Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Tanrı ve Zaman

Ersin Tek, yüzyıllardır teolojinin en çetin tartışmalarından biri olan Tanrı ile zaman arasındaki ilişkinin mahiyetinin “günümüz açısından” kuantum fiziğiyle anlaşılabileceğini belirtiyor.

Tanrı ve Zaman

Tanrı ile zaman arasındaki ilişki, yüzyıllardır teolojinin en çetin tartışmalarından biridir. Bir yanda yalnızca şimdiki anın gerçek olduğunu savunan şimdiciler (presentism) var, diğer yanda ise geçmiş, şimdi ve geleceğin aynı anda mevcut olduğunu ileri süren ebediyetçiler (blok evren görüşü). İlk görüş insan özgürlüğünü korurken fiziğin bulgularıyla çatışıyor, ikincisi ise göreliliğe yaslanıyor ama özgür iradeyi ciddi biçimde zora sokuyor. Yani mesele hangi tarafı seçerseniz seçin, bir düğümle karşılaşıyorsunuz. İşte tam bu noktada devreye kuantum fiziği giriyor.

Tanrı-zaman ilişkisi ele alınırken kuantum mekaniğinin sunduğu “potansiyellik” kavramı dikkat çekicidir. Kuantum parçacıklarının dalga-parçacık ikiliği ve süperpozisyon ilkesi, geleceğin tek bir çizgide ilerleyen zorunlu bir yazgı değil, dallanıp budaklanan ihtimallerden oluştuğunu düşündürüyor. Werner Heisenberg’in de işaret ettiği gibi, dalga fonksiyonu aslında potansiyel durumların haritasıdır. Yani gelecek şimdiden donmuş değil; aksine sayısız alternatifin içinden birinin açığa çıkmasıyla ilerliyoruz.

Bunu kuantum alan teorisiyle birlikte düşündüğümüzde tablo daha da zenginleşiyor. Parçacıkların sürekli salınımları bize evrenin dinamik bir “olasılıklar denizi” olduğunu gösteriyor. Ancak burada asıl kritik katkı, fizikçi David Bohm’un “örtük düzen” teorisinden geliyor. Bohm’a göre tüm potansiyeller aynı anda varlığını sürdürüyor ama yalnızca biri şimdide görünür hale geliyor. Her an, gizli bir olasılığın açılıp sahneye çıkmasıyla meydana geliyor. Bu bakış, zamanı akıp giden bir süreç olarak yeniden anlamamızı sağlarken, aynı zamanda Tanrı ile insan arasındaki o kadim özgürlük ve önbilgi meselesine de yeni bir kapı aralıyor.

Modern fizik iki ihtimali önümüze koyuyor. Birincisi, Tanrı da dahil herkes için nesnel bir “şimdi”nin bulunduğu, zamanın gerçek anlamda aktığı bir model. Bu, insanın yaşadığı zamanı sahici kılıyor ama görelilikle çelişiyor. İkincisi ise Tanrı’nın perspektifinden bakıldığında geçmiş, şimdi ve geleceğin eşit derecede mevcut olduğu, ancak bizim deneyimimizde bu zamanın potansiyellerin tek tek açılmasıyla ilerlediği bir anlayış. Burada Tanrı bütün ihtimalleri bilirken, bizler yine de seçim yapma özgürlüğüne sahibiz.

Bu yaklaşım, teolojide uzun süredir tartışılan bazı düğümleri gevşetebilir. Tanrı, kuantum potansiyelleri üzerinden doğa yasalarını ihlal etmeden dünyaya etkide bulunabilir. Geleceği tüm ihtimalleriyle bilebilir ama bu, insan özgürlüğünü ortadan kaldırmaz. Yaratılışın ve tarihin akışı ise Tanrı’nın potansiyelleri düzenlemesiyle yönlenir. Başka bir deyişle, hem Tanrı’nın egemenliği hem de insanın özgürlüğü aynı çerçevede buluşabilir.

Modern fiziğin ışığında zaman tek çizgisel bir akış olarak değil, potansiyellerin sürekli açığa çıkışı olarak anlaşılmalı. Tanrı’nın bakış açısından tüm zaman eşzamanlı mevcut olabilir. Bizim açımızdan ise gelecek, gerçek alternatifler arasından birinin belirdiği sahici bir süreçtir. Belki de Tanrı ve zaman üzerine eski tartışmaların çözümü, teolojiden çok fiziğin sunduğu bu yeni bakışta yatıyordur.

 

Kaynak: farklı bakış



Anahtar Kelimeler: Tanrı Zaman

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER