YPG/PKK'NİN 70 BİNN KİŞİLİK ORDUSUNA NE OLDU?

Türkiye 9 Ekim’de Kuzey Suriye’ye bir operasyon başlatmış akabinde yaşanan gelişmelerde YPG/Pkk güçleri ciddi bir varlık gösteremeden birçok bölgeyi kaçarcasına terk etmişti.

YPG/PKK

Doğru Haber Gazetesi'inden Faruk KUZU'NUN "KONUYA DAİR" ANALİZİ...

Harekat başlamadan önce dünya basınına gösterişli eda ile açıklamalarda bulunan SDG (Nam-ı diğer YPG Pkk) komutanı,Öcalan'nın manevi oğlu Mazlum Kobani şunları söylüyordu:

“Biz ABD ile Türkiye arasında konuşulan 22 mil’i (yani 30-35 km’yi) kabul etmiyoruz. Ancak 6 mile yani 10 km’lik Güvenli Bölge Planını kabul ederiz! Aksi halde tüm gücümüzle savaşırız!”

Türkiye, harekâtı başlattığında hedefinin 30-35 km’lik bir güvenli bölge olduğunu tüm dünyaya ilan etti, Mazlum Kobani’nin bunu duymaması imkansız. Buna rağmen sahada o gösterişli söylemlerinden eser yoktu.

NASIL SAVAŞTIĞINIZI TÜM DÜNYA GÖRDÜ!

Bunları niçin söylüyorum; gayem kimseyi yüceltmek veya tahkir etmek değil. Gayem “Tüm dünyanın rahatlıkla gördüğü Pkk yalanlarını, Kürd halkının da görmesine yardımcı olmaktır.”

Aynı Mazlum Kobani 17 Ekim akşamı Ankara’da varılan ABD-Türkiye anlaşmasının içeriğinden daha tam haberdar olmadan şunları söylüyordu:

“SDG komutanı Mazlum Kobani, anlaşmayı kabul ettiklerini söyledi.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Kobani, ABD ve Türkiye arasında varılan anlaşmayı kabul ettiklerini ve başarılı olması için ellerinden geleni yapacaklarını” söyledi.

Bu konuda daha kurnaz davranan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Sözcüsü Salih Müslim ise, ABD ve Türkiye'nin vardığı ateşkes anlaşmasına ilişkin El-Erebiye El-Hedes kanalına konuşurken bir siyasetçi edasıyla şunları söylüyor:

“Müslim, Suriye Demokratik Güçleri (DSG) savaşçılarının bölgelerini meşru savunma temelinde sonuna kadar koruduğuna dikkat çekti.

Müslim, “Varılan anlaşmanın maddelerini henüz görmedik. Yönetimimiz ve askeri güçlerimiz var. Tutumumuz anlaşma maddelerini gördükten sonra belli olacaktır” dedi.

Nereden bakarsan bak bol manevra kabiliyeti olan bir siyasetçinin laf-ı güzafından başka bir şey görünmüyor.

-Ne savunması yapılmış, ne savaşçısı görülmüş?

-70 bin savaşçı var, deniliyordu. Ne oldu bu savaşçılara?

-Mazlum Kobani ile S.Müslim arasındaki açıklama farkı da neyin nesi? Herkes biliyor ki S.Müslim defalarca dünyaya seslenerek yardım talebinde bulunuyordu. Şimdi kalkıp “Bakarız!” demesi tamamen siyasi manevra. 

-Pence ve Pompeo YPG/Pkk'nin neyi oluyorlar? Anlaşma için neden bunlar masaya oturuyor?

YPG/Pkk yetkilileri Kürd halkına yalan yanlış propagandalarını sürdürürken Baas Rejiminden de tehditkar açıklamalar geliyor.

Esed'in danışmanı Buseyna Şaban, anlaşmanın muğlak olduğunu söyleyerek;

“Suriye Demokratik Güçleri konusunda önemli adımlar atıldığını belirtti. Tüm konuların bir anda çözülmesinin gerekmediğini dile getirdi. Buseyna Şaban “Ayrıca Suriye'de Kuzey Irak'taki gibi bir oluşuma Şam'ın izin vermeyeceğini” dile getirdi.

Kısacası yakın gelecekte görünen o ki: “Kuzey Suriye’deki Kürd halkı YPG/Pkk’nin mezalimi ve yanlış adımları yüzünden bugünleri mumla arayacak!”

Marksist-Leninist ideolojiye sahip, Kapitalist ekonomik modeli uygulayan, seküler-komün yaşamı benimseyen ve gerçekten dünyada “Nev’i şahsına münhasır” oldukça garip bir örgüt olan Pkk’nin, Kürd halkını propaganda gücüyle peşinden sürüklemesi ibretlik bir durum olup ders kitaplarına geçecek niteliktedir.