Tarih: 12.07.2025 23:14

Ve Fahrettin Altun’a da Kalmadı Makam..

Facebook Twitter Linked-in

Haydi biraz gazetecilik yapayım! Kimi korkusundan, kimi konforundan dolayı gazetecilerin çoğu işini yapmadığı için, bazı şeyleri yazmak bize -bağımsız sosyal medyacılar- düşüyor.

Dün sabah saatlerinde Ankara’dan bir gazeteci arkadaşım; Fahrettin Altun cuf cuf oluyor diye mesaj özelden. Hatta “insan hakları” biriminin başına geleceğini de söyledi. Kolay inanılacak bir haber değildi.

Yine de kaynağıma güvendiğim için, dünkü paylaşımı yaptım; “Altun Fahrettin in görevden el çektirildiği konuluşuluyor” diye. Henüz hiçbir yerde haber olmamıştı. Sonra Fuat Uğur’un X paylaşımını gördüm.

Haberin doğru olduğundan şüphem kalmadı. Yalnız Burhanettin Duran sürpriz oldu çünkü AA gen müd Serdar Karagöz gelecek demişti arkadaşım. Gece de bu değişiklik resmi gazetede yayınlandı zaten.

 

YERLİ GOEBELS, FAHRETTİN ALTUN

Fahrettin Altun ve halefi Burhanettin Duran eski arkadaşlar. Kapatılan Şehir Üniversitesi’ndeki ilk akademik kadrodaydılar. Ve anlaşılacağı üzere Ahmet Davudoğlu’na yakındılar. Davudoğlu’nun şeytanlaştırılması sürecinde, Tayyip bey’den tarafta saf tutup hocalarını sattılar. Özellikle de Altun, Ahmet hoca’nın itibarsızlaştırılması için elinden geleni yaptı.

2017’de İletişim Başkanlığına gelince devletin bütün imkanlarını kendi birimi için emrine amade bildi.

Ankara’da kocaman bir gökdelen kiraladı mesela devlet kesesinden. Kurumuna, Hazine bakanlığından kaynak çıkartıp, geniş bir kadro oluşturdu.

Bildiğim kadarıyla, yurtdışında ateşelikler bazı bakanlıklar dışında, kurum olarak sadece TSK ve Diyanet işlerinde varken, bir de bu Altun’un iletişim başkanlığına yurtdışına müşavir yollama hakkı verildi.

Yıllardır uğraşıyorlar, Aile Bakanlığı ihtiyaç olduğu halde yurtdışında ateşelik hizmeti için sağlıklı bir açılıp sağlayamadı.

Fahrettin Altun, iletişim gibi büyülü bir işin kamera önünde ve tepesinde olmaktan büyük keyf aldı. “Türkiye’nin en büyük medya patronu” deniyordu ona. Düşünsenize atanamamış Aydın Doğan yani.

İstediği tv ye gazeteye istediğini koydurup çıkarttırabiliyor. Bunun yanında milletvekillerine hatta bakanlara istikamet çiziyor, şunu konuş şunu konuşma diyebiliyor. Böyle bir güç işte.

Ama yetmiyor adama. Durmuyor, zıp zıp zıplıyor. Çekirge misali bi su birikintisine düşeceğini hiç aklına getirmiyor.

Marifet(!) çok Fahrettin’de. Tutmuş, İsrail’de dandik bir haber portalına para verip, kendini karalayan haber yaptırmış. Sonra da emrindeki medyaya o haberi haberleştirtip “israil fahrettin altun u hedef gösteriyor” dedirtmişti. Mal bu yani, tiyniyet bu..

 

ŞU TROLLER İŞİNİN GERÇEĞİ

Fahrettin Altun, Akp trolleri olarak bilinen maaşlı leş sürüsünün patronu olarak çok eleştirilir. Yani sosyal medyayı domine etmek için de, bu fakir halkın vergileriyle kadrolar kurup bu kadroları da muhalif kesimin üstüne sürdüğü bilinir. Evet bu doğru. Ancak ordaki doğru olmayan nokta şu:

Trol kadroları kurma işinin mucidi bilinenin aksine Altun değildir. O işi başlatan, başbakanlık müşavirliği döneminde Mustafa Varank’tır. Bu çok önemli. Evet Altun adı geçen maaşlı leş sürüsünü azgınlaştırandır, ama işin başlatanı Varank’tır.

Şahsi kanaatim o ki;

Altun’un kellesinin alınmasındaki en önemli etken İbrahim Kalın. Araları hiçbir zaman iyi olmadı. Altun hep Kalın’la birlikte kadraja girmek istedi Cumhurbaşkanı’nın arkasında. Oysa “sözcü” Kalın’dı. Altun bunu sindiremiyor, medyanın Ankara temsilcilerini arayıp “yayınlarınızda sözcü deyip durmayın” diye tehdid ediyordu. Ankara’daki bu söylentiler o günlerde dilden dile aktarılıyordu.

Türk istihbaratının yeni şefi, İletişim Başkanlığı gibi son yıllarda “stratejik” bir nitelik kazanan kurumun başında o ismin olmasından memnun değildi.

ALTAYLI’NIN BOŞ KOLTUĞU

Ayrıca gözardı edilmemesi gereken bir nokta da var ki, Altun başarısızdı. Namını yürütüyor ama görevini yürütemiyordu. Medyanın yüzde 92’sine hükmediyorsun ama youtube platformundaki gazeteciler kadar iz bırakamıyor, etkili olamıyorsun. Çakma Aydın Doğanlık yapıyorsun ama gündem belirleyemiyorsun. Devletin kaynaklarını bolca hoyratça kullanıyorsun, ama adam cezaevinden not yollayıp boş koltukta okutuyor milyon seyirci alıyor, sen nal topluyorsun!

Hiçbir patron Fahrettin gibi bir elemana uzun süre tahammül edemez. Erdoğan da etmedi. Bir de bu tipler “sürüye kurt getiren” tür. Ortada iş yok ama milyonlarca kızgın insan oluşmuş karşında. Ulu orta çıkışlarıyla sürüye kurt getiriyordu Altun. Akp açısından kabul edilemez.

Gelelim Burhanettin Duran’a. Bir kere selefi gibi muhteris değil. Oraya buraya sıçramaz. Akademik bir terbiyeye haiz. Sonuçta akp bürokratı. Kökeni Seta. Ama Duran dönemi öncekinden daha iyi olacaktır, diye düşünüyorum.

 

Kaynak: farklı bakış




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —