Tarih: 21.02.2023 13:34

Z kuşağının depreme bakışı

Facebook Twitter Linked-in

Kocaeli civarında bir söz vardır. Gençlerin toyluğuna, hayat tecrübesinin az oluşuna vurgu yapılacağı zaman “Deprem görmemiş” derler. Şimdilerde çok kişi “Z kuşağı” diye tanımlıyor. Merak edip sorduk. Kocaeli Akademi Lise öğrencileri, deprem konusunda duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirdiler:

Enkaz altındaki insanlar da ertesi günün hayalini kurup yatmıştı. Birçoğu sabahı göremedi. O gün kırgın olduklarıma yazdım, hiç gocunmadan. Çünkü artık yarınımız yoktu, bizzat şahit oldum. Sıcak evimizden, içtiğim çorbadan, bir bardak sudan, üstümdeki kalın giysiden, her şeyden utandım. Yüreğimin acıdığını hissediyorum. Elimizden hiçbir şeyin gelmemesi kalbime dokunuyor. Sadece dualarım var onlar için. Zeynep Aktin

Farklı bir deprem olsa ve insanların malları evleri değil de vicdanları etrafa dağılsa. Yağma peşinde koşanlar da onları toplasa. Olmaz mı? Yalan haber yapanlara da hırsızlara da lazım olan bu. Malzemeden çalan müteahhitlere, kolon kesen esnafa, bir tas çorbayı altınla yarıştıranlara, denetlemeyi düzgün yapmayanlara da biraz vicdan lazım. Ama hepsinden önce, bize depreme dayanıklı binalar lazım. Furkan Enes Abça

Rüşvet, denetimsizlik ve aç gözlülüğün bedeli vatandaşa ödetildi. Yıkılan binaları görmek, kaynar suyla şekil değiştiren plastiği hatırlatıyor. Evde depreme yakalansak nereye sığınırım diye düşünmeye başladım, her gece bina üstüme üstüme geliyor gibi hissediyor, tavana bakamıyorum. Zeynep Aygün

Kimisi evladının cansız bedeniyle kurtarılmayı bekledi. Kimisi enkaz üstünde yürek burkan ağıtlarıyla annesini babasını kurtarmaya çalıştı. Kimisi yiyeceğini yemedi, enkaz altından çıkmasını umduğu evladının yolunu gözledi. Kimisi umut etti, kimisi umudunu yitirdi. Herkes feryat etti, kimisi göçtü gitti. Yürekler acı ile doldu. Ülkem yasa boğuldu. Enkazda duyulmayan her yakarış, uzaktaki kalplere dokundu. Gökhan Görgün

Deprem durdurulamaz, önlenemez ama etkisi azaltılabilir. Japonya’da gökdelenler büyük depremlerde sallanmaktan öte gitmiyor. Atalarımızın bulduğu sistemi başkaları kullanıyor. Artık biz de depreme dayanıklı binalar yapmalıyız. Peki ya vicdansız kalpler? Kimi dalga geçiyor, kimi ölenle ölünmez deyip geçiştiriyor. Çok yazık. Nefes almakta zorlanıyoruz. Azra Kavran

Son dakikalarda anlarsın bazen her şeyi. Ömrünce çektiğin sıkıntıları, dertleri. İşte o zaman dersin “Her fani gibi geldi benim de bu dünyadan uçma vaktim”. Sonra, diğerlerinden ne farkın olduğunu düşünürsün. Yüzünde hüzünlü bir gülümseme, mırıldanırsın son anlarında: “Ölüm onlara bir kâbus, bana ise bir hediye.” Zeynep Girgin

Günlerce enkazın altında umutla sesini duyurmaya çalışan binlerce yürek. Konuşamıyorum... Kelimeler boğazımda düğüm... Sözün bittiği yer bu olsa gerek. Üzgünüm, kırgınım, kalbim mutsuz. Bedenimde binlerce yara açılmış gibi... Bu acının tarifi yok. Hayatı öğrendim şu birkaç günde. Evin Tunç

“Dur akrep! Dur yelkovan!” diye feryat edesim geldi. Elim tutmuyor, dilim dönmüyor. Her şeyi alın ve salçalı ekmek yediğim o sokağı bana verin. Muharrem Okuyan

Nutkumuz tutuldu. Yaralarını sarmak için yardım etmeye çalıştık fakat onların yarasını azaltmaya gücümüz yetmez. “Telefonumdan altmış bir kişinin numarasını sildim” diyen birini nasıl teselli edebiliriz ki? Bizler sadece içlerinde kanayan yaranın artmaması için çabalıyoruz, el açıp yalvarıyoruz. Zehra Nur Gökbayrak

Depremi öğrendiğimde, yüreğimde bir zelzele oldu. Her duyduğum kelimede yüreğimin binaları tek tek yıkıldı. Öfkelendim, endişelendim ve elbette fazlasıyla üzüldüm, sinirlendim çünkü ilk anda yeterli yardım yoktu, önlem alınmamıştı. Ali Yıldızhan

Herkes bütün imkanlarıyla destek olmaya çalışıyordu. Düşman bildiğimiz ülkeler bile yardıma koştu. Nefes alamadım, yutkunamadım. Kafamda binlerce soru. Ruhum enkaz gibi. Dilimde tek cümle: Allah’ım sen koru... Havin Sıla Aktürk

Daha birkaç gün önce konuştuğum arkadaşımdan günlerce haber alamadım. Ulaşamadım ve en sonunda acı haberiyle yüzleştim. Hiç beklemediğim anda, hiç beklemediğim şekilde. Arkadaşımı kaybettim bu hafife alınan tedbirler yüzünden. Hayallerimiz, planlarımız enkaz altında kaldı Sima’yla. Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Başımız sağ olsun Türkiyem. Rümeysa Kırdar

Uyanamayan çocuklar için birer balon bırakılmış yıkık yuvalarına. Çocukların elleri tutamaz o balonları. Onları öldüren binanın parçaları tutar. İşte en acısı bu. Gülbahar Kınalı

Ancak acılı günlerde birlik oluyoruz. İbn Haldun’un “Zor zamanlar güçlü insanları çıkarır. Güçlü insanlar, rahat zamanlar yaşatır. Rahat zamanlar zayıf insanlar oluşturur. Zayıf insanlar zor zamanlar getirir.” sözünün net bir örneğiyiz. Yalnızca kötü değil, iyi günlerde de tek yürek olmak dileğiyle... Fatma Ersan




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —