Ayşe Böhürler: Bu yüzyılın hedefinde İslam değerlerini parçalamak yer alıyor.

Anadolu Buluşmaları 13´te bir sunum yapan gazeteci yazar Ayşe Böhürler; ?Bu yüzyılın hedefinde İslam değerlerini parçalamak yer alıyor. İnanmayan, kendilerine mistik hazlar vaat eden bir yüzyıl bekliyor bizi. Bu yüzyılı anlamadan kadınların geleceğini de

Ayşe Böhürler: Bu yüzyılın hedefinde İslam değerlerini parçalamak yer alıyor.

10. 08. 2018 Cuma

Anadolu Buluşmaları 13´te bir sunum yapan gazeteci yazar Ayşe Böhürler; ?Bu yüzyılın hedefinde İslam değerlerini parçalamak yer alıyor. İnanmayan, kendilerine mistik hazlar vaat eden bir yüzyıl bekliyor bizi. Bu yüzyılı anlamadan kadınların geleceğini de anlayamayız? şeklinde konuştu.

Gazeteci yazar Ayşe Böhürler, Anadolu Platformu´nun 05-10 Ağustos 2018 tarihleri arasında Afyonkarahisar´da düzenlediği Anadolu Buluşmaları 13´te bir konuşma gerçekleştirdi.

?İslam Dünyası İşbirliği Modelleri ve Önerileri? üst başlıklı III. oturumun birinci bölümünde ?İslam Dünyasında Kadının Geleceği? başlıklı bir sunum yapan Böhürler´in konuşmasının satır başları şöyle:

-Bu yüzyılda kadın sorununu halının altına süpürerek çözemeyiz. Bu meseleleri cesurca konuşmak zorundayız.

-Yeni çağın insanları Tanrının kurallarına uymak istemiyor.

-İslam toplumlarında kadınların çok da söz sahibi olmadıklarını görüyoruz.

-İslam toplumlarında kadın konusunda Gannuşi´nin görüşlerine ihtiyacımız var.

-Tek yönlü idealist bakış açısı bizi rahatlatacak, ama meselelerimize çare olmayacaktır. Bu yüzyılın hedefinde İslam değerlerini parçalamak yer alıyor. İnanmayan, kendilerine mistik hazlar vaat eden bir yüzyıl bekliyor bizi.

-Bu yüzyılı anlamadan kadınların geleceğini de anlayamayız.

-Dijital devrim, yapay zeka, sanal gerçekliklerle birlikte bu yüzyılı tanımlayan kelime ?kaos?tur.

-Bu çağda bilim, din ve felsefe arasında bir bağ kurmak zorundayız.

-İnsanlık manen yoksullaşma ve ruhen ölüm tehlikesiyle karşı karşıyadır.

-Kimlik inşası, teknoloji ve dijital çağın getirdiği etkenlerden birisidir.

-Yaratılış, fıtrat Post İnsan çağında yeniden ele alınacak.

-Batı´dan geliyor diye kadın haklarının, kazanımlarının önüne geçemeyiz.

-21. yüzyılda İslami ilkelerle gelenekler arasındaki ayrımı netleştirmezsek, kadın meselesinde yol alamayız.

-Farklı kültür ve gelenekte yaşamları ve kadın sorunlarını bulmak mümkün.

-Bir çok İslam Ülkesinde, kadın meselesini konuşmaya başladığımızda yoksulluk karşımıza çıkıyor.

-Batının bize dayattığı modern kadın imajı ve geleneksel bakış açısı arasında kendi rol modelimizi ortaya koymalıyız.

-Kendi inanan, üreten, güçlü kadın rol modellerimizi ortaya koymak zorundayız.

-Biz Türkiyeli kadınlar olarak bambaşka kadın hakları modeli ortaya koymak zorundayız.

-İslam dünyasındaki kadın STK´ları bir arada toplayacak bir Web sitesi oluşturmamız mümkün.

Konuşmasını tamamlamasının ardından günün anısına AKADDER Başkanı Rabia Aldemir tarafından gazeteci yazar Ayşe Böhürler´e hediye takdimi yapıldı.

***

Böhürler´in sunumunu tamamlamasının ardından kısa bir ara verildi. Akabinde Ahmet Turan Koçer ?İslam Dünyası İçin İşbirliği Önerileri? başlıklı bir sunum yaptı.

Koçer konuşmasında özetle şunları dile getirdi:

-İslam dünyasıyla ilgili bir öneri getirebilmek için öncelikle var olanı anlamak gerekiyor.

-Önce anlamak, sonra gidişatı çözmek ve buna göre gelecek tasavvurunda bulunmak lazım.

-İslam dünyası dediğimiz dünya muhayyer bir dünya değildir.

-İslam dünyası Müslümanların bulunduğu her yeri kendi toprağı sayabilir. Bunu rahatlıkla söylemek gerekir.

-Nüfus önemli bir güç. İslam dünyasının genç, dinamik bir nüfusu var. Ancak onları eğitebiliyor mu? Toplum yararına çalıştırabiliyor mu?

-İslam dünyası zorunlu bir fetret dönemine rağmen, direniyor ve İslam´ı yaşam kaynağı olarak görüyor.

-İslam dünyası üç yüz yıllık  gerileme ve yıkılma süreçleri sonunda 1918´de dibe vurmuş, geçen yüz yıl içinde yavaşça yeniden  toparlanmaya başlamıştır.

-Müslümanlar kurdukları idari-siyasi sistemler ile ne kendileri için ne de insanlık için sahici bir refah ve güvenlik üretemiyorlar.

-Müslümanlar bugünün ihtiyaçlarına cevap olacak fikir ve düşünce üretmekte zaaf gösteriyorlar.

-Müslümanlar tüm insanlığı barış içinde yaşatacak, zorbalığı, sömürüyü ve adaletsizliği önleyecek evrensel değerler sistemi ve çözümler üretmiyorlar.

-Dünya istikbarı zihin yöneterek mücadele etme yöntemini seçiyor.

-İslam dünyası güçsüz değil, politikasızdır. Politik dünya azınlığı, Müslümanların da içinde bulunduğu apolitik çoğunluğu yönetmektedir.

-Siyonizm, dünyanın ideolojik rejiminin adıdır.

-FETÖ, Fetullahçı Terör Örgütü demek değildir. FETÖ bir yöntemin adıdır, ülkeyi ve kaynakları kendi yöntemini kullanarak sömürmenin adıdır.

Ne yapmalı?

.İnsanlığın ve  İslam dünyasının  temel sorunları ve yapılması gerekenler konusunda tartışmalar yapmak,

.Varlık ve yeteneklerimizin analizi yapılmalı,

.Kavramsal temeller oluşturulmalı,

.Temel değerler sistemi, amaç ve hedefleri açıklamalı ve tartışması sağlanmalı,

.Eleştiri ışığında düzeltmeler yapmalı,

-Müslümanlar tüm birikimlerini ihtiyaçlara cevap verecek biçimde üreten bir yoruma tabi tutmalıdır. Kozmik dünyayı, varoluşu, bilgiyi, insanı, insan-doğa, insan-yaratıcı ilişkilerini mevcut birikimler ışığında  yeniden yorumlamalıdırlar. Bunlardan ilham alan yaşam anlayışı ilişkiler  ve müesseseler tesis etmelidir

-Müslümanlar ilk defa ortaya çıkmıyorlar. Böyleymiş gibi çözüm bulunamaz. Müslümanlar öncelikle fikri yenilenmelerini tamamlamalılar.

-Her Müslüman önce kendi arasında dayanışmayı sağlamalı.

Olması gerekenler:

.Varlık ve yeteneklerimiz,

.Ortak misyon duygusu geliştirilmesi/kurucu mit üretimi,

.Değerler sisteminin yeniden tanımlanması,

.Eylem-amel-aksiyon,

Ahmet Turan Koçer´in ?İslam Dünyası İçin İşbirliği Önerileri? başlıklı sunumu hediye takdimi ile sona erdi.

Kaynak: anadoluplatformuorg