Tarih: 11.11.2019 02:11

SEVR'İ YAPMAK İSTEYENLERİN OYUNU TEKRAR BOZULDU

Facebook Twitter Linked-in

FEYZİOĞLU: MANEVİ DEĞERLER BİZİ BİRLEŞTİRİR

Feyzioğlu, “Milletin adını telaffuz edemeyenlerle işim olmaz. Bu milletle olan bağımız ümmetle karşı karşıya gelmemizi demek değildir. Mustafa Kemal hiç kimsenin tekelinde değildir. Milli değerlerimizin yanında manevi değerlerimiz de vardır. Manevi değerlerimiz bizi ayrıştırmaz birleştirir.” sözleri ile CHP’yi üstü kapalı bir şekilde eleştirdi.

“SAF DEĞİŞTİRMEDİM, ÜSLUP DEĞİŞTİRDİM”

‘Saf değiştirdi’ eleştirilerine değinen Feyzoğlu, “Üslup değiştirdin mi, derseniz. Evet, üslup değiştirdim. Bu şekilde kendini daha iyi ifade etmeyi öğrendiğimi düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı bir tehlikeyi görerek ‘Türkiye İttifakı’, dedi. Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinden sonuç alındıkça çok daha büyük sorunlarla karşılaşacağız. Birlik olmamız lâzım.” ifadelerini kullandı.

KÜLLİYE’YE GİTMEMDEN RAHATSIZLAR

Yargıya ilişkin sorunların çözülmesinde bazı baro başkanlarının rahatsızlık duyduğunu belirten Feyzioğlu bu nedenle olağanüstü genel kurul taleplerinin geldiğine değinerek, “Barolarımız Metin Feyzioğlu neden Külliye’ye gitti, demişler. Avrupa Parlamentosuna gitseydim; Alman Şansölyesine gidip Türkiye’de insan hakları yoktur, hapishanelerde sistematik işkence vardır, deseydim bana kızacaklar mıydı? Sorundan beslenenler Külliye’ye giderek soruları çözmemden rahatsız.” dedi.

ONLARIN KALEMLERİNDE KAN VAR

FETÖ yargılamalarından tahliye olanlara ilişkin açıklamalarda da bulunan Feyzioğlu, “Mehmet Altan’a beraat ile Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan’ın ise hüküm kesinleşinceye kadar tahliye karar verilmiştir. Nazlı Ilıcak ve Altan aklanmamıştır. Her ikisinin de kaleminde kan vardır. Onlar gazeteci değil.” değerlendirmesinde bulundu.

NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA

Anadolu Yayıncılar Derneği’nin düzenlediği Anadolu Sohbetlerine katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu son dönemde kendisine yönelen ‘taraf değiştirdi’ iddialarına cevap verdi. Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye İttifakı açıklamasının vücut bulduğunu söyleyerek ortak akılla sorunların çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. Yargı Strateji Reformlarına dair detayları paylaşan Feyzioğlu, Nazlı Ilıcak ve Altan kardeşlerin tahliyesi hakkında, “Onlara gazeteci muamelesi yapılamaz, onlara kahraman muamelesi yapılamaz.” dedi.

Sorunlar ortak akılla çözülür

Hiçbir insanın dün ile aynı olamayacağını ifade eden Feyzioğlu, yargıdaki sorunları ancak ortak çalışarak giderilebileceklerine değinerek, “Hepimiz birbirimizden bir şeyler görüyoruz. Benim istikametimde değişiklik yok. Ortak akıl yüzde 20’lerin oluşturduğu akıl değildir. Yüzde yüzü davet edersin büyük bir yüzde oluşunca ortak akıl olur. Kuvvetler ayrılığı olduğu sürece sistem milletin takdir etmesi gereken bir sistemdir. Türkiye bir darbe girişimi yaşadı. O zamandan bu zamana hain terör örgütüyle hala mücadele ediyoruz. Toplumu ilgilendiren her konuda mahallelerin amigoları ortaya çıkarak yargıyı etkilemeye çalışıyor. Yargı büyük oranda temizlendi. Temizlenmesi gerekenleri de bir an önce temizleyerek Meclis’te tam biz uzlaşı oluşturulacak HSK ile yargıya yeni bir düzen getirelim.” diye konuştu.

Gözleri iktidar karşıtlığı ile dönmüş

Türkiye’yi bölmek isteyen güçlerin her fırsatta bu amaçlarını yerine getirmeye çalıştıklarına değinen Feyzioğlu, “15 Temmuz’da ülkeyi parçalamaya çalıştılar. Amanos dağlarında birlikler kuruldu. Maçka’dan İskenderun’a kadar hattın doğusunda uçuşa yasak bölge ilan edilecekti. Türkiye 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’ne karşı koyarak bu planları alt üst etti. Ama Suriye, İran, Irak ve Türkiye’den bir parça kopartarak kurulmaya çalışılan terör devleti de bu projeye hizmet etmektedir. Türkiye 100 sene önce Mustafa Kemal Atatürk ile Sevr’i yapmak isteyenlere karşı elde ettiği başarıyı 100 sene sonra da elde etti. Gözü iktidar karşıtlığı ile dönmüş olanlar buna inanmıyorlar.” şeklinde vurguladı.

“Maneviyat bizi birleştirir”

Feyzioğlu, siyasi partilerle hiçbir ilişkisi olamadığını dile getirerek ana muhalefet partisine yönelik üstü kapalı bir şekilde şu sözleri sarf etti: “Milliyetçiliği reddeden bir fikirle bir araya gelmem söz konusu bile olamaz. Atatürk’ün tanımladığı şekliyle Türk Milliyetçisiyim. Türk Milletini, içinde Türk geçen kavramları kim reddederse; benim onunla işim olmaz. Olmadı da zaten, gördünüz. Milletin adını telaffuz edemeyenlerle işim olmaz. Bu milletle olan bağımız ümmetle karşı karşıya gelmemizi demek değildir. Mustafa Kemal hiç kimsenin tekelinde değildir. Milli değerlerimizin yanında manevi değerlerimiz de vardır. Manevi değerlerimiz bizi ayrıştırmaz birleştirir.”

“Üslup değiştirdim”

Siyasi olarak solu da sağı da reddettiğini belirten Feyzioğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin üstün menfaatlerinin yanında olduğunun altını çizerek, “Devlet saldırıya uğrarsa devletin arkasındayım. Siyasi particilik at gözlüğü ile baktırıyor meselelere. Üslup değiştirdin mi, derseniz. Evet, üslup değiştirdim. Bu şekilde kendini daha iyi ifade etmeyi öğrendiğimi düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı bir tehlikeyi görerek ‘Türkiye İttifakı’, dedi. Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinden sonuç alındıkça çok daha büyük sorunlarla karşılaşacağız. Birlik olmamız lâzım.” dedi.

Sorunların çözülmesinden rahatsızlar

Feyzioğlu barolardan kendisine yönelik gelen eleştirilere değinerek, “Sonuç alınmasından, sorunların çözülmesinde rahatsız olanlar bizden de rahatsızlar. Bazı baro başkanları yaptığımızı anlamıyor olabilir. Geçtiğimiz gün 12 baro yönetim kurulu şekil şartını yerine getirerek olağanüstü genel kurul toplanması talebinde bulundu. Genel kurulun kurulması yetkisine bağlı olarak mı böyle bir talep var diye içeriğe baktık. Barolarımız Metin Feyzioğlu neden Külliye’ye gitti, demişler. Avrupa Parlamentosuna gitseydim; Alman Şansölyesine gidip Türkiye’de insan hakları yoktur, hapishanelerde sistematik işkence vardır, deseydim bana kızacaklar mıydı? Metin Feyzioğlu meslektaşlarının on yıllarca yaşadığı sorunları çözmek içen Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ndeki en yetkili kuruma gitti. Ya ‘ey’ diye başlayan cümleler kuracaktık, o zaman Türkiye kaybedecekti; ya da bu eleştirileri göz ardı edecektik. Sorundan beslenenler Külliye’ye giderek soruları çözmemden rahatsız.” değerlendirmesinde bulundu.  

“Ilıcak ve Altan aklanmadı”

Suriye sorunun çözümünde görev alarak gerekirse Suriye Barolar Birliği ile görüşebileceklerini söyleyen Feyzioğlu, Yargı Reformu Stratejisi kapsamında Meclis’e gelecek ikinci paketin içeriği ve FETÖ yargılaması kapmasında tahliye edilen gazeteciler hakkında da şunları söyledi: “Uyuşturucu suçlarından hapis yatanların erken salıverilmesi ile alakalı rahatsızlığımızı dile getirmiştik. Şu an da yapılan düzenleme ile bazı suçları işleyenlerin denetimli serbestlik süresi daha erkene çekilecek. Bizim cezaevlerimiz ıslah etmiyor. Hapishanelerde oluşan kalabalıklarla ıslah ortamını oluşturamazsınız. Amaca uygun bir ceza infaz sistemine geçmemiz gerekiyor. Daha önce düşünce suçundan dolayı suçlananlara İstinaf aşamasında ceza kesiliyordu. Yargı reformu kapsamında bunların Yargıtay denetimine geçmesi sağlandı. Bu karardan çoğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a muhalif durumdaki 10 bin kişi faydalandı. Cumhurbaşkanına hareket suçuna temyizin yargı denetimini açılması bir samimiyet olduğunun göstergesidir. Bu kapsamda Mehmet Altan’a beraat ile Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan’ın ise hüküm kesinleşinceye kadar tahliye karar verilmiştir. Nazlı Ilıcak ve Altan aklanmamıştır. Her ikisinin de kaleminde kan vardır. Onlar gazeteci değil. Onlar, bu ülkenin vatanseverlerine hain denilerek zindana atılırken sevinç çığlıkları atmışlardır. Onlara gazeteci muamelesi yapılamaz, onlara kahraman muamelesi yapılamaz. Bunlar Millî Mücadele döneminde işgali meşrulaştıran cemiyetlerin görevini yapmışlardır.” diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —