanıtlayan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar, sürece dair önemli açıklamalarda bulundu.

"Yeni döneme uygun bir örgütlenme üzerinde tartışmalar var"

Aydar, PKK'nin son açıklamalarında kendisini "Özgür Hareket Yönetimi" olarak isimlendirmesi ve KCK'nin varlığının devam edip etmediği yönündeki bir soruya şu yanıtı verdi:

"Aslında KCK adı uzun zamandır varlığını sürdürüyor. PKK de, diğer tüm yapılar da. Hatta kendilerini sıkça 'Kürdistan Özgürlük Hareketi' olarak tanımlıyorlar. Yani bu yeni bir durum değil, geçmişte de sıkça kullanılmıştı. Ancak şimdi, PKK'nin feshedilmesinden sonra, hareket yeni bir arayış içinde. Toplantılar yapılıyor, tartışmalar yürütülüyor; nasıl bir isimle, yeni döneme uygun nasıl bir örgütlenme kurulabilir diye. Henüz nihai bir karara varılmadığı için, arkadaşlarımız o an için bu ifadeyi uygun görmüş ve kullanmışlar."

PKK'nin "Soğuk Savaş döneminin savaş koşullarına göre" kurulduğunu belirten Aydar, "Şimdi ise dönem değişti. Yeni dönemin gerekliliklerine uygun olarak örgütlenme de değişiyor. Dolayısıyla, yeni bir isim ve yeni bir formla toplumun karşısına çıkmamız muhtemel" diye ekledi.

Zübeyir Aydar, yeni örgütlenmenin ismi üzerinde de bir tartışma yürütüldüğünü ifade etti.

Sürecin başında PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Avrupa'daki örgüte doğrudan yazılı bir mektup gönderdiği açıklanmıştı.

Öcalan'ın yeni bir mektup göndermediğini dile getiren Aydar, ancak Öcalan'ın İmralı'ya giden heyetler üzerinden Avrupa'ya dair de değerlendirmeler yaptığını aktardı.

Zübeyir Aydar, "Fakat yakın zamanda yeni bir mesajın da gelebileceği ihtimali var" bilgisini paylaştı.

"Özellikle lobi ve diplomasi konularında aktifiz"

Avrupa'da Kürt diasporası ve çeşitli devlet, kurum ve halklarla temas halinde olduklarını kaydeden Aydar, "Biz aslında diasporayı Kürdistan'ın bir parçası olarak görüyor ve bu şekilde çalışıyoruz. Özellikle lobi ve diplomasi konularında aktifiz. Avrupa'nın kurumları, devletleri ve halklarıyla, ayrıca dünyanın diğer bölgeleriyle de ilişkilerimiz var" dedi.

Zübeyir Aydar, sürece dışarıdan destek sağlamak için lobi ve diplomasi faaliyetleri yürüttüklerini belirterek, "Hem Avrupa'da, hem Amerika'da, hem de birçok başka yerde bu esas üzerine çalışmalar yapılıyor. Günlük olarak bu konuda toplantılar, konferanslar ve benzeri etkinlikler oluyor" diye konuştu.

"Öcalan serbestçe çalışabilmeli"

Avrupa'da iki yıldır "Öcalan'ın özgürlüğü" için kampanya yürüttüklerini aktaran Aydar, İmralı'da "tecridin devam ettiğini" söyledi. Aydar, şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Öcalan hâlâ orada, tek başına. Evet, birkaç kez heyetler gitti, ailesi ziyaret etti ama her şey çok sıkı bir prosedür içinde devam ediyor. Bu haliyle durum tecrittir. Örneğin, hala medyayla konuşamıyor, heyetleri kabul edemiyor, arkadaşlarını ağırlayamıyor. Asıl mesele şu ki, barış ve diyalog sürecinin yaşandığı bir süreçte, kendisinin serbestçe hareket edebilmesi lazım. Kiminle isterse iletişim kurabilmeli. Medyayla konuşmak isterse konuşabilmeli. Arkadaşları yanında bulunmalı, bir sekreteryası olmalı. Tek bir kişi bu kadar büyük bir işi yürütemez. Bir heyetle, bir sekreterya ve kendi ilişkileriyle bu işi yapabilmeli. Yani aslında karar verilmişti, İmralı'da serbest olmalıydı, misafirleri kabul edebilmeliydi. Şimdiye kadar 'evet' dediler ama henüz gerçekleştirmediler."

Zübeyir Aydar, Öcalan'ın kendilerinden sürekli, "Kürt birliği için çalışmalarını" istediğini ve bunun da "Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK)" üzerinden yürütülmesini vurguladığını söyledi.

 

Devamı >>>



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER