Tarih: 08.10.2020 18:33

Serbest Kürsü: Jak Kamhi’nin vefatıyla akla gelenler ve söylenmeyenler

Facebook Twitter Linked-in

 

Kendisine rahmet diliyorum.

Acılı ailesine de sabrı cemil…

Onun vefatıyla zihnime çok şeyler geldi. Belki de birçok insanı ilgilendirmedi bile. Çünkü meşgul olduğumuz konu hala aynı: ‘Devlette örgütlenme, cemaatleşme’..

Aslında Kamhi’nin vefatıyla ilgili düşündüklerimle, ‘devlette cemaatleşme’ konusu birbiriyle ilişkili olarak zihnimde yan yana geldi.

Kamhi Yahudi vatandaşlarımızdan.

Profilo’nun sahibiydi.

Sahibi Yahudi olduğu için profile markasını satın almayan Müslümanlar, bu markayı da çok iyi bilirler.

Neden almazlardı?
Sahibi Yahudi olduğu için.

Peki neden? Yahudi olmak suç mu?

Değil.

Ama gene de…

Bunun ne akli, ne de dini yani İslami bir sebebi var.

Bir bakıma şu: ‘Canımız öyle istiyor’.

Yahudi olanlar için de hep şu denirdi: ‘Lobi faaliyetleri var. Hepsi birbirini tutuyor. Bir ülkede ya da devlette önemli yerlere geliyorlar, çünkü birbirlerini hemen oralara yerleştiriyorlar’.

Evet, şimdi soruyorum.

15 Temmuz gibi devlete isyan çıkartmış bir grubun yaptığı elim kalkışmayı yaşamışken; neden hala bakanlıklardaki tarikat yapılanmalarını konuşuyoruz?

Bu millet 15 Temmuz’u yaşamadı mı?

Üzerinden 4 yıl geçti.

Geçen bu dört yılda, devlet istese, bu yapılanmaları ivedilikle bitirebilirdi.

Ne demek istiyorum?

Yahudi oldukları için suçladığınız insanlara atfettiğiniz bütün suçları ve hataları aslında siz yapıyorsunuz…

Kamhi’den bahsedeyim biraz.

İstanbul doğumlu.

Üniversite’de mühendislik eğitimi alıyor ve iş hayatına atılıyor.
Bilenler zaten bilirler, kendisi çok çalışkan, atılımdan atılıma koşuyor. Ve iş hayatına girişi de hazır bir marka ve fabrikayla değil. Türkiye’de ilk kez profil doğrama işine giren kişi. Zaten marka adı da buradan doğuyor.

Türkiye’de ilk kez tesettür işine giren kişiye neden bu kadar zenginsin diye hesap soruyor muyuz?

Velev ki, dini bir kavramı ticarete alet etse bile!!!

Kamhi, bu vatanın evladı.

Aynı zamanda dinini koruyarak, zorluklara katlanarak iş hayatında mücadele etmiş birisi.

Neden bunu diyorum?

Çünkü dinini ve kökenini koruyamayanlar var…

Zorla türkleştirilen ve müslümanlaştırılanlar var bu ülkede.
‘Yok efendim siz de, olur mu?’ demeyin.

Çünkü belgeli ve ispatlı.

Buyrun ‘devşirme’ kurumu.

Devşirme nedir?

Başka dinden ve milletten (büyük çoğunluk Balkanlar) olan küçük çocukların eğitilmesi (Bu arada türkleştirilmeleri ve müslümanlaştırılmaları) ile Osmanlı Devleti’nde memur olarak istihdam edilmesi.

Sokullu Mehmed Paşa ve dizilerden ismine aşina olduğunuz Pargalı İbrahim Paşa bunun en bilinen örnekleri.

Olmuştur efendim, olmuştur.

Anadolu’daki Ermeniler zorla müslümanlaştırılmışlardı.

Ege’deki Yahudiler ve Hristiyanlar zorla müslümanlaştırılmışlardır.

Lazlar

Gürcüler

Ve daha niceleri.

Zorla müslümanlaştırma ve türkleştirme kimi zaman silahla olmuştur, kimi zaman da baskı destekli güzel tehditlerle.

Malına el koyma tehdidi bunların en başta gelenidir.

İnsan da malını ve ailesini korumak adına Müslüman olmuştur.

Hayatta kalmak adına Müslüman olmuştur.

Bakar mısınız işin garipliğine, acayipliğine ve saçmalığına.

Müslümanlara ve alemlere rahmet olarak gelen bir din,

İnsanlığın kurtuluşu olacak bir din,

Müslümanlar eliyle tehdit, baskı unsuru haline geliyor…

Bugün, vatan evladı olan Kamhi’ye rahmet dileyemeyen Müslümanlar varsa, bunun sebebi görünürde Müslümanmış gibi olan ama zihinlerinde İslam’ın ‘aslında ne demek istediğini’ sınıflandıramayan kişiler yüzündendir…

Sevgi ve Bilgiyle kalın




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —