Tarih: 06.03.2021 12:13

Siyasi mühendislik işe yaramaz

Facebook Twitter Linked-in

Mustafa Karaalioğlu yazdı;

Türkiye’nin birbirinden önemli ve can yakıcı sorunları varken siyaset gündeminin merak uyandıran listesinde neler var?  

HDP’nin kapatılması, olmazsa ve/veya kapatılmayla birlikte vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, Saadet Partisi’nin Millet ittifakından koparılması, seçim yasasında değişiklik yapılması ve bilhassa da CHP’nin ne kadar hain bir parti olduğunun ısrarla tekrarı…  

Neden bu gündem? 

Açık ki Cumhur ittifakının oyu artık yüzde 50+1 seviyesinin altında seyrediyor. Bunu muhtelif anketlerin sonuçlarından ziyade iktidar kanadının siyasi hamle zenginliği ve telaşından anlıyoruz. Eğer, Cumhur ittfakı güvenli bir oy hattında bulunuyor olsa, yukarıda zikredilen maddelerle ilgilenmeyeceklerini tahmin edebiliyoruz. Nitekim, bugüne kadar da ilgilenmemişlerdi.  

Peki, ülkede işler yolunda gitmezken; yani bir iktidarın siyasal desteğini temin edecek başta ekonomi olmak üzere birçok icraat kalemlerinin beklentileri karşılayamadığı durumda siyasi mühendislik fayda sağlar mı, işe yarar mı? Erdoğan ve Bahçeli izledikleri ve izlemeye giriştikleri yolla oylarını yeniden güvenli seviyeye çıkarabilirler mi? Hayır. 

Suni olan, siyasi ve sosyolojik gerçeklikle örtüşmeyen, masa başında tasarlanmış siyasi hamleler sahada netice vermez; seçmen de gerçek meselelere çözüm üretilmeyen ortamda siyasi hamlelerin işaret ettiği yolu izlemez. Unutmayalım ve iktidar da unutmasın ki 2019 yerel seçimleri de esasen ağır ekonomik problemler ve siyasi dilin ürettiği gerilim zemininde gerçekleşmişti. Muhalefeti şeytanlaştırmanın ve yaftalamanın zirvesi o zaman da bulunmuştu ama İstanbul ile Ankara’nın kaybı önlenememişti. Çünkü, siyasi dil gerçekle örtüşmüyordu ve insanları etkilemiyordu. 

Ekonomik ve siyasi şartların 2019’a göre daha da ağırlaştığı zeminde hiç olamaz… Çarşı pazar, mutfak market 2019 Mart ayından daha kötü ve siyasi ortam şimdi daha sert. Yarasaydı yerel seçimlerde işe yarardı. O zaman fayda sağlamayan yöntemleri, sertliği daha da artırıp, masa başı planlarıyla büyütüp işe yarar hale getirmeyi ummak beyhudedir. O siyasi mimarinin ömrü tükenmiştir. Üstelik, herkese -bilhassa yabancı yatırımcıya- reform ve demokrasi vaadi ortadayken Türkiye’nin siyasal görünümüne bir de parti kapatma öyküsü eklemek manasızdır. Ülke için olduğu kadar siyasal gücünü yeniden toparlamaya niyetli ve gayretli olan koalisyon için de tersine etki yapacağı için manasızdır. 

İktidarın zihin olarak seçime odaklanmış olması ve attığı, atacağı her adımı “tamamen” sandık hesaplı yapması toplumun görmeyeceği, farketmeyeceği bir siyaset değildir. Seçmen hem bu çabaları görüyor hem de gündelik hayatta karşı karşıya bulunduğu zorlukları… Siyasetle ülke gerçekleri arasındaki makasın açılması da iktidarın işine yaramıyor. Seçim barajı ayarlamaları, ittifak ve ittifakları parçalama hesapları, parti kapatma girişimleri vesaireler, gündeme hakimiyet değil aksine çaresizlik görüntüsü demektir. Sahada kazanılamayan seçim masada kazanılamaz. Cumhur ittifakına oy vermeyecek insanlar, siyasi mühendisliğin maharetine hayran kalarak tercihlerini değiştirmez. 

Hala yeterli zaman varken sahici önlemler için kolların sıvanması faydalı olacaktır. Sorunlarla yüzleşmek çok çaba gerektiriyor, zor ve hatta bu saatten sonra sonuç alamama ihtimali var ama başka da yol bulunmuyor. Bu yöntemde hiç olmazsa başarma ihtimali var ama siyasi mühendislikte ısrar etmekte başarı umudu bile yok. Sorunlarla yüzleşmek en azından vakit kaybını önler ve ülkeye kazandırır. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —