Tek atışta iki fiyasko

Ahmet HAKAN

Tek atışta iki fiyasko

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu´nun Abdullah Gül´le kurduğu her iletişim...

Her defasında şu iki fiyaskoya yol açıyor:

BİRİNCİ FİYASKO: Abdullah Gül´ün içinden geldiği çevre... ?Gül yine ihanet peşinde? falan diye Abdullah Gül´den uzaklaştıkça uzaklaşıyor.


İKİNCİ FİYASKO: Kılıçdaroğlu´nun içinde bulunduğu çevre... ?Ne var bu Abdullah Gül´de? Kemal Bey ne yapmak istiyor? falan diye salladıkça sallıyor.


Kısacası durum şudur:

Herkes bir taşla iki kuş vurmanın peşinde koşarken... Sağ olsun Kemal Kılıçdaroğlu, tek atışta iki fiyaskoya birden imza atmanın haklı gururunu yaşıyor.

ATATÜRK´ÜN HİSSESİNE ASIL İHANET İŞTE BUDUR!

MÜSLÜM Sarı, CHP adına İş Bankası Yönetim Kurulu´nda görev yapıyordu.

Ve dün itibariyle aynı Müslüm Sarı, CHP Parti Meclisi´nde de görev yapmaya başladı.

Yani Müslüm Sarı, artık hem partide yönetici hem de bankada yönetici...

İki şey sorup kaçacağım: 

BİR: Elindeki tek egemenlik alanına bile kendi partisinin yöneticisini atayan bir partinin, iktidara ?Her tarafa yandaşlarını dolduruyor? eleştirisinde bulunmaya hakkı olur mu?

İKİ: CHP´nin İş Bankası hissesiyle ilgili tartışmaların dumanı tütmeye devam ederken gelişen bu olay, Atatürk´ün İş Bankası hissesine yapılan en büyük ihanet değilse nedir?
 

HAY ALLAH RAZI OLSUN

CUMHURBAŞKANI Erdoğan´ın ?Yerel seçimlerde sokaklara afiş asma ve ses aracı gezdirme gibi propaganda yöntemlerini tamamen terk ediyoruz? dediğini işitir işitmez...

Ağzımdan dökülen cümle şu oldu:

?Hay Allah razı olsun.?

HAKAN ATİLLA

TAAA 16 Ekim´de yazmıştım.

Demiştim ki:

Rahip olayının ardından Hakan Atilla konusunda olumlu bir gelişme yaşanacak.

Bunu yazdıktan yaklaşık iki ay sonra Hakan Atilla konusunda olumlu bir gelişmenin yaşanacağına dair ciddi emareler belirince...

İnceden bir havaya girdim ki sormayın!

*

BERAT ALBAYRAK İZLENİMLERİ.. 

İSTANBUL Üniversitesi´nde düzenlenen bir toplantıda Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak´ı dinleme fırsatı buldum.

İzlenimlerimi aktarıyorum:

Berat Albayrak´ı üç kelimeyle özetlemek gerekirse: BİR: Mahcup... İKİ:Mütebessim... ÜÇ: Rahat...

Soruları cevaplarken... Önce genel bir çerçeve çiziyor, ardından maddeler halinde izah ediyor, en sonunda da hükmü veriyor... Bu açıdan biraz Erbakan Hoca´ya mı benziyor ne?

Kendine özgü bir mizah duygusu var. Kendini kolayca ele vermeyen espriler yapıyor.

Temas ve mesafe açısından bayağı iyi: Candan bir temas kurarken bile mesafeyi korumasını başarıyor.

Babası Sadık Albayrak´la ilişkilerini sordum Berat Albayrak´a... ?Sadık Albayrak´ın oğlu olmak büyük bir sorumluluk? diyerek olayı özetledi.

Sinemayla acayip ilgili... Nuri Bilge Ceylan´ı da biliyor, Recep İvedik´i de... Hayatında ikisine de yer var.

Kendisiyle ilgili beklenti çıtasınındüşük olmasından hiç de şikâyetçi değil. Bu şekilde başarısının çok daha belirgin hale geleceğini düşünüyor.

Ekonomide rakamlarla, kıyaslamalarla falan öyle bir tablo çiziyor ki... Çok uzun süre ?Türkiye batıyor? propagandasına maruz kalanları afallatıyor.

*

KOMEDİ DANS PARANOYASI

?LA Casa De Papel´ diye bir dizi çıkar...

Paranoya hemen başlar:

?Kırmızı tulum giyecekler, Gezi türü eylem yapacaklar.?

FRANSA´DA ?SARI YELEKLİLER´ OLAYI PATLAR...

Paranoya yine hemen başlar:

?Sarı yelek siparişleri arttı, Gezi türü eylem yapacaklar.?

Korkunç komik bir hal almaya başladı bu iş.

Komedi dans paranoyası gibi bir şey!

*

ALACAKSIN BİBER GAZINI

AYDIN´da eylem yapan köylü kadınlar, vali yardımcısı Mustafa Hulusi Arat´a ?Bize niye biber gazı sıktırdınız? diye sorunca... Vali yardımcısı, ?Bir şey olmaz, biber gazından ne olacak?? demiş.

Alacaksın o biber gazını, sıkacaksın bu vali yardımcısına...

*

ÇOCUK VE ŞEYTAN

DİYANET İşleri Başkanı şöyle demiş:

?Kur´an ile beraber olmayan çocuklar, şeytanla beraber olur.?

Keşke ?çocuk? ile ?şeytan?ı yan yana getirmeseydi Diyanet İşleri Başkanı.

Çocuk ile kimin yan yana geleceği konusunda ise Fazıl Hüsnü Dağlarca´nın şiir kitabının adı bir ipucu verebilir belki:
?Çocuk ve Allah?