Şehit Şeyh Ahmet Yasin rahmet ve minnetle anılıyor

Şehadetinin 18 yılında Şehit Şeyh Ahmet Yasin rahmet ve minnetle anılıyor. Siyonizm’in korkulu rüyası Şehit Şeyh Yasin’in hayatını üç kelimeyle özetlemek mümkündür. İbadet, cihat, şehadet…

Şehit Şeyh Ahmet Yasin rahmet ve minnetle anılıyor

Milli Gazete’den Dursun Ali Bulut yazdı;

O davası uğruna zorluklara göğüs germiş, bedensel engelini ruh ve manayla tamamlamış ve bunu şehadetle taçlandırmış Filistin davamızın sembol ismidir. Şeyh Ahmed Yasin bütün vücudunun felçli olmasına rağmen Allah yolunda mücadele etmekten ve başkalarını da bu yolda mücadeleye teşvikten geri kalmaksızın dolu dolu bir ömür geçirdi. Mücadelesi kendisinden sonra gelen tüm Müslüman gençlere örnektir… Cihatla geçen bir hayat ortaya koyduğu gibi "Allah yolunda şehit olmak en ulvi gayemizdir" sözüne sadık kalarak dünya hayatını noktalarken de örnek oldu. Şehadeti kutlu olsun…

İşgalci Siyonist devlet onu öldürmekle Filistin direnişini başsız bırakacağını ve işgal altındaki vatanı kurtarmak için mücadele edenlerin gözlerini korkutacağını sanıyordu. Korkusuzca ve kararlı bir şekilde yürütülen mücadele sonunda işgalci Siyonizm Gazze'den çekilmek zorunda kaldı. Bugün Gazze, İslam âleminin onur mücadelesini sürdürmekte… Yine Filistin’de İşgalci rejime karşı direniş devam ediyor.Advertisement

Şeyh Yasin'in Hayatı

Ahmed Yasin 1937 yılında Filistin'in Askalan şehrinin el-Cevra köyünde dünyaya geldi. Üç yaşında iken babası vefat eden Şeyh Yasin, bundan sonra annesinin ve kardeşlerinin himayesinde büyüdü. 1948 yılında Yahudilerin Filistin'in büyük bir bölümünü işgal etmelerinin yol açtığı felaket üzerine ailesi Gazze şehrine göç etti.
Bir yüzme faaliyeti esnasında kafasının üstüne düşen Şeyh Yasin'in, boyun kemiği kırıldı ve bütün vücudu felç oldu. Sonra er-Rihal Ortaokulu’nda ortaöğrenimini tamamladı. Lise öğrenimini de 1958 yılında Filistin Lisesi’nde tamamladı. Liseyi bitirdikten sonra bazı ilim adamlarından özel dersler aldı. Bunun yanı sıra kendi özel çalışmalarıyla da kendini çok iyi yetiştirdi. Çevresinde zeki ve kültürlü biri olarak tanınırdı. Özel öğrenimini tamamladıktan sonra öğretmen olarak görev yaptı.

HALKI ŞUURLANDIRMA ÇABALARI

1967 yılında Filistin'in tamamının Siyonist işgalcilerin eline geçmesi üzerine insanlar vatanlarını işgalden kurtarma mücadelelerinde kendilerine önderlik edecek birilerini aramaya başladılar. İşgalci Yahudilerden gelen tehlike konusunda insanların şuurlandırılmasında Şeyh Ahmed Yasin'in büyük rolü oldu.
Gazze'de İslâm Merkezi'ni kurmasından sonra iyice tanındı ve Filistin'in her tarafında adı duyulmaya başlandı. Bu durum işgal yönetimini son derece rahatsız etti. Bu yüzden onu defalarca polis merkezinde sorguladılar.1984 yılında Şeyh Ahmed Yasin ve yardımcılarından pek çok kimse tutuklandı. Yürütülen soruşturma sonunda Ahmed Yasin, İsrail devletini yıkarak yerine İslâmi bir devlet kurmak için çalıştığı gerekçesiyle 13 yıl hapse mahkûm edildi. Ancak on bir ay sonra Filistinlilerle işgalciler arasında gerçekleştirilen bir esir değişiminde serbest bırakıldı. 1985′te gerçekleştirilen bu uygulamadan sonra Şeyh Ahmed Yasin yine Filistinlilerin İsraillere karşı sürdürdükleri savaşta liderliği üstlendi.

HAMAS’IN KURULUŞU

Ahmed Yasin 8 Aralık 1987 tarihinde başlayan intifadanın öncüsü durumundaki İslami Direniş Hareketi (HAMAS)’nin liderliğini yürüttü. Hamas'ın kökeni Müslüman Kardeşler cemaatine dayanır ve Ahmed Yasin de bu cemaatin Filistin kanadının bir mensubuydu. Ancak 1987'ye gelindiğinde işgale karşı fiili mücadeleyi organize edecek bir direniş örgütüne ihtiyaç olduğu görüldü. Bu konuda Müslüman Kardeşler'in genel idaresiyle de istişare edilerek Filistin'e özel olarak böyle bir teşkilat kurulması kararlaştırıldı. İşte bu karar neticesinde Şeyh Yasin'in öncülüğünde Filistin İslâmî Direniş Hareketi (HAMAS) ortaya çıktı. Bu teşkilatın manevi lideri Şeyh Yasin intifadanın devamında da bir motor görevi gördü.

ŞEYH YASİN’DEN TARİHİ CEVAP: BU MAHKEME İŞGALCİLER TARAFINDAN KURULMUŞTUR

İsrail rejimi, 18 Mayıs 1989 tarihinde Şeyh Ahmed Yasin’i yeniden tutukladı. Onunla birlikte Hamas mensubu pek çok kimse de tutuklandı. Bu tutuklama, intifadayı durdurmayı amaçlayan uygulamaydı ancak işgalci rejim umduğunu bulamadı. Çünkü bu olay üzerine intifada daha da şiddetlendi.
Uzun oyalamalardan sonra Şeyh Ahmed Yasin 3 Ocak 1990 tarihinde mahkeme önüne çıkarıldı ve 15 suçlamadan yargılandı. Yargılama esnasında Ahmed Yasin’in mahkeme mensuplarına söylediği söz şu olmuştu: “Bu mahkeme kanuni olarak beni yargılama hak ve yetkisine sahip değildir. Çünkü bu mahkeme işgalciler tarafından kurulmuştur. Dolayısıyla tamamen gayri meşru ve kanundışıdır.”

İSRAİL’İN YAPTIĞI TÜM TEKLİFLERİ REDDETTİ

16 Ekim 1991 tarihinde de Şeyh Ahmed Yasin hakkında mahkemenin verdiği hüküm açıklandı. İsrail askeri mahkemesi Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin’i ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. İşgal rejiminin mahkemesi Ahmed Yasin’e ayrıca, öldürme emirleri verdiği ve İsrail’i yıkarak yerine İslami bir devlet kurmayı amaçlayan kanun dışı (!) örgüt kurduğu iddiasıyla on beş yıl hapis cezası verdi.

İsrail yönetimi söz konusu cezaya mahkûm ettikten sonra Ahmed Yasin’le zaman zaman pazarlıklar yapmak ve ona serbest bırakılması için bazı şartları kabul ettirmek istedi. Bir keresinde İsrail’i tanıdığını ve imzalanan özerklik anlaşmalarına olumlu baktığını açıklaması karşılığında serbest bırakma teklifinde bulundu. Ahmed Yasin bunu kesinlikle kabul etmedi. Daha sonra İsrail’i tanıma şartından vazgeçerek sadece özerklik anlaşmalarını kabullenmesi şartıyla serbest bırakma teklifinde bulundu.