SUUDİ KRALLIĞI´NIN ?ANLAMSIZ´ TALEPLERİNİ SURİYE DİKTATÖRLÜĞÜ ELEMANI ELEŞTİRMİŞ!

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi´nde (BMGK) Suriye´nin anayasasıyla ilgili tartışmada Suudi Temsilci´nin Suriye´de acilen yeni anayasa yapılması talebini sürekli gündeme getirmesi üzerine Suriye Temsilcisi Beşar Caferi, Suudi Arabistan´ın bir anayasas

SUUDİ KRALLIĞI´NIN ?ANLAMSIZ´ TALEPLERİNİ SURİYE DİKTATÖRLÜĞÜ ELEMANI ELEŞTİRMİŞ!

20.10.2018 Cumartesi

Ufak bir hatırlatma?

Caferi´nin BMGK´da söylediklerinin tümü doğru. Suudi Arabistan, eski devirlede olduğu gibi, bir aile ismiyle anılan hanedan yapıya sahip olup ne İslami anlamda ve ne de ?yanlışı ve doğrusuyla- günümüz dünyasında kendine yer bulan ?çağdaş´ bin anlayışa sahip?

Bunun yanında onlarca yıldır koca bir ülkeyi, yani Suriye´yi, İslam bütünlüğü içerisinde dahi pek yeri bulunmayan bir mezhep adına, ondan hareketle, bir mezhep üzerinden oluşturulan Essdi hanedanlığa ne diyecektik?

Tamam, Suriye´de rejimin adı cumhuriyet idi, ama orada da ?birçok parti olmuş olsa da, iktidarda olduğu üzere, ülkenin kaderni elinde tutup tek tipçi ve mezhepçi politikalar üreterek, parti-devlet kalıbı içerisinde hareket edip, ülkede genelde Sünnileri, özelde de Kürtleri, Türkmenleri pek görmeyen, yok sayan bir yapının Suudi Arabsitan tiranlığından ne farkı kalıyordu?

***

Sputnik´te yer alan habere göre, ?Suudi rejiminin uygarlık ve zihniyet açısından geri kalmış olduğunu? savunan Caferi "Suudi Temsilci benim ülkem için yeni anayasa hazırlanmasını talep etti. Biliyorsunuz Suudi Arabistan´ın ne bir anayasası ne de bir parlamentosu var" diyerek şöyle devam etti: "Ülkenin bir adı bile yok. Adı yöneten hanedandan geliyor. Yani Suudi Arabistan krallığı demek Macroni Fransa Cumhuriyeti ya da Theresa May´in Britanya Krallığı yahut Trump Birleşik Devletleri demek gibi bir şey. Suudi Arabistan´ın eşdeğeri bu. Yani ülkenin adı bile yok."

Suudi Arabistan´ın adını vermeden Lübnan Başbakanı´nı bir süre esir aldığını, kendi prensler ve işadamlarını kaçırıp fidye ödemeleri karşılığı bıraktığını hatırlatan Suriye´nin BM Temsilcisi, "Saygıya değer bir rejim değil" vurgusu yaptı.

"Suudi istihbaratının üyesi olup uzun yıllar Washington´da çalışan ve Suudi dışişleri bakanının sağ kolu olan muhaliflerinden birini saklayan bir rejim" diyen Caferi, Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu´nda kaybolan ve öldürüldüğüne inanılan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı´nın vakasından "Rejim Kaşıkçı´yı İstanbul´da kaçırdı ve başına ne geldiğini kimseye bilmiyor" diye söz etti.

Dolayısıyla Suudi rejiminin başka kimsenin yasallığına, meşruiyetine laf edemeyeceğini, çünkü bu suçlarla çevrili olduğunu dile getiren Suriyeli diplomat, Suudi Temsilci´nin Suriye halkına yardımdan söz ederken Suriye´deki tekfiri teröristlerin baş sorumlusunun Suudi Arabistan olduğunu görmezden geldiğini, Ortadoğu, Asya ve Afrika çapındaki Vahabi tekfiri teröristlerin sorumlusunun da Suudi rejimi olduğunu ifade etti. Yemen´i yıkan, Filistin davasını gömme pahasına İsrail´le ittifak kuran, İsrail´i koruyanlara para yağdıran bir rejimin BMGK´de konuşturulmaya değmediğinin altını çizdi.