Prof. Dr. Mesut Yeğen, “Kürtler demokrat ve özgürlükçü olmak zorunda. Çünkü 100 senedir bu ülkede baskı altındalar, 100 senedir kimlikleri inkar ediliyorlar” dedi.
Türkiye genelindeki gençlere dair kapsamlı bir araştırmanın sonuçları açıklandı.
Merkezi İstanbul’da bulunan CORE Araştırma Enstitüsü, “Gençlerin Politik Katılımı ve Demokratik Değerleri Üzerine” başlıklı raporunu kamuoyuyla paylaştı.
Araştırma, 21 şehirde 2 bin 401 gençle yapılan yüz yüze anketler, 30 kişiyle derinlemesine mülakatlar ve 9 grup görüşmesinin bulgularına dayanıyor. Katılımcıların yüzde 50,2’si kadın, yüzde 49,8’i erkek. Katılımcıların yüzde 23’ü ise anadillerinin Kürtçe olduğunu belirtti.
Sonuçlara göre gençlerin büyük çoğunluğu “Kürt sorunu”nun farkında ancak çözüm sürecine dair temkinli bir yaklaşım sergiliyor.
Gençlerin yüzde 40’ı Türkiye’de bir Kürt sorunu olduğunu kabul ederken, yüzde 27’si artık böyle bir sorunun kalmadığını düşünüyor.
Yüzde 40’ı çözüm sürecine olumlu bakarken, yüzde 21’i karşı çıkıyor.
Rûdaw, araştırmanın sonuçlarını CORE Enstitüsü’nden Prof. Dr. Mesut Yeğen ile değerlendirdi.
“Gençler siyasetten tamamen kopmadı”
Rûdaw muhabiri Ömer Sönmez’in sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Mesut Yeğen, Türkiye’de gençler hakkında sıkça dile getirilen “siyasetle ilgilenmiyorlar, apatikler, kendi dünyalarına çekilmişler” yönündeki yargıların araştırma sonuçlarıyla tam olarak örtüşmediğini söyledi.
Yeğen bu konuda şu tespitlerde bulundu:
“Gençlerin siyasete ilgisiz olduğu düşüncesi çok yaygın ama araştırmalar bunu doğrulamıyor. Gençler aslında dünya meselelerine tamamen kayıtsız değiller. Fakat ilgilendiklerinde başlarına bir şey gelir mi, bu konuda endişe taşıyorlar. Ayrıca geçmişteki kuşaklar gibi tüm hayatlarını siyasete vakfetmek istemiyorlar. Daha parçalı, kendi tarzlarında bir ilgilenme biçimi geliştirmiş durumdalar.”
Prof. Dr. Mesut Yeğen’e göre, gençleri “bu dünyayla ilgilenmeyen, işe yaramaz” şeklinde damgalamak doğru değil.
“Gençler ilgisiz değiller, sadece farklı biçimlerde ilgileniyorlar. Bu farkı görmek gerekiyor.”
“Türk milliyetçiliği ve Atatürkçülük yükseliyor, İslamcılık zemin kaybediyor”
Türkiye’nin son 20 yılına bakıldığında gençler arasında yükselen eğilimlerin değiştiğine dikkat çeken Yeğen, şöyle konuştu:
“Son yıllarda gençler arasında Türk milliyetçiliği ve Atatürkçülük daha görünür hale geldi. Biraz soldan uzaklaşma var ama aynı zamanda İslamcılığın da eskisi kadar çekici olmadığı bir dönemdeyiz. Herkes yavaş yavaş Atatürkçülük ve milliyetçilik ortak paydasına çekiliyor.”
“Kürtler demokrat ve özgürlükçü olmak zorunda”
Bu durumun liberal ve özgürlükçü değerlerden, solcu dünya görüşünden uzaklaşmaya da neden olduğunu belirten Yeğen, Kürt gençleri içinse farklı bir dinamiğin söz konusu olduğunu vurguladı.
Yeğen bu konuda şunları söyledi:
“Bize şunu ifade ediyor, Kürtler demokrat ve özgürlükçü olmak zorunda. Çünkü canları yanıyor. 100 senedir bu ülkede baskı altındalar, 100 senedir kimlikleri inkar ediliyor vs. Dolayısıyla kendi kimliklerinin kabul edildiği baskı altında tutulmadığı bir ülke olması için Türkiye'nin daha özgürlükçü, daha liberal bir yer olması lazım. Daha Batılı değerlere yakın bir yer olması lazım. O itibarla Kürt gençlerde gördüğümüz liberal değerlere yakınlık çok anlaşılır bir şey. Biraz hayat memat meselesi onlar için.”
Yeğen, Kürt gençlerinin Avrupa Birliği üyeliği, demokratikleşme ve özgürlükler gibi konularda Türkiye ortalamasından çok daha yüksek destek oranlarına sahip olduğunu belirterek şunları dile getirdi:
“Türkiye’nin AB üyeliğine destek Kürt gençleri arasında daha yüksek”
“Bu aşağı yukarı 20-30 senedir genel bir trend Türkiye'de. Yani mesela AB'ye yatkınlık, AB'ye yakınlık ya da Türkiye'nin AB üyeline destek olmak oranları Kürt gençlerde her zaman çok daha yüksek olmuştu. Dolayısıyla bu devam ediyor. Biraz doğal bir durum olarak görmek lazım. Çünkü Kürtlerin canı yanıyor. Dolayısıyla canlarının yanmadığı bir durum içinde daha liberal değerlerin hakim olduğu bir ülke olması gerekiyor buranın. “
“Bundan sonra top tamamen Türkiye devletinde”
Yeğen, son olarak Kandil’de PKK yöneticisi Sabri Ok başkanlığında yapılan basın açıklamasına yönelik gelen soruya da şu yanıtı verdi:
“Geçtiğimiz haftaki toplantı iki açıdan önemli. İlki, süreçte bir tıkanma olduğu yönündeki işaretleri ortadan kaldırdı. İkincisi ise sürecin ilk aşaması, yani silahsızlanma ve fesih safhası artık tamamlanmış görünüyor. Bundan sonra top tamamen Türkiye devletinde.”
Yeğen’e göre, artık “çözüm yasası” ya da “PKK yasası” olarak adlandırılan düzenlemenin gündeme gelmesi bekleniyor.
“Büyük olasılıkla hazırlıkları yapılmış bir yasa tasarısı Meclis’e gelecek. Burada iki önemli soru var:
Birincisi, bu yasa PKK militanlarının gönül rahatlığıyla ülkeye dönüp siyasete katılmalarını sağlayacak kadar kapsayıcı olacak mı? İkincisi, bu yasa demokratikleşme yönünde yeni adımların önünü açacak mı?”
Yeğen, ilk konuda umutlu olduğunu ancak demokratikleşme kısmında henüz yeterli işaretler görmediğini ifade ederek şunları söyledi:
“Yasa çıktığında, Avrupa’daki ya da Kandil’deki PKK’lilerin gönül rahatlığıyla dönebilmelerini sağlayacak bir düzenleme olmalı. Ayrıca bu yasa başka demokratik adımlarla da desteklenmeli. Türkiye’nin buna gerçekten ihtiyacı var.”
Kaynak: rudaw.net

