Tarih: 17.07.2022 15:07

Türkiye’nin gelini Beyaz Saray’ı terk etti.. Biden Cemal Kaşıkçı’yı satışa getirdi…

Facebook Twitter Linked-in

Beyaz Saray’da Türkiye’nin bir gelini vardı, artık yok.

Rohini Kösoğlu Türkiye’nin ABD başkanı Joe Biden’e mesafe olarak en yakın kişisiydi. Başkan yardımcısı Kamala Harris’in akıl hocası olarak biliniyor ve danışmanı olarak Beyaz Saray’da görev yapıyordu. Biden-Harris ikilisi seçimi kazanınca Rohini hanım da Harris ile birlikte Beyaz Saray’a taşınmıştı. Harris senatör iken onun özel kalemiydi Kösoğlu; başkan yardımcısı olduğunda Harris onu en önemli konularda danıştığı kişilerden biri yapmıştı.

Rohini Kösoğlu..

 

‘Ülkeyle ilgili konularda danışman’ olarak atadığında, ‘‘Rohini Kösoğlu yalnızca Amerikan halkını ilgilendiren pek çok önemli konuda uzman olması yanında, Senato ve başkan adaylığı günlerimden beri yanımda olan en yakın ve en güvenilir yardımcım’’ diye kendisini övmüştü Kamala Harris.

Vize/Kırklareli’den ABD’ye taşınmış yazılım mühendisi Özkan Sedat Kösoğlu ile evli Rohini hanım. Kendisi Sri Lanka kökenli.

Dili geçmiş zaman kipi kullandığımın farkında olmalısınız. Doğrudur, Rohini Kösoğlu önceki gün ailesine vakit ayırma gerekçesiyle görevinden istifa etti çünkü.

Öğrendiğime göre, Özkan-Rohini çifti 2011 yılından beri evli. Çiftin 9, 6 ve 2 yaşlarında üç oğlu var.

Harris için önemli bir kayıp.

Olayın önemi, Washington Post (WP) gazetesinin istifaya geniş yer ayırmasından da belli. [WP haberinde nedense Türk eşten hiç söz etmiyor.]

WP’ye biraz da Suud basınının ‘tarihi ziyaret’ ve ‘tarihi buluşma’ olarak yansıttığı Joe Biden ile Muhammed bin Salman (MbS) karşılaşmasında neler konuşulduğunu bizim medyaya yansıdığından daha ayrıntılı öğrenmek amacıyla bakmıştım. Gazetenin daha ikinci sayfasında Rohini Köseoğlu’nun istifa haberiyle karşılaştım.

Geziyi neden başka gazetelerden değil de WP’den izlemeyi yeğledim?

Suudlular ABD başkanının ziyaretiyle ilgili basını bilgilendirme toplantısına orada bulunan WP’nin iki muhaberini almadılar. Hem de herhangi bir gerekçe bildirmeden…

Adetimdir; istenmeyen muhabirlerin yazdıklarına yüzünde öpücük olanlardan fazla değer verirrim. 

Biden Cidde’ye İsrail’den gitti. İsrail’de sanki oranın başkanıymış gibi karşılandı; o da verdiği demeçlerle sanki İsrail vatandaşıymış gibi davrandı. ‘‘Siyonist olmak için Yahudi olmak gerekmiyor’’ bile dedi Biden. Hala ‘iki devletli çözüm’ yanlısı olduğunu belirtirken, o çözümden çok uzak olunduğunu söyleme ihtiyacı da duydu.

İsrail televizyonları Biden’in Tel Aviv havalimanında bayağı uzun süren karşılanmasını canlı yayımladılar.

Suudi Arabistan’da ise, uçağının kapılarının açılmasıyla Biden’in aracına binmesinin yalnızca bir dakika sürdüğünü yazıyor WP.

Zaten havalimanında sıradan bir karşılama yaşanmış. Kral da veliaht prens de karşılayıcılar arasında yokmuş.

İlk karşılaşmalarında, ikili –Biden ile MbS– el sıkışma yerine yumruk tokuşturmuşlar.

Biden bir ay önce bile Suudi Arabistan’a gittiğinde MbS ile bir araya gelmeyeceğini söylemekteydi; WP’de yazan Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da vahşice katledilmesine tepki olarak… Geziye çıkarken bile ‘‘Suudi Arabistan’a değil Orta Doğu’ya gidiyorum’’ demekteydi. Zaten kısa süre önce de Kaşıkçı cinayeti yüzünden Suudi Arabistan’ı ‘parya’ haline getirmekten söz etmekteydi Biden

Biraz da WP’nin vereceği tepkiden çekindiği için…

WP’nin yayın yönetmeni Fred RyanBiden’in geziye çıktığı gün, gazetesinde ‘‘Biden MbS ile buluşmakla Amerikan değerlerini oy karşılığı satıyor’’ başlıklı bir yazı yayımlamıştı.

Gazete ister istemez Biden’den birkaç hafta önce Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Suudi Arabistan gezisine de temas etme ihtiyacı duymuş. Veliaht prensin Ankara’da onur konuğu olarak karşılandığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Külliye’de, bir zamanlar ‘düşman’ olarak gördüğü MbS’yi iki yanağından öptüğünü de belirtiyor WP…   

MbS ile karşılaştığında Biden ne yapmış?

Suudi Arabistan’ın Washington büyükelçisi daha önce aynı görevi yürütmüş olan kraliyet ailesinden Bender bin Sultan’ın kızı Reema bint Bander bin SultanReema hanım, ikilinin karşılaşmasının ‘samimi, dürüst ve açık’ ifadelerle geçtiğini duyurmuş. Biden ‘‘Seninle açık ve doğrudan konuşacağım’’ demiş, MbS de, ‘‘Ben de benimle açık, samimi ve doğrudan konuşmanızı isterim, çünkü ancak böyle ileriye bakabiliriz’’ cevabını vermiş…

Biden bunun üzerine ne dediğini sonradan WP’ye şöyle aktarmakta:

‘‘Cinayetin kabul edilemez olduğuna o zaman ne kadar inanıyor idiysem halen aynı görüşteyim. MbS o cinayette şahsen hiçbir sorumluluğu bulunmadığını söyledi, fakat ben sorumlu olduğu düşüncemi belirttim.’’  

Karşılıklı bu ‘açık, samimi ve doğrudan’ ifadelerden sonra, ikili, gündemdeki diğer konulara geçmiş…

Zavallı meslekdaşımız –Cemal Kaşıkçı– öldüğüyle kaldı.

Beyaz Saray’da başkana en yakın konumda olan gelin hanım istifa etti, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini unutmaya hazır liderler kervanına ABD başkanı da katıldı.

İyi de gelin hanım sahi neden istifa etmiş olabilir?

Bu yazıya ek:

Biraz önce Iran Daily gazetesinde okudum. Biden’in Kaşıkçı cinayetini gündeme getirmesi üzerine, MbS de karşı hücuma geçmiş ve ABD’nin Irak işgali sırasında Ebu Gureyb hapishanesinde işlenen işkenceler ile İsrail polisinin Filistinli El-Cezire televizyonu muhabiri Ebu Akle’yi infaz etmesini hatırlatmış. İran gazetesi bu ayrıntıyı Suudi Arabistan devlet bakanı Adil el-Cubeyr’in CNN’de anlattığını bildiriyor




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —