?Trump oyuna geldi? diye uyardı CB Erdoğan, ancak Trump gibilerin kulakları uyarılara kapalı?

FEHMİ KORU- 05.08.2018

?Trump oyuna geldi? diye uyardı CB Erdoğan, ancak Trump gibilerin kulakları uyarılara kapalı?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ABD´nin Türkiye´ye ?yaptırım´ uygulamasıyla ilgili konuşmama kararını dün bozdu ve iki ülke arasındaki tarihsel sıcak ilişkiler ile kendi dönemlerindeki yardımlaşmaları hatırlattıktan sonra ?Sayın Trump çok büyük oyuna gelmiştir? tespitinde bulundu.

Hiç umudum yok, ama yine de yaptığı açıklamanın Washington´daki karar vericiler tarafından dikkatle okunmasında yarar görüyorum.

Umudumun azlığı, Donald Trump?ın en dikkat çekici örneğini teşkil ettiği ?popülist´ diye adlandırılan lider tipinin özellikleri yüzünden?

Trump ve benzerleri -kendi tarihimizden de biliyoruz- etrafına akıllı ve bilgilileri toplamak, sağduyu sahiplerine kulak vermek, geçmişten ibret almak gibi özelliklerden uzak kişiler?

Şu sıralar uzun yıllar New York Times?ta kitap eleştirileri yapmış Michiko Kakutani?nin ?Death of Truth: Notes on Falsehood in the Age of Trump´ (Gerçeğin Ölümü: Trump Çağında Gerçekdışılık Üzerine Notlar) adlı yeni çıkan kitabını gözden geçiriyorum.

Herhalde Külliye´de kurulmakta olan kütüphaneye getirtip didik didik ettirmişlerdir Pulitzer armağanlı yazarın kitabını. Kiminle, nasıl bir tiple muhatap olunduğunu anlamak için bu kitap en uygun yol arkadaşı çünkü.

Yazar, kitabının pek çok yerinde Trump ile tarihin iyi bilinen bir şahsiyetini karşılaştırıyor: Adolf Hitler?i?

Kendisiyle yapılmış bir mülakatta (Rolling Stones dergisinin son sayısında) Harukami?ye bu bir soru olarak yöneltiliyor. Cevabının bir bölümünü aktarayım:

?İki karakter arasında -bulaşıcı narsisizm, mübalağacılığa düşkünlük, yalancılık, baskı uygulama ve insanları kullanma gibi- benzerlikler var. Hitler´in iktidara gelişi ile Trump´ın yükselişi arasında da paralellikler kurulabilir. Yalancılığını ölçüsüz bir propaganda makinasına dönüştürmesinden dinleyicilerinin korku ve saplantılarını, başka politikacıların karşısına çıkma konusundaki ödlekçe başarısızlıklarını Makyavel tarzı manipüle edişine kadar??

Acımasız cümleler bunlar; ancak tipi anlamaya yarayan tespitlerle dolu bir kitap ?Gerçeğin Ölümü´?

Yukarıda ?Kendi tarihimizden de biliyoruz? dememin sebebi, günümüzde karşımıza Donald Trump kimliğiyle çıkan tipin -bir çok özellikleri farklı olsa da ülkeye yaşattıkları sebebiyle benzeşen yönleri de bulunan- geçmişteki bir yerli tipi andırmasıdır.

Pek çoklarımızın ?kahraman´ gözüyle baktığı, zamanında en kalabalık hayran kitlesine sahip olmuş Enver Paşa?

Onu da bana düşündüren İlber Ortaylı?nın bu Pazar günü için Hürriyet?teki yazısını Enver Paşa?ya ayırması oldu.

Bütün rütbelerini sınıf arkadaşlarından önce kazanmış, daha 27 yaşındayken kendisinden ?Hürriyet kahramanı´ diye bahsedilir olmuş, askeri başarılarıyla devletin bütün nişan ve madalyaları kendisine tevcih edilmiş bir komutan ve siyaset adamıydı Enver Paşa.

?Enver Paşa´nın hayatındaki hata? diye başladığı paragrafı şöyle tamamlıyor İlber Ortaylı:

?Enver Paşa´nın hayatındaki hata, üstün görünenin içindeki zaafı görüp tenkitçi gözle arayıp bulamamasıdır. O zamanki Osmanlı Türk ordusunun genç komuta grubu içinde Kazım (Karabekir), Esad Paşa, Fevzi Paşa, Ali Fuad ve tabii Mustafa Kemal Bey gibi değerli kurmaylardaki bu tutum Enver´le onların arasında 1914´ten itibaren bir açıklık yaratacaktır.?

Üç paşalar ?EnverCemal ve Talat? kurdukları İttihat ve Terakki Partisi ile devleti ele geçirecek, ülkeyi yenilip topraklarının çoğunu kaybetmeyle sonuçlanacak büyük savaşa sokacak, savaş sonrasında yabancı diyarlara gitmek zorunda kalacaklardı. İkisi ?Cemal ve Talat paşalar- Ermeni suikastçılar tarafından öldürülecek, Enver Paşa ise henüz 42 yaşındayken Tacikistan´da Rus askerlerinin açtığı ateşle şehit düşecekti.

Benzerlik nerede?

Murat Bardakçı belge zengini ?Enver´ kitabının girişinde Harp Okulu´nda ondan iki sınıf ileride olmuş Şerif Köprülü?nün 1922´de çıkmış ?Harb-i Umumi Bidayetinde Üçüncü Ordu, Sarıkamış İhata Manevrası ve Meydan Muharebesi´ başlıklı kitabından Enver Paşa?nın karakter tahlilini aktarır.

Okuyalım:

??Hiçbir gün ?Acaba benim düşünceme muhalif olan şu hüküm doğru olamaz mı?´ dememiştir, diyemezdi. Bu sebeple fikir ve ilim terbiyesi sınırlı bir daireden dışarı çıkamamıştır. Enver, ?idefiks´ ile örülmüş, tıpkı sert bir ceviz gibi, çetin ve küçük bir dimağ sahibi olarak kaldı. Gözü birşeyden yılmaz, emsalsiz bir şahsi cesarete sahip, önemli meselelerde kendi nefsinden başka kimseye itimat edemez, müstesna ruhlu bir ucubedir.
?Enver´e göre şu işin çözümü yalnız bir şekildedir, o şekil de Enver´in aklına esen şekildir. (?)
?En mühim bir nokta da Enver´in ruhi kimliğidir. Hakikaten, inkılap tarihimizde bu kadar mühim bir mevki işgal eden, mem­leketi -Berlin´den Selanik´e koşarak- 31 Mart trajedisinden çekip kurtaran ve şöyle eden, böyle eden bu genç cesur ve fedakar Enver bir hain, bir cahil mi idi??
Enver, hain değildir. Yalnız, büyük kumandanlık bahsinde kuvvetleri düzgün kullanmak denen mühim faziletten hissesini hiçbir şekilde alamamıştır. Biz buna sokak Türkçesi ile hain adam deriz.
?Enver cahildir. Diğer manasiyle Enver başkumandan olduğu zaman, hakiki bir başkumandanın maiyetinde ikinci kurmay subay olabilecek yaşta idi. Akıl, ancak dâhi yaratılmış nadirler için yaşta değil baştadır, halbuki Enver dâhi değildir.
Öyle ise Enver nedir?
Enver bir hayaller hastası, bir şöhret hırslısıdır. Fakat en farket­tirici ve ayırıcı özelliği, bir ihtilal tiryakisi olmasıdır. Allah onu hiç­ birşeyden korkmaz, herşeyi kendine maledip idaresi altına almaya, herkesi küçük görmeye mahkum bir hilkatte yaratmıştır. Herşey, hatta memleketin hayatı bile, Enver´in nazarında bir hiçtir.? (M Bardakçı, Enver, s. 25).

Trump?ın hasletleri yönünden bir Enver Paşa olmadığı kesin, ancak karakterlerin zaaf haritasında bazı benzerlikler olduğu da ortada.

Bakalım, Trump, yanıltıldığı yolundaki Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın uyarısı üzerinde düşünüp kendisine farklı bir yol seçecek mi?

Ben umudumun olmadığını söyledim, siz ne düşünürsünüz, seçer mi?