2001 yılında kurulan Şanghay İşbirliği Örgütü'nün bugüne dek yapılan en geniş katılımlı zirvesi Çin'in Tiencin kentinde yapıldı. Zirveye diyalog ortağı Türkiye'yi temsilen Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldı.
Çin’in Tiencin kentinde düzenlenen ŞİÖ zirvesinde liderler, küresel siyasetteki dönüşümlere dikkat çekerek “Tiencin Deklarasyonu”nu kabul etti. Bildiride çok kutuplu dünya düzeni vurgusu yapılırken, BM’nin daha temsili ve adil hale gelmesi için reform çağrısı öne çıktı.
Bildiride, dünyada siyasetin, ekonomik durumun ve uluslararası ilişkilerin diğer alanlarının derin ve tarihi dönüşümlerden geçtiği, uluslararası sistemin bir yanda daha adil ve eşit temsile dayalı çok kutuplu bir yöne giderken diğer yanda jeopolitik cepheleşmenin yoğunlaştığı, bunun ŞİÖ bölgesinin ve dünyanın güvenlik ve istikrarına tehdit oluşturduğu belirtildi.
ABD'de Başkan Donald Trump döneminde tarife artışlarına örtülü bir gönderme yapılan bildiride, küresel ekonominin, özellikle uluslararası ticaretin ve finans piyasalarının bu durumdan ciddi anlamda olumsuz etkilendiği ifade edildi.
2025 yılının İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinin ve Birleşmiş Milletlerin (BM) kuruluşunun 80. yılı olduğu hatırlatılan bildiride, "Barışçı ülkelerin Nazizm, faşizm ve militarizme karşı kazandığı zafer, dünya tarihinin gelişim yönünü belirledi, insanlığın barışçı kalkınmasını güvenceye alan istikrarlı bir uluslararası ilişkiler sisteminin kuruluşu için uygun koşulları yarattı." ifadesine yer verildi.
BM'DE REFORM VURGUSU
Üye ülkelerin BM Şartına ve uluslararası hukukun genel kabul gören diğer ilkelerine bağlı olduğu, daha temsili, demokratik ve adil bir çok kutuplu dünya için BM'nin merkezi koordine edici rolünü tam anlamıyla yerine getirmesi gerektiğine inandığı vurgulanan bildiride, gelişmekte olan ülkelerin BM yönetim organlarında temsilini sağlamak ve örgütün günün siyasi ve ekonomik gerçekliklerine adapte olabilmesi için gerekli reformların yapılması istendi.
Liderler, İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinin ve BM'nin kuruluşunun 80. yılı dolayısıyla ayrı bir ortak açıklama da yayınladı.
ŞANGHAY RUHUNA BAĞLILIK
Bildiride üye ülkeler, halkların kendi siyasi, ekonomik ve sosyal kalkınma güzergahını bağımsız olarak belirlemesi hakkını savunduklarını, egemenliğe, bağımsızlığa, toprak bütünlüğüne, eşitliğe saygı, karşılıklı faydaya, iç işlerine karışmama, güç kullanmama ve güç kullanma tehdidinde bulunmama ilkelerinin uluslararası ilişkilerin istikrarlı gelişiminin temeli olduğunun altını çizdi.
Üye ülkelerin ŞİÖ şartının ilke ve amaçlarına, karşılıklı saygı, karşılıklı fayda, eşitlik, istişare, medeniyetlerin farklılıklarına saygı ve ortak kalkınma arayışına dayalı "Şanghay ruhuna" bağlı kalacaklarına değinilen bildiride, uluslararası ve bölgesel kriz konularının kolektif ve cepheleşmeye dayalı şekilde çözülmeye çalışılmasına karşı olunduğu ifade edildi.
Bildiride, Avrasya kıtasında eşit ve bölünmez bir güvenlik mimarisinin oluşumu için ŞİÖ çerçevesindeki işbirliğinin önemi vurgulandı ve bu bağlamda Belarus'un öncülüğünde formüle edilen 21. Yüzyılda Çeşitlilik ve Çok Kutupluluk İçin Avrasya Şartı'nın önemine işaret edildi.
Üye ülkeler bildiride, insan haklarının evrenselliği, bölünmezliği ve birbirine bağlılığının, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygının önemini yinelerken, insan hakları sorunlarında çifte standartların benimsenmesine ve insan haklarının koruma bahanesiyle ülkelerin iç işlerine karışılmasına karşı olduklarını kaydetti.
Üye ülkeler, ayrıca ŞİÖ'nün bölgede barış, istikrar, kalkınma ve refahı sağlayacak şekilde inşasını daha fazla geliştirmek üzere "ŞİÖ 10 Yıllık Gelişim Stratejisi" adını verdikleri bir belgeyi kabul etti.