Tarih: 25.01.2019 08:17

Türkiye-Suriye ilişkilerindeki kırılma: Adana mutabakatı

Facebook Twitter Linked-in

Adana mutabakatı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında gerçekleşen Moskova zirvesinde yeniden gündeme geldi. Putin´in Suriye konusunda bir çözüm önerisi olarak sunduğu protokol, Cumhurbaşkanı tarafından da olumlu karşılandı.

Türkiye-Suriye ilişkilerinin son 40 yıllık seyrinde önemli bir viraj olarak değerlendirilen Adana protokolü, 1998 yılının Ekim ayında imzalandı.

Adana mutabakatı nedir?

1980´den itibaren iki ülke arasındaki ilişkilerin kötüye gittiği bir süreç yaşandı. Türkiye´nin Suriye´ye cephe almasına neden olan PKK faaliyetlerine doğrudan ve dolaylı destek, 1990´lı yıllarda ciddi bir krize dönüşmüştü. Adana mutabakatı, bu sürecin aşılmasında kritik bir rol oynayacaktır.

Terörist başı Abdullah Öcalan´ın 1979 Mayıs´ında Suriye´ye geçmesi ve PKK´yı buradan yönetmesi, Suriye yönetimince Türkiye´ye karşı siyasal bir koz olarak kullanılmış, iki ülke arasındaki gerilimi artırmıştı.

 

 

 

Suriye´nin Türkiye´ye yönelik bu tarz bir strateji izlemesi, iki ülke arasındaki Hatay ve sınır aşan akarsuların paylaşımı sorunununda da etkili olmuş, 1990-1998 yılları arasındaki süreçte sıcak çatışma riskini doğurmuştu.

Türkiye´nin üst üste diplomatik uyarıları ve askeri müdahale seçeneğini dile getirmesine rağmen Suriye´nin tutumunu değiştirmemesi, iki ülkeyi savaşın eşiğine getirdi. Savaşa ramak kala arabulucuların devreye girmesi ve terörist başı Abdullah Öcalan´ın 9 Ekim 1998´de Suriye´den sınır dışı edilmesi, iki ülkenin arasında bir mutabakat gerçekleşmesini sağladı.

 

20 Ekim günü Adana´nın Seyhan ilçesinde imzalanan Adana Mutabakatı, iki ülke arasında yeni bir dönemin başlangıcı olarak tarihteki yerini aldı. Protokolde Suriye´nin taahhütleri şu şekilde sıralanmıştır;




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —