PKK yöneticisi Duran Kalkan, Medya Haber TV'ye verdiği röportajda çözüm sürecinde gelinen noktaya ilişkin açıklamalar yaptı. Sürecin birinci aşamasının “ikinci aşamaya geçiş için gerekli pratik-askeri durumun yaratılması” olduğunu hatırlatan Kalkan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın ikinci aşamayı “Kürt sorununun çözümü için gerekli hukuki adımların atılması, demokratik entegrasyon yasalarının, özgürlük yasalarının çıkarılması” olarak tanımladığını anlattı.
“Bu sürecin başarısı dışında bir gelecek yok”
Sürecin geldiği noktaya ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kalkan, “Bu süreç birçok alternatifli yoldan tercih edilen bir tanesi değil. Olmazsa olmaz bir süreç. Yani bu sürecin başarısı dışında Kürtlerin, Türkiye’nin özgür ve demokratik bir geleceği yok. Ya bu sürecin getireceği barış ve demokratikleşmedir, -ki bunun Kürt varlığının ve demokrasinin kabul edilmesi temelinde gerçekleşmesidir-, ya da felaket” dedi.
Bu sürecin “bir tercih süreci” olmadığını hatırlatan Kalkan, “‘Bunu tercih ettik, olmazsa ötekini de tercih ederiz’ diye bir durum yok. Tek süreç! Ya başarıya gidecek ya başarıya gidecek! Başarıya gitmezse felaket olacak! Bu nedenle biz kararlıyız bu konuda. Bu sürecin başarısı için ne gerekiyorsa yapacağız. Her türlü mücadeleyi yürüteceğiz” açıklamasını yaptı.
Öcalan’ın koşullarını hatırlattı
Öte yandan Öcalan’ın tecrit koşullarının sürdüğünü hatırlatan Kalkan, “Önder Apo’nun koşulları değiştirilmeden Kürt tarafı süreci nasıl yürütebilir?” sorusunu yöneltti.
Türkiye siyasetinin “iyi bir sınav vermediğini” ve sürecin başarısının Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından zorunluluk olduğunu ifade eden Kalkan, AKP ve MHP’nin söylem ve pratikleri arasında tutarsızlık olduğunu dile getirerek, “Biz kendi anlayışımız, teorimiz ve stratejimizle adım atıyoruz” dedi.
Kalkan’ın açıklaması şöyle:
“İktidar kanadı parçalılığını sürdürüyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir şeyler söylüyor, AKP yönetimi bir şeyler söylüyor. AKP’ye yakın basın 180 derece tersini yazıyor, söylüyor. Yani farklı farklı görüşler var. Bir karışıklık yaratıyorlar. Muğlaklaştırma oluyor aslında. Anlamadık. (…) Hiç kimsenin istemi doğrultusunda falan da değil. Herhangi bir zorlanma da yok. