Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, "Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi" raporunu yayımladı. 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye bu yıl 159. sırada yer aldı.

Geçtiğimiz yıl diğer yakın ülkelerde kaydedilen "daha vahim" gerilemeden istifade ederek yedi sıra ilerleyen Türkiye, 2025 Endeksi’nde bu kez medya özgürlüğünü hiçe sayan ulusal şartlar nedeniyle bir sıra daha kaybetti; "çok vahim" kategorisinde kaldı.
'TÜRKİYE MEDYASI TEK SESLİLİĞE MAHKUM EDİLEMEZ'
RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye’nin endeksteki gerilemesini endişeyle karşıladıklarını açıkladı. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye medyasının da ekonomik faktörler bakımından endekste gerileme gösterdiğine işaret eden Önderoğlu, şunları kaydetti:
“Medya sermayesinin ilan ve reklam gibi yollarla kamu eliyle ayrımcı tarzda desteklenmesi, eleştirel yayın kuruluşlarının keyfi tarzda para cezalarıyla hedef alınması, dijital çağda bağımsız medyanın gelir modellerinin desteklenmemesi gibi faktörler Türkiye medyasını da son yıllarda endişe verici bir kırılganlığa taşıdı. Yasal ve fiziki süregiden baskılardan usanan gazetecilik, uzun yıllar demokratik düzenleme ve güvenceden yoksun kaldıktan sonra, şimdi de ekonomik istikrarsızlığın getirdiği darbeyle zayıflama gösteriyor. Karşı karşıya bulunduğumuz tehlike, medyada tek seslilik.”
TÜRKİYE 29,40 PUAN ALDI
RSF Endeksi, uzmanların yanıtladığı soru kitapçığının “Politik”, “Güvenlik”, “Ekonomik”, “Sosyo-kültürel” ve “Yasal” olarak beş göstergeye yansıtılması ve katsayılara bağlanmasıyla ortaya çıkıyor. Hem Türkiye hem de dünya geneli için gerileme gösteren “Politik” gösterge, devletin ve diğer politik aktörlerin giriştiği siyasi baskılar karşısında medyanın bağımsızlığına yönelik destek ve saygının derecesini belirliyor. Geçen yıl skor olarak 31,60 puan toplayan Türkiye, özellikle ekonomik ve yasal şartların etkisiyle bu yıl 29,40’a geriledi
'EKONOMİK BAĞIMSIZLIK OLMADAN ÖZGÜR BASIN DA OLMAZ'
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ndeki ekonomik gösterge 2025’te düşüş göstermeye devam ederek daha önce görülmemiş kritik bir eşiğe ulaştı. Rapora göre, basın özgürlüğünün durumu ilk kez bu faktöre bağlı olarak dünya çapında zora girdi. Çoğulcu, özgür ve bağımsız bir medyanın güvence altına alınmasının istikrarlı ve şeffaf mali koşullar gerektirdiğini vurgulayan RSF Yayın Direktörü Anne Bocandé, "Ekonomik bağımsızlık olmadan özgür basın da olamaz. Haber medyası mali açıdan zorlandığında, kaliteden ödün verme pahasına reyting yarışına kapılabilir ve kendilerini sömüren oligarkların ya da kamusal karar alıcıların kurbanı olabilirler" dedi. Bocandé, ortaya çıkan tehlikeyi şu sözlerle açıkladı:
"Gazeteciler yoksullaştığında, dezenformasyon ve propaganda şampiyonu basın düşmanlarına karşı koyacak araçları da kalmaz. Gazeteciliği besleyen ve mutlaka maliyetli olan güvenilir bilgi üretimini garanti altına alan bir medya ekonomisini yeniden tesis etmemiz gerekiyor. Çözümler mevcutsa da bunların geniş ölçekte uygulanması şart gözüküyor. Mali bağımsızlık, kamu yararına hizmet eden özgür ve güvenilir bilginin güvence altına alınması için hayati bir koşuldur."
YOĞUN MEDYA KAPATMA DAVASI
RSF’nin 2025 Endeksi için elde ettiği verilere göre, değerlendirmeye alınan 180 ülkeden 160’ında (yüzde 88,9) medya kuruluşları mali istikrar sağlayamıyor. Küresel olarak ülkelerin neredeyse üçte birinde ekonomik zorluklar haber kuruluşlarının kapanmasına yol açıyor. Tunus (11 sıra gerileyerek 129. sırada), Arjantin (21 sıra gerileyerek 87. sırada) ve Yunanistan'da (89. sırada) durum bunu yansıtıyor.