Rejimin Sancısı, İYİ Parti’nin Açmazı

Mesut Yeğen Yazdı;

Rejimin Sancısı, İYİ Parti’nin Açmazı

AK Parti MHP ortaklığı rejimin HDP ve Kürt sancısını dindirmeye yetmediğinden, ‘geçmiş hayatı’ İYİ Parti’yi göreve çağırıyor. Ancak İYİ Parti’nin bir de bir süredir yaşadığı, henüz zayıf da olsa yeni bir hayatı var. Bu da İYİ Parti’yi 6’lı Masa’da kalmaya, biraz ‘tatsız’ sonuçlara yol açabilecek olsa da, ortak adayla Erdoğan’ı yenme çizgisinde kalmaya teşvik ediyor.

İYİ Parti kurmaylarının bir yandan Mansur Yavaş’ı ‘hatırlatan’ beri yanda da HDP’yi şeytanlaştıran çıkışları 6’lı Masa’nın akıbetinin o kadar da sağlam olmadığına dair bildik tespitleri haklı çıkarmış görünüyor. Çıkışlar, 6’lı Masa’nın zımnen kabul edilmiş görünen ana stratejisinin, HDP’nin de onay vereceği bir cumhurbaşkanı adayında ortaklaşarak iktidarı değiştirmek işinin kolay olmadığını gösteriyor.

6’lı Masa’nın cumhurbaşkanı adayında ortaklaşarak iktidarı değiştirmek stratejisinin çalışmama ihtimali hep vardı. Ancak, son haftalarda ortaya çıkan durumun sürpriz bir tarafı var. Beklenen, daha kuvvetli ihtimal şuydu: 6’lı Masa HDP’yle görüşmeden bir adayda ortaklaşır, ortaklaşılan aday HDP tarafından kabul görmez, HDP kendi adayını çıkarır, muhtemel bir ikinci turda da muhalefetin adayını desteklemez ve 6’lı Masa’nın HDP’nin dışarıdan desteğiyle iktidarı değiştirmek işi suya düşer. Bu ihtimal halen geçerli olmakla birlikte, son çıkışlar şunu gösteriyor: 6’lı Masa’nın akıbeti hayırlı olmayacaksa İYİ Parti yüzünden olmayacak, 6’lı Masa’nın ana stratejisi çalışmayacaksa HDP yüzünden değil, İYİ Parti yüzünden çalışmayacak.

Bu görece beklenmedik durumun ortaya çıkmasının ve bu beklenmedik duruma karşın 6’lı Masa’nın “HDP’nin de onay vereceği bir cumhurbaşkanı adayında ortaklaşarak iktidarı değiştirmek” planının halen işleyebilir de olmasının ardında başlıkta işaret ettiğim iki vakanın yan yana gelmişliği var: Rejimin HDP sancısıyla, rejimle genetik yakınlığa sahip İYİ Parti’nin HDP sancısında ortaklaşmakla merkez parti olmak arzusundan kaynaklanan açmazı. Rejimin sancısını ve İYİ Parti’nin açmazını ayrı ayrı ele almazdan önce İYİ Parti kurmaylarının 6’lı Masa ve HDP ilişkisine dair söylediklerindeki çeşitliliği, nüansları aktarmam gerekiyor. İYİ Parti’nin açmazının ve 6’lı Masa’nın ana stratejisinin halen hem çalışabilir hem çökebilir olmasının izlerini bu çeşitlilik üzerinden izlemek de mümkün.

 

İYİ Parti’nin Nüansları

Muhatabı HDP’liler hesaba katılmadan yürütülen “HDP’ye bakanlık verilebilir” tartışmasında İYİ Parti kurmaylarının aldıkları pozisyonlar arasında, hayra mı şerre mi yormak gerekir bilinmez, kimi nüanslar var. Gürsel Tekin’in açıklamasının ardından İYİ Parti’nin bildik isimlerinden Ağıralioğlu ve Dervişoğlu, Tekin’i üst perdeden eleştiren ve 6’lı Masa’nın HDP’yle hiçbir surette ilişki kuramayacağını bildiren açıklamalar yaptı. Bu iki ismin açıklamalarına kalacak olursa 6’lı Masa’nın cumhurbaşkanı adayına karar verirken HDP’nin fikrini alması ya da muhtemel ortak adayın destek istemek üzere HDP’yle açık temas kurması mümkün değil. İYİ Parti tarafından formel olarak benimsenirse, bu pozisyonun 6’lı Masa’nın ya dağılmasına ya da seçilemeyebilir bir adayda ortaklaşmasına, her halükârda Erdoğan’ın yeniden seçilmesine yol açması kuvvetle muhtemel.  

Koray Aydın’ın da katılır gibi göründüğü bu pozisyona karşı Akşener, 6’lı Masa ve HDP ilişkisine dair daha belirsiz bir pozisyon almayı tercih etti. Bir yandan “HDP’nin olduğu masada İYİ Parti, İYİ Parti’nin olduğu masada HDP olmaz” diyerek kurmaylarının aldığı pozisyonu paylaşan Akşener, diğer taraftansa CHP’nin ya da 6’lı Masa’daki diğer partilerin HDP’yle ilişki kurmasına bir itirazı olmadığını belirtti. HDP’nin 6’lı Masa’da olmak ya da Masa’yı oluşturan partilerle parlamento seçimleri için ittifak yapmak yolunda bir talebi olmadığından, Akşener’in bu tutumu 6’lı Masa’yla HDP arasında cumhurbaşkanlığı seçimleri eksenli bir işbirliğine kapıları sımsıkı kapatmamayı ima ediyor. Akşener’in tutumu, hayra yorulacak olursa, ortaklaşılan adayın 6’lı Masa’dan bağımsız olarak HDP’nin desteğine talip olmasının önünü açan bir esneklik içeriyor.  

6’lı Masa’nın “HDP’nin de onay vereceği bir cumhurbaşkanı adayında ortaklaşarak iktidarı değiştirmek” planının İYİ Parti tarafından bozulabilir ve sürdürülebilir olmasının ve İYİ Parti kurmaylarının açıklamaları arasındaki nüansların ardında aynı iki şey var: Rejimin HDP sancısıyla İYİ Parti’nin rejimin HDP sancısında ortaklaşmakla merkez parti olmak arzusundan kaynaklanan açmazı.  

 

Rejimin HDP Sancısı

Erdoğan’a arzu ettiği yerli ve milli rejimi kurma ve cumhurbaşkanı olma fırsatını veren malum, 2015 Kasım seçimleri değil, 2016’daki darbe girişiminin ardından gelişen Yenikapı ruhu ve bu ruhun üflenmesiyle oluşturulan yeni müesses nizam oldu. Kurulan yerli ve milli rejim, Kürtleri tanınma taleplerinde ısrarlı olmaktan uzaklaştırmak, temsilcilerini de Türkiye siyasetinde anahtar olmak kabiliyetinden mahrum bırakmak hedefine Kürt siyasetini ve Kürt meselesini topyekûn şeytanlaştırarak ulaştı. Tabii ki AK Parti ve MHP haricindeki aktörlerin de Yenikapı ruhuna teslim olması sayesinde.

Ne var ki, bütün bu işlerin üzerinden sadece birkaç sene geçmiş olmasına rağmen, Yenikapı ruhu zayıflamış ve Kürtlerin temsilcileri Türkiye siyasetinde yeniden anahtar konuma gelmiş durumda. Keza, Kürt meselesini ve Kürt siyasetini seytanlaştırma işini eski kuvvetiyle sürdürmek de giderek zorlaşıyor. Bu hal, bugünkü yerli ve milli rejimin sadece birkaç senenin ardından Kürtlerin mahsus katkısıyla geride bırakılabileceğini, bunu da Kürt meselesi etrafında bir tür normalleşmenin takip edebileceğini gösteriyor. Rejimin sancısı dediğim bu. Kürtler, 2023 seçimlerinde Kürt meselesinde normalleşmenin de önünü açabilecek bir iktidar değişimine katkıda bulunabilecek görünüyor.

Rejimin sancısını dindirmenin tek bir yolu var: İktidarın Kürtlerin açık katkısıyla değişmesine ve Kürt meselesinde normalleşmenin önünün açılmasına engel olmak. Bunu becerebilmenin de tek bir yolu var. Erdoğan’ın, Erdoğan olmayacaksa da Erdoğan’ı ikame edebilecek birinin, mesela Mansur Yavaş’ın ya da Meral Akşener’in cumhurbaşkanı seçilmesi. Rejimin sancısı ve sancısını dindirmenin yolu bu.

 

İYİ Parti’nin Açmazı

İYİ Parti’nin açmazına gelince… Açmazın bir tarafında rejimin sancısına ortak olmak, rejimin sancısını aynen paylaşmak var. Kürtlerin Türkiye siyasetinde anahtar konumunda olması ve Kürt meselesinde bir tür normalleşmeye dönülmesi rejim aktörleriyle benzer genetik kodlara sahip İYİ Parti’nin hoşlaşacağı işlerden değil. Nitekim, bu hoşlaşmama hallerinin işaretlerini hem “Ortak aday Mansur Yavaş olsun” çıkışlarında hem de “HDP’ye bakanlık verilebilir” diyen Gürsel Tekin’in paylanmasında görmek mümkün. Kürtlerin desteğini alabilecek görünen Kılıçdaroğlu’nun 6’lı Masa’nın ortak adayı olma ve seçilebilme ihtimalinin yükselmesiyle beraber İYİ Partililerin Yavaş’ı hatırlamalarında da.  

Ne var ki, İYİ Parti’nin bir de merkez sağ parti olma hevesi var ve bu heves rejimin HDP ve Kürt sancısında ortaklaşma işlerinde ifrattan uzak durmayı gerektiriyor. Kürt meselesinde ve HDP’yi şeytanlaştırma bahsinde rejimin aktörleriyle aynı frekansta kalıp merkez sağ parti olabilmek için gereken kadro ve seçmen genişlemesini becerebilmek pek mümkün değil. Bu da İYİ Parti’yi hem Kürt meselesinde hem de HDP’yle ilişkiler bahsinde, kendi ölçeğinde de olsa, nüanslı olmaya zorluyor; en azından İYİ Parti’yi merkez parti yapmak işinin başını çeken Akşener’i. İYİ Parti’nin açmazı dediğim bu. Rejim aktörlerinin genetik kodlarını paylaşmaktan gelen eğilimleri sürdürmekle, merkez parti olabilmenin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktan kaynaklanan çelişki.  

