Türkiye´de Deizmin Kökenleri

Sait Alioğlu değerlendirdi...

Türkiye´de Deizmin Kökenleri

Müslümanlar modern hayat içerisinde yaşıyor olmalarına rağmen, seküler temelli dünya görüşleri konusunda pek de arzulanan seviyede olamadıkları için, bir bütün olarak barıyı, batı düşüncesini ve dünyanın nereye doğru gittiği konusunda pek de isteksiz ve şaşkın oldukları söylenebilir?

Bu durumu hayatın her alanda gözlemlemek? En başta sekülerleşmeye koşut olarak hayatımıza giren ve bizi deriden etkileyip başkalaştırıp yabancılaşan çağdaş kavramlar konusunda okuma, anlam ve düşünce eylemi son derece yetersizlik içeriyordu.

Halbuki realiteden hareket edildiğinde, durumun, lehimize olacak şekilde çok farklı olması gerekirdi.

Bu durum, yukarıda da belirttiğimiz üzere, yaklaşık iki yüz yıldır ümmet olarak, yüz küsur yıldır da (Meşrutiyet ve cumhuriyet dönemleri) Türkiyeli Müslüman toplum açısından devam ediyordu. İlk Kemalist dönemde inanç üzerinden yapılan yanlışlıklardan hareketle, altmış ihtilali sonrasında solunda güçlenmesi sonucu, seküler kavramlar ve düşünceler hızlı bir şekilde gençlik kesimini teslim almıştı.

?Emek-adalet ve özgürlük? mottosuyla bir açıdan haklı bir mücadele veren solun, aynı zamanda, kendi düşünce dünyasına uygun bir toplum ve özellikle de gençliğin yetişmesi için, dönemin yürürlükte olan batı düşüncesine payanda olması sonucu, bizim açımızdan var olan hakim yargılar, yerini  birer birer batılı anlayışlara, olgulara ve kavramlara bırakıyordu.

Klasik anlamda bizim içim için ?halen de´ geçerli olan ?mümin-kâfir-münafık? kavramları, yerini, giderek ?teist-ateist-deist´ kavramlarına bırakıyordu.

Bu batılı kavramlar, her ne kadar, bizim kavramlarımızı temelden karşılamıyor ve salt felsefi temellere sahip olsa da, bizim ihmal etiğimiz bir vasatta kendine çok rahatlıkla yer buluyordu.

Bunlardan özelikle de deizm, bir açıdan ateizm kavramı içerisinde sayılabilecek olan komünist düşüncenin gençler üzerinde hâkim olduğu dönemlerden ziyade, her ne kadar tarih ve ilgi açısından ta altmışlara kadar gidebiliyorsa da, muhafazakâr iktidar döneminde bu kadar neşvünema bulması da bir o kadar ilginçti?

?Türkiye´de Deizmin Kökenleri´ adlı eserde yazar Deizm için şunları ifade etmekte; ?Deizm, bir dini anlayış olarak son günlerdeki tartışmalar sebebiyle gündeme geldi. Aslına bakılırsa Deizm, Batı dünyasında Rönesans ve aydınlanma felsefesi ile ortaya çıkan bir arka plana sahip. ?Batılılaşmayı hedef alan toplumlarda laiklik ve milliyetçiliğin zemin bulması için Deist bir din anlayışının olması gerekir.?

Deizmin, küresel batılı egemenlere, bir açıdan ?dindar´ toplumların öteden beri din ile kurmuş oldukları ilişkiyi, aslında seküler paradigmalar adına, ama görünüşte ise, toplumlar adına, o da ?tahrif ederek´ değiştirme konusu üzerinden hareket edildiğinde, ateizmden beklenen faydadan daha fazlasını sunduğu görülecektir. Ki bu egemenlerin kendilerine alan açmada kullana geldikleri ?doğulu toplumlara demokrasi getirme(!), özgürlük sunma(!) milliyetçilik, ve milliyetçiliğe bağlı olarak faşistçe düşünce ve eylem tarzı ile laikllğin? temel bulması için önemli ve ?geçerli´ bir argüman, fenomen ve kavram olduğu da kendiliğinden ortaya çıkardı.

_______________

Türkiye´de Deizmin Kökenleri, Yusuf Yavuzyılmaz, Çıra Yayınları, Nisan 2018 1. Baskı İST.