Tarih: 29.04.2019 16:54

Siyaset ve komedi

Facebook Twitter Linked-in

Dünyânın hengâmesi içinde kaynadı ve gitti. Ukrayna´daki son seçimleri bir komedyen kazandı. Memleketinin tanınmış komedyenlerinden Zelenskiy artık Ukrayna´nın yeni devlet başkanı oldu. Daha çarpıcı olan ise; rakibi Poroshenko´ya attığı ciddî farktı. Zelenkskiy toplam oyların % 73´ünü alırken, Poroshenko ise sâdece % 25´lerde kaldı. Demek ki bu bir ?seçim kazâsı? değil.

Seçme ve seçilme hakkının eşitliği prensibine göre işleyen ?medenî? dünyâda tuhaf görülecek bir şey değil bu. Herkes aday olabilir. Herhangi bir sporcunun, film artistinin, pop ikonunun veyâ bir komedyenin aday olmasında bir mahzur olamaz. Hattâ, onların katılımı siyâseti renklendirip, ona bir hoşluk katabilir. Anaakım tercihlerde kendisine bir karşılık bulamayanların, bir tepki olarak bu adaylara teveccüh göstermesi de , neticede siyâsal sistemi rahatlatabilir. Ama, bunlardan birisinin kazâen değil de büyük bir farkla seçilmesi, meseleyi başka türlü düşünmeyi icâp ettiriyor.

Aslında mesele, siyâsetçiliğin bir meslek sayılıp sayılamayacağı husûsunda düğümleniyor. Siyâset bir meslek midir? Kadim dünyâ için konuşursak ?evet?.. Devlet adamlığı için istidatlı bulunan bâzı kişiler, çok erken yaşlarda başlayarak ?seçilir? ve uzun zaman alan ?husûsî ? bir eğitimden geçirilerek ve aşamalı bir şekilde uygun mevkilere getirilirlerdi. Bu süreç hiç ?demokratik ? değildi şüphesiz. Kökleri Eflâtun´a kadar giden, sayısız siyâsetnâmelerde, makamât kitâplarında da işlenen ?devşirme? fikrinin mahsûlleriydi onlar. Modern târihin kısm-ı âzâmında , Rönesans, Akıl Çağı, hattâ Aydınlanma gibi taçlandırılan devirler de dâhil, tablo değişik olmamıştır. Colbert, Mazarin, Kardinâl Richelieu gibi modern siyâset adamları , özel bir eğitimden geçerek ve süzülerek bu mevkilere gelmişti. Modern devlet adamının eskizlerini sunan Machiavelli, bu hususta Eflâtun´dan farklı düşünmüyordu.

Demokratik gelişmeler, seçme ve seçilme hakkını tanıyarak bu gelenekleri adam akıllı değiştirdi. Bu iki hak arasında baskın olan ?seçme? hakkıdır. ?Seçme hakkı? anonimdir ve bâzı kıstaslar üzerinden herkesi kapsar. Genel oy hakkı bunun en ileri aşamasıdır. Ama ?seçilme hakkı? ister istemez bir ayrışma işidir. Kim seçilecektir sorusu, kim seçecektir sorusu kadar bâsit değildir. Bu aşamada belirli figürler somutlaşır. İsimsiz olan seçme hakkı, iş seçilme hakkına gelince ete kemiğe bürünür ve isim kazanır. Herkesin seçtiği yerde, ancak bâzıları seçilebilecektir. Ama bu arada, seçilme işi de herkese açık bir adaylığa oturtulduğu için, seçilmek için geçerli olan geleneksel, yerleşik kıstaslar da târihe gömülecektir.

Analizin devamı..

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —