4 Haziran’da Tiananmen Meydanı Katliamı’nın 36. yıl dönümünü anarken,Uygur hareketi katliamın kurbanlarını anıyor ve Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) çeşitli topluluklara yönelik devam eden baskılarını kınıyor. Bu hüzünlü anma, yalnızca tarihsel bir vahşeti değil, aynı zamanda ÇKP’nin adalet ve özgürlük talep edenlere, özellikle Uygurlar, Çinli muhalifler, Hong Konglular, Tibetliler ve diğer marjinalleştirilmiş topluluklara yönelik devam eden zulmünü de vurguluyor. Uygur hareketi, uluslararası toplumu bu devam eden otoriterizme karşı çıkmaya ve kurbanları anlamlı eylemlerle onurlandırmaya çağırıyor.
4 Haziran 1989’da Çin hükümeti, Tiananmen Meydanı’nda barışçıl öğrenci protestolarına karşı şiddetli bir baskın düzenledi ve yüzlerce, belki de binlerce silahsız sivili öldürdü. Bu protestocular, demokratik reformlar, ifade özgürlüğü ve hükümet hesap verebilirliği talep ediyordu. ÇKP, tanklar, sansür ve günümüze kadar devam eden baskılarla yanıt verdi; bu, Doğu Türkistan’daki Uygur soykırımı, Hong Kong’da demokrasinin ortadan kaldırılması ve anmanın, hatta çevrimiçi olarak bile suç sayılmasıyla açıkça görülüyor. Tiananmen’in mirası, rejimin hakikat, özgürlük ve demokrasiye karşı savaşının acı bir hatırlatıcısı olmaya devam ediyor.
“Tiananmen Meydanı Katliamı’nın 36. yıl dönümünü anarken, uluslararası toplumu ÇKP’nin devam eden insan hakları ihlallerine karşı somut adımlar atmaya çağırıyoruz,” dedi.
Uygur hareketi Başkanı Rushan Abbas. “1989’da öğrenci seslerini susturan aynı rejim, şimdi Uygurlara karşı soykırım yapıyor ve Çin genelinde muhalefeti bastırıyor. Tiananmen’i anmak, sessiz kalmayı reddetmek demektir; bu, bugün adalet ve özgürlük için ayağa kalkmak anlamına gelir.”
Uygur hareketi , Tiananmen Meydanı Katliamı’nın kurbanları ve ÇKP’nin otoriter yönetimi altında acı çeken herkes için adalet arayışını sürdürüyor ve ÇKP’yi Uygur soykırımından sorumlu tutmaya çalışıyor. Hükümetleri ve insan hakları örgütlerini anlamlı yaptırımlar uygulamaya, özgürlük için taban hareketlerini desteklemeye ve sansür ile baskıya karşı anma hakkını korumaya çağırıyoruz.
Uygurlar, Tibetliler, Hong Konglular, Falun Gong uygulayıcıları ve diğerleri Tiananmen’i ezmiş olan aynı rejime karşı direnirken, hesap verebilirlik talep etmek ve insan onurunu savunmak için bir araya gelmeliyiz
Kaynak: hertaraf.com