Suriye'de 16 milyondan fazla insanın gıda güvensizliği tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısı yapıldı.
İç savaş sonrasında Suriye'de şimdi de son 60 yılın en kötü kuraklığı yaşanıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) Suriye'deki Temsilci Yardımcısı Haya Abu Assaf, ülkede 60 yıldır bu denli kötü iklim koşullarının görülmediğine dikkat çekiyor.
"Bu çok endişe verici"
Azalan yağışlar nedeniyle Suriye'de su seviyelerinin önceki yıllara kıyasla önemli oranda düştüğüne vurgu yapan Abu Assaf, "Bu çok endişe verici" diyor.
FAO yetkilisi, Suriye'de buğday ekim alanlarının yüzde 75'inin kuraklıktan etkilendiğine işaret ederek şu bilgileri aktardı:
“Buğday mahsulünde 2 milyon 500 bin ila 2 milyon 700 bin ton arasında bir açık bekleniyor, buğday miktarı yerel ihtiyaçları karşılamaya yetmeyecek. Bu, Suriye'de yaklaşık 16,3 milyon kişinin gıda güvensizliği riski altında olduğu anlamına geliyor."
Suriye, 2011 yılında patlak veren iç savaştan önce buğdayda kendi kendine yetiyor ve yılda ortalama 4 milyon 100 bin ton buğday üretiyordu.
Ancak FAO'a göre kuraklık şimdi buğday yetiştirilen yaklaşık 2 milyon 500 bin hektarlık alanı etkiliyor.
Abu Assaf, ekili alanların yanı sıra kuraklığın hayvancılık için kullanılan doğal meraları da vurduğunu söylüyor.
Şam ile Kürt yönetimi arasında rekabet
Buğday açığını kapatmak için, nüfusun yaklaşık yüzde 90'ının yoksulluk içinde yaşadığı Suriye, buğday ithal etmek durumunda.
Esad rejimi, buğdayda Rusya'ya bağımlıydı. Beşar Esad'ı devirerek Şam yönetimini ele geçiren yeni yönetim, Rusya'dan Nisan ayında ilk buğday sevkiyatının Lazkiye limanına ulaştığını duyurdu. Bunu daha fazla buğday alımının izlediği bildirildi.
Bu arada Irak da Suriye'ye 220 bin tondan fazla buğday bağışladı.
İç savaş sırasında Esad yönetimi, verimli topraklardaki çiftçilerden buğday satın almak için kuzeydoğudaki yarı özerk Kürt yönetimiyle rekabet ediyordu.
Geçen yıl, Esad rejimi buğdayı ton başına 350 dolar, Kürtler ise 310 dolardan fiyatlandırmıştı.
Şam'daki mevcut yönetim bu ay buğday fiyatlarını kalitesine bağlı olarak ton başına 290 ila 320 dolar arasında belirledi, ayrıca 130 dolar da prim öngördü.
SDG kontrolü altındaki kuzeydeki yönetim ise buğday üreticilerine ton başına 70 dolar prim dahil 420 dolar teklif etti.
Bu rekabetin nereye varabileceği, ne tür sonuçlar doğurabileceği, merak ediliyor.
Esad'ın devrilmesinin ardından Şam hükümeti ile ülkenin kuzeyindeki toprakları kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG), buradaki kurum ve yapıların Suriye devletine entegre edilmesi konusunda anlaşmıştı. Entegrasyonun yıl sonuna kadar tamamlanmasına ilişkin müzakereler ise devam ediyor.
Çiftçiler: "Destek olmadan devam edemeyeceğiz"
Suriye Tahıl Kurumu Müdürü Hassan Othman, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, Suriye'nin kendi kendine yetemediğini kabul etti. Bununla birlikte Othman, yurt dışından buğday ithal edip gıda güvenliğini sağlamak çalıştıklarını kaydetti.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Amuda kentinde yaşayan 65 yaşındaki çiftçi Jamshid Hassu, yoğun sulama çabalarına rağmen buğday yetiştirdiği yaklaşık 200 dönümlük tarlasında üretimin yarıya düştüğünü anlatıyor.
Kırk yıldır çiftçilik yapan Hassu, yeraltı su seviyeleri düşerken mahsullerini korumak için 160 metreden fazla derinlikten su pompalamak zorunda kaldıklarını söylüyor.
FAO yetkilisi Abu Assaf ise yağmurla beslenen buğdayın yaklaşık yüzde 95'inin zarar gördüğünü söylerken, sulanan buğdayın veriminin de yüzde 30 ila 40 oranında düştüğünü aktarıyor.
Tarım, kırsal Suriye'de hayati bir gelir kaynağı olmaya devam ediyor, ancak çiftçiler acil destek olmadan üretimlerini sürdürmekte zorlanacaklarını aktarıyor.
Hassu, "Destek olmadan devam edemeyeceğiz. İnsanlar yoksulluk ve açlıktan acı çekecek" diyor.
Kaynak: T24