Tarih: 29.02.2020 16:53

Sosyal medya ile gazetecilik nereye gidiyor?

Facebook Twitter Linked-in

Gazetecilik; temel olarak önemli konular ve topluma mal olmuş olaylar hakkındaki raporların üretilmesi ve sonrasında hassas bir şekilde dağıtılmasıdır. Gazetecilikte tarafsızlık ve doğruluk büyük önem arz etmektedir. Bir gazeteci önce olayın doğruluğunu tespit etmek için gerçekleri arar ve daha sonra yayınlamadan önce kamuoyunun da hiçbir şekilde incinmemesini sağlar.

Çağımızda herkes muhabir!

İnternet çağında, akıllı telefonu olan herkes günümüzde muhabir oldu. Vatandaşlar artık bir kaza fark ederse, fotoğraf çekmek veya Facebook'tan canlı yayın yapmak için telefonlarını ceplerinden çıkarıp kayıt gerçekleştirebiliyorlar. Eğer bir siyasi parti halkla doğrudan etkileşim kurmak istiyorsa, basınla doğrudan bağlantı kurmak artık kesinlikle gerekli değildir. Günümüzde siyasi parti sadece bir sosyal medya hesabı açıyor ve yayınlarını tüm kamuoyuna iletiyor!

Sosyal medyaya güvenmeli miyiz?

Sosyal medya genellikle gazetecilerin yaklaşık üçte biri (% 32) tarafından güvenilmez olarak görülmekle birlikte, gazetecilerin yaklaşık% 50'si için sosyal paylaşım ağları temel haber kaynağı olarak hizmet vermektedir. Sosyal medyanın ortaya çıkışından bu yana gazetecilik boyut değiştirmeye başlamıştır. Bu istatistikler oldukça dikkat çekicidir, ancak gelişen iletişim teknolojilerini dikkate aldığımızda ise çok mantıklıdır. Gazetecilik ve diğer bir ifadeyle içerik artık sadece artan sayıda görüntüleme ve tıklama ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Bu durum haberciliğin içinin boşalmasına sebebiyet vermiştir.

Sahte haberler giderek artıyor!

Ancak daha da önemlisi, sosyal paylaşım ağları, okuyucuların bilgilerini daha büyük ölçekte kolayca yayınlamalarını ve paylaşmalarını sağlayarak vatandaş gazetecisi olabilmeleri için ilham vermektedir. Google gibi arama motorları ve Facebook, WhatsApp gibi sosyal medya platformları kullanıcılara kişiselleştirilmiş içerik sunar. Algoritmalar artık haber editörlerinin ve kanaat önderlerinin yerini alıyor ve mevcut olanlarla sert bir rekabet içine giriyor. Kullanıcı davranışları daha rafine hale geliyor.

İnsanlar bir makaleyi ne kadar çok tıklar, paylaşır, beğenir veya ona yorum yaparsa, başka birine sunulma olasılığı o kadar artar. Bu sadece o konudaki en iyi makale olduğu için değildir. İnternet ve sosyal medya platformlarında yeni oluşturulan filtreler, insanların bilgiye erişimini sınırlayarak siyasi kutuplaşmaya ve sahte haberlerin yayılmasına neden olabilmektedir. Dünyada yavaş yavaş bir nefret ve korku atmosferi oluşturulmaya başlamıştır. Birçok sosyal medya platformu da içeriklerin kötüye kullanılması ve yayılmasının sorumluluğunu almayı reddetmektedir.

Tüketim kültürü haberciliği de etkiledi!

Bugün gazeteciliği, gazete ya da televizyondaki haber şovu gibi paketlerde değil, tek parça halinde tüketiyoruz. Bu nedenle, her içerik parçasının sosyal medya için izleyicilerin sadece okuması veya izlemesi değil aynı zamanda yorum yapması, paylaşması ve sevmesi gereken materyalle etkileşime girecek şekilde optimize edilmesi de önemlidir. Bir gazeteci gazetecilikte kalmak istiyorsa, içeriğini insanların paylaştığı ve onlarla etkileşimde bulunduğu içerik haline getirebilmesi gerekir. Sosyal olması gerekiyor. Sosyal medya verilerini sorgulamazsak, kendimizi daha fazla manipülasyona açarız. Gazeteciler politik bilgi sistemimizde güçlü bir konuma sahiptir ve tehditleri en aza indirmeye ve vatandaşların dijital okuryazarlığını artırmaya yardımcı olabilirler.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —