Suriye politikasının kazananı kim?

Milli Gazete'den Abdülkadir ÖZKAN ANALİZ ETTİ...

Suriye politikasının kazananı kim?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu medyanın Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. Gazeteciler sordu, Kılıçdaroğlu cevaplandırdı. Önceden olduğu gibi bu defa da Kılıçdaroğlu önceden hazırlanmış bir metni okumadı, sadece gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Böyle olunca gündemdeki iç ve dış politikaya dair tüm konular soru olarak yöneltildi. Hatta aynı konu gazeteci arkadaşlar tarafından çeşitli yönleri ile tekrar tekrar soruldu.

Konu gündemin değerlendirilmesi olunca, dış politikada Suriye, Libya ilk soruların konusu oldu. Sorulara uzun uzun cevap veren Kılıçdaroğlu’nun söyledikleri, “Suriye’de rejimi değiştirmek için, Libya’da rejimi korumak için gidiliyor” şeklinde özetlenebilir. Bu özetlemenin ardından Kılıçdaroğlu söz konusu soruya cevabını, “Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi ya da Suriye politikasının kazananı kimler oldu?” sorusu ile noktaladı. Netice itibariyle Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin sağlıklı bir dış politikası yok” diyerek dış politika değerlendirmesini tamamladı. Bu arada, cevaplarını sıralarken, Türkiye dış politikasının İhvan yanlısı olduğu gibi bir değerlendirme yaptı ki, doğrusu Türkiye dış politikasını Kılıçdaroğlu neye göre İhvan’la ilişkilendirdi anlamakta güçlük çektim.

Bu arada konu ister istemez son günlerin gündeminde birinci sırada yer alan Sinan Aygün, Mansur Yavaş arasında tartışma konusu olan ikiz kulelere geldi. Kılıçdaroğlu bu konunun uzun zamandan beri gündemde olduğunu, işin yargı boyutu bulunduğunu uzun uzun izah etti. Sonuç itibariyle bu konunun geçmişte yargıya intikal ettiğini, bu safhada verilmiş olan yargı kararının haksızlığı kazanılmış hakka dönüştürdüğünü belirtti. Hatta çeşitli kereler, “Rantiyeciler yargıyı kullanarak menfaatlerini koruyor” değerlendirmesinde bulundu. Elbette, tüm bu söylenenler bir süre sonra tüm açıklığı ile ortaya çıkacaktır. Ancak, belli ki bu tür konular ülkenin esas sorunlarını ikinci plana itmekte kullanılıyor.

Kılıçdaroğlu, bu konudaki sözlerini, “Konuya Maliye Bakanlığı denetim elemanları el koymalı” diyerek meselinin ciddi bir incelemeye tabi tutulmasından yana olduklarını vurguladı.

Kılıçdaroğlu’na yöneltilen bir başka soru da daha önce Cumhurbaşkanı Erodoğan’ın, Libya’ya asker gönderme konusunda, “Mustafa Kemal Libya’ya niçin gittiyse bugün de aynısı için gidilir” şeklindeki değerlendirmesine Kılıçdaroğlu daha önce yaptığı açıklamayı bir soru üzerine bir kez daha tekrarladı:

“Mustafa Kemal bir Osmanlı komutanıydı. O zamanlar Libya da Osmanlı toprağı idi. Dolayısıyla Mustafa Kemal Osmanlı toprağını korumak için Libya’ya gitmişti. Şimdi ise Libya’nın Türkiye ile bir bağı yok.”

Gazeteciler siyasilerle yan yana gelince ister istemez gündemdeki konular soruya dönüşüyor. Böyle olunca açıklanan yeni asgari ücret rakamı da soru olarak yöneltildi. Kılıçdaroğlu bu soruyu, “Asgari ücret açlık sınırını belirleyen ücret oldu” şeklinde cevaplandırdı.

Bu arada Kılıçdaroğlu, Kanal İstanbul projesi ile ilgili bir soruya, “İstanbul’u yok etme projesi” karşılığını verirken son günlerin devlette devamlılık esastır tartışmalarını da, “Devlette devamlılık esastır ama adaletsizliğin devamlılığı olmaz” diyerek düşüncelerini aktardı.