Spor Kıskacındaki Kadın ve Edeb! (1)

Ahmet GÜLÜMSEYEN - 12. 10. 2018 Cuma

Spor Kıskacındaki Kadın ve Edeb! (1)

12. 10. 2018 Cuma

"Edebim el vermez edepsizlik edene,
Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene!"

(Yunus Emre)

Hazreti Ömer (r.a.) oynamakta olan birkaç çocuğa rastlar. Bir başka çocuğun da oyuna iştirak etmediğini görür. Çocuğun yanına yaklaşır. Aralarına şöyle bir konuşma geçer.
Hazreti Ömer: -Oğlum, sen neden oynamıyorsun? deyince, Çocuk: -Ey müminlerin emiri! Cenab-ı Hak, ?Ben insanları ve cinleri ancak beni tanısınlar ve bana ibadet etsinler diye yarattım? buyuruyor. Oynamak için mi yaratıldık, diye cevap verir. Hazreti Ömer çocuğun bu sözü üzerine çok duygulanıp onun daha çok küçük yaşta olduğunu söyleyince: -Ey müminlerin emiri! evde anneme dikkat ettim de, büyük odunları küçükleriyle tutuşturuyordu, der?

BİZDE ?İSTEMEZÜK´ NE DEMEK!

Evet, bugün günlerden Cuma. Güzel düşünüp güzel yazmak isteriz ama maalesef, olmuyor. Şahit olduklarımızla, bilginin zekâtını olan yazmaya mecbur kalıyoruz. Yazdıkça, gerçekleri görmeye yanaşmayan etkili ve yetkili isimler, her defasında bezgin, çaresiz, gücü yetmez gibi ?acıma´ edebiyatıyla serzenişte bulunuyorlar. Ne yazık ki, ne yazık! Dünün ?Bir şey olmaz?´ denilen olayı, bugün kangrene dönüşmüş, üstelik, hız kesmeden de devam ediyor. ?Herkes halinden memnun, sana ne oluyor?´ sorusunu duymak, ?işimize´ gelmiyor. Nisa suresi 31. Ayetinde Cenab-ı Hak buyuruyor ki; ?Eğer yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, küçük günahlarını örter, sizi makama yükseltiriz.´ Emre itaat etmemek mi, Allah (cc) muhafaza. Yine En´am suresinin 114´üncü ayeti, ?Allah size Kitabı-ı açık açık indirmişken O´ndan başka bir hakem mi isteyeyim?? bu denli açıkken, spor adı altında birçok branşta yaşanan ?rezaleti´, sineye çekmek mümkün olmuyor?

SPOR HORMONLAŞTI, YIKIM BAŞLADI 

İnsan sağlığı için hareket ve egzersiz olan spor kelimesinin içi boşalıp, yeni tanımına kavuşturuldu. Daha önce, yine bu satırlarda, sporun ?hormonlaştığını´, özünden uzaklaşttığını yazmıştık. Eğer biz, yanlış giden bir şeyleri düzeltmek istiyorsak, doğru/dürüst olmamız gerekiyor. O doğrunun kaynağı yüce kitabımız Kur´an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatı olmalı. Bugün o sporların hormonlaşmasının temel nedeni, yaptığımız tüm çalışmaların ana kaynağını, milli ve manevi değerlerden uzaklaşmak oluşturuyor. Ülkemizde gün geçmiyor ki, insanımız spor maskesiyle milli ve manevi çöküntü içerisine sürüklenmesin. Yarışma veya ödül olsun, düzenlenen sportif organizasyonlarda örneklerine şahit olmak, yok olan hassasiyetle birlikte, sıradan gibi gösteriliyor?

BAYAN GÜREŞÇİLER 2. DEFA PLAJDA 

Bayanın güreştirilmesini, dünü ve bugünü ile bu satırlarda detaylandırmıştık. Görüyoruz ki, kendi insanımıza, yine kendi insanımız (eğitim aldıkları okullara-İmam Hatip- baktığımızda bunu anlamakta zorluk çekmiyoruz) tarafından gerçekleşmesi, şahsımı en çok ?üzen´ tarafı. Gelişmelere bakıldığında bazen gaflete kapılıp, gözler görmeyip, kulaklar duymasa da, gafletin bu kadarı olur mu, diye düşünmeden edemiyor insan. Birilerinin (haçlı/batı anlayış) yazdığı bir senaryo da, kendi insanımızın figüran olması, kabullenmiyoruz. Minderde bayan güreşirken, tribünde yüz çevirme veya tribünleri terk etmek ?edepten´ olsa gerek. Peki, ?Böyle bir ?rezalete´ neden dur denilmez?´ diye sormuyorum! Para ve makamların etkisinde kalan bayan güreşi sevdası, uygulamanın içerisinde yer alan kişileri ?etkisiz´ hale getirebiliyor. Sonuçlarının ne olacağını, bizleri yoktan var eden Allah (cc)´dan kim daha iyi bilir! Bakın siz bu satırları okurken, kadınların katılımıyla geçen yıl Dünya Plaj Güreşine ev sahipliği yapan Güreş Federasyonu, bu yıl Organizasyonun ikincisini yine Muğla ilinde gerçekleştirdi. Bayanların plajda/kumda güreştirmek! Bazen ayrıntıyı yazmak ?edebimize´ ters düştüğü gibi, kelimeler kifayetsiz kalıyor. Bu vesileyle, Cumamız mübarek olsun inşallah?                  

(Devam Edecek)