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin akıbeti açısından bakıldığında, “Bu açmaz 2023 seçimlerine giderken İYİ Parti’ye ne yaptırır” sorusu “HDP cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ne yapar” sorusu kadar önem kazanmış durumda. İYİ Parti birkaç şey yapabilir görünüyor. İlk olarak, açmazı çözmek yerine muhafaza ederek ilerlemeye çalışabilir. Bir tür iyi polis-kötü polis rolü oynanır ve partinin bir kısmı HDP bahsi etrafında heyheylenirken, Akşener ve bir kısım kadro Kılıçdaroğlu ya da başka bir ortak adayın HDP’nin dışarıdan desteğini almasına açıkça itiraz etmeyerek 6’lı Masa’nın zımni stratejisinin çalışmasına razı olur ve 2023 seçimleri sonrasında oluşacak yeni atmosferi merkez parti olmak için kullanmayı dener. İkinci bir ihtimal, ilk senaryonun Kürt meselesinde normalleşmenin önünü açabilecek olmasını kabul etmeyen İYİ Parti şahinleri kazan kaldırabilir ve partinin bir kısmını rejimi Erdoğan’la ya da Erdoğan’ı ikame edecek bir aktörle sürdürmek yolunun yolcusu kılar. Üçüncü ihtimal, Kürt meselesinde normalleşmenin önünü açabilecek ortak aday senaryosuna yönelik itirazın başına bizzat Akşener geçer ve 6’lı Masa’nın adayının bu senaryoyu geçersizleştirebilecek Yavaş ya da kendisi olmasında ısrar eder ve çoklu adaylık senaryosunun önünü açarak rejimin Erdoğan’la ya da Yavaş veya kendisi gibi Erdoğan’ı ikame edecek biriyle devam etmesinin önünü açar. CHP yönetiminde aktif bir rolü olmayan, Kılıçdaroğlu’nun da “Yetkisi olmayan bir konuda konuşmuş” dediği Gürsel Tekin’e atfen “Kilit bir isimdir, partisinin görüşünü aktarmıştır” demesi, Akşener’in yeri ve zamanı geldiğinde CHP’yi HDP’yle yakın olmakla itham edebileceğini gösteriyor olabilir. Ancak, bu türden bir ithamla 6’lı Masa’yı devirmek Erdoğan’ın yeniden seçilebilmesinin önünü açabileceğinden, seçmeni CHP seçmenine çok benzeyen Akşener açısından çok tercih edilebilir bir yol olmayabilir. Bu türden bir yola girmek Akşener’i merkezden uzaklaştırabileceği gibi halihazırdaki seçmeninin epey bir kısmına yabancılaştırabilir. HDP’nin desteklediği bir adayla seçimlerin kazanılmasına ve Kürt meselesinde normalleşmeye dönük itirazın muhalif mahfillerde zayıflamış olma ihtimali de Akşener’i 6’lı Masa’yı devirmek türünden işlerden uzak tutabilir.

Bütün bu hal Akşener’i İYİ Parti’nin açmazını çözmeye kalkışmadan, 6’lı Masa’nın zımni stratejisine onay vermek çizgisinde kalmaya teşvik ediyor gibi görünse de İYİ Parti’nin önünde bir ihtimal daha var: 6’lı Masa’nın adayının Mansur Yavaş veya Akşener olmasa da Kılıçdaroğlu haricinde biri olmasında ısrar etmek ya da son çare olarak Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlıktan ayrılarak aday olmaya zorlamak. Partiler arası yarışta CHP’ye avantaj kazandıracağı için Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı kalarak ortak aday olması ve seçimleri kazanması İYİ Parti’nin 2023 sonrasının merkez sağ partisi olma işini sekteye uğratabileceğinden, İYİ Parti, partili olmayan bir ortak adayla, olmadı CHP genel başkanlığından ayrılmış Kılıçdaroğlu’yla seçime girelim diyebilir.  

Hülasa, AK Parti MHP ortaklığı rejimin HDP ve Kürt sancısını dindirmeye yetmediğinden, ‘geçmiş hayatı’ İYİ Parti’yi göreve çağırıyor. Ancak İYİ Parti’nin bir de bir süredir yaşadığı, henüz zayıf da olsa yeni bir hayatı var. Bu da İYİ Parti’yi 6’lı Masa’da kalmaya, biraz ‘tatsız’ sonuçlara yol açabilecek olsa da, ortak adayla Erdoğan’ı yenme çizgisinde kalmaya teşvik ediyor. Bütün bu hal, 2023 seçimlerinde HDP ve Kürtler kadar İYİ Parti’nin açmazının da tayin edici olacağını gösteriyor.

 

Kaynak: perspektif.online