Tarih: 25.02.2022 02:42

Postmodern Hitler

Facebook Twitter Linked-in

Putin bir Hitler değil, dünya da 1930’lar dünyası değil ama dikkate alınması gereken benzerlikler var.

Putin, daha 2014 yılında yine Ukrayna’yı söz konusu ederek, Moskova’daki yabancı büyükelçilere şöyle diyordu:

“Herkesin anlamasını isterim ki, Rusya dışındaki Rusların haklarını eldeki bütün siyasi ve ekonomik vasıtalardan insani operasyonlara kadar uluslararası hukukun izin verdiği her yoldan savunmaya devam edeceğiz.”

(1 Temmuz 2014)

Putin’e göre Sovyet imparatorluğunun dağılması “yüz yılın en büyük felaketi”dir. (17 Kasım 2017)

Kaliningrad kentindeki toplantısında, Rusya tarihindeki hangi olayı değiştirmek isterdiniz diye sorulduğunda “Sovyetler Birliği’nin çöküşü” cevabını verdi. (4 Mart 2018)

Bu amaçlar için askeri gücünü de geliştirdi. Putin, 2 Mart 2018’de, Rusya’nın yeni geliştirdiği kıtalararası ağır füze, nükleer enerji güdümlü füze, ‘Hançer’ adını verdiği ‘yakalanamaz’ füze dahil 6 yeni silah sistemini açıkladı…

Rus Merkez Bankası bağımsızdır, 634 milyar dolar net döviz rezervi vardır.

RUS İMPARATORLUĞU

Hitler’in yaptığı işgalleri dayandırdığı “hayat sahası” teorisini şimdi Putin tarih referanslarıyla kullanıyor, eski Sovyet imparatorluğu coğrafyasını “hayat sahası” olarak görüyor. Sovyet imparatorluğuna duyduğu özlemin siyasi anlamı budur.

Ukrayna’ya saldırısının gerekçelerinden biri yine Sovyet imparatorluğu referansıdır. Lenin, Sovyetleri Kızıl Ordu işgalleriyle değil, gönüllü olarak kurulmuş bir birlik gibi göstermek için Sovyet anayasasına göstermelik “ayrılma hakkı”nı yazmıştı. Sovyetler dağılırken “ayrılma hakkı”nı kullanan bağımsız cumhuriyetler ortaya çıkmıştı…

Putin, 6 yıl önce şunları söylemişti:

“Lenin’in cumhuriyetlere verdiği bu hak, ülkemize döşenmiş bir mayın oldu. Ülkemiz, bu yüzden bölündü” (26 Ocak 2016)

Bu tarihsel bir analiz midir? Hayır, bu bir politikadır. Ukrayna’yı işgalinden önce yaptığı ‘Ulusa Sesleniş’ konuşmasında da Sovyetler kurulurken sözde anayasaya konulan “ayrılma hakkı”nı dinamit diye niteleyerek şunları söyledi:

“Devletin bağışıklığını zayıflatan, başlangıçta döşenen mayın sadece zamanını bekliyordu. Bu mayın, SSCB’den ayrılma hakkıydı…” (21 Şubat 2022)

PUTİN VE OSMANLI

Putin konuşmasının devamında Ukraynalıların “Rus ve Ortodoks” olduğunu, Bolşeviklerin hatasıyla Sovyet cumhuriyeti statüsü verildiğini söyledi. Besbelli, amaç sadece etnik Rusların bulunduğu Donetsk ve Luhansk bölgeleri değil, tümüyle Ukrayna’dır ve elbette “yarın sıra nerede?” sorusu, bütün eski Sovyet coğrafyasını tedirgin eden çok haklı bir endişenin ifadesidir.

Putin aynı konuşmasında yine Osmanlı’dan da bahsetti:

“18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ile yapılan savaşlar sonucu Rusya’ya katılan Karadeniz bölgesi topraklarına Novorossiya adı verildi.” O topraklara “Yenirusya” diyenler, Putin’in çok sevdiği ve örnek aldığı Çarlardı sadece! Tarih bir ‘kütür mirası’ ve bir ‘zaman şuuru’ değil de böyle günümüz siyasetinin referansı olacaksa hangi asra kadar gitmek lazım?!.Putin, Amerika’nın Tomahawk füzelerinin 35 dakikada Moskova’ya ulaşacağını söylüyor. Putin’in 2018’de imal ettiklerini açıkladığı ‘Hançer’ füzesi de 35 dakikada bütün Avrupa’yı ve Rusya’nın komşularını vurabilir. Rusya, Suriye’deki askeri varlığı ve son derece donanımlı iki üssüyle artık Ortadoğu’ya yerleşmiştir.

MONTRÖ’NÜN DEĞERİ

Putin siyaseti, bütün bölge için bir tehdittir. Batı tarafından ağır ekonomik ambargolarla caydırılmazsa nerede duracağı belli değildir. Zira Abhazya’da durmadı, Osetya’da durmadı, Gürcistan’da durmadı, Kırım’da durmadı, Ukrayna hududunda durmadı…Türkiye’nin tarihten gelen Batı ittifakı ve Batı demokrasisi tercihinin ne kadar haklı olduğu, bir kere daha ortaya çıkmıştır. Başlayan yeni soğuk harp, kapitalizmle komünizm değil, demokrasi ile otokrasi arasındadır. Ayrıca yazacağım, Montrö’nün değeri bir kere daha ortaya çıkmıştır. Türkiye Boğazlardan geçiş veya geçişi engellemesi için baskılara maruz kaldığında, elinde Montrö gibi bir senet ve sistem var.

Ukrayna krizi en çok bizim ekonomimizi vuracak, vurmaya başladı bile. Hamasetten, gösterişten, hesaplanmamış çıkışlardan sakınarak geleneksel diplomasimize ve ekonomimiz için kaynak temin edecek rasyonel reformlara dönmek zorundayız.

“Meral Akşener, dün akşam “Türkiye acilen S-400’lerden kurtulmalı” diye açıklama yaptı. Çok doğru, tamamen destekliyorum. Türkiye’nin geleneksel eksenine dönmesinde büyük bir hamle olacaktır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —