Tarih: 13.05.2023 12:57

Sinema sensin, sen kimsin?

Facebook Twitter Linked-in

Herkesin gündeminin seçim olduğu bir günde sinemadan bahsetmek abes kaçmayacaksa söyleyeceklerimiz var…

Film yapmak, birçoklarının söylediği gibi postmodern zamanda felsefe yapmaktır. Sinema, feylesofların asırlar öncesinde ortaya koyduğu tavır ve malzemeleri meczederek kendince üslup ortaya koyan düşünme biçimidir. Göstermekle kalmayıp göstermediği noktalarda birikinti bırakarak keşif aracına dönen yoldur. Yolun kendisidir. Yolcudur. Yorucudur sinema. Yorulmayı göze alamayanın yeri değildir.

Popüler kültür ve tüketim toplumunun ana unsurlarından biri haline gelmesine rağmen tasarruf ehlinin kalesidir. Fikrin tasarrufu, taarruzun taassubuna derman, politik bir iklimdir. Mevsimdir sinema. İsteyene bahar yağmuru, “Winter is coming”cilere kar tanesi ve buz, yaz esintisinin basınç farkı, sarı yaprakların pelikül zeminidir.

 Sinemadan uzak kalmanın mümkünatı olmadığı gibi sinemada var olmanın imkanları beşer seviyesindedir. Kolektif bir yapı ürünü olarak çok kişiye ve metaya ihtiyaç duymasının yanında teknoloji sayesinde imkanların kapısıdır. Kapıları açan yapıdır. Yapıları kuran zihindir. Zihinleri açan anahtardır. Anahtarları gizleyen günahtır. Günahları temizleyen iyi niyettir. Niyetleri netleyen lenstir. Lensleri paklayan gözdür. Gözleri aklayan insandır. İnsanı anlatan imandır. İmanı sağlayan imkandır.

Kim söyledi bilmiyorum. Belki de henüz kimse söylememiştir. Sinema, kuyudur. Kuyudaki Yusuf’u yaşatan uykudur. Uyanık kalmanın suyudur. İnsanı insana ulaştıranın huyudur. Şucudur, bucudur, herkestir. Her şeyin yokluğunda her şeydir. Reydir. İnsanın insandan yana insanca seçimini yapan bireydir. Bizdir, birey kalamayacak kadar. Sizdir, epey zoracak azardır. Herkesin kendine kadardır.

Sinema sensin. Kendinden başkasında aradığın tensin. Eylemsin. Erdemsin. Gizlisin fekat sinemaya sinensin. İlimsin. İlimde kendini bulan filimsin.


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —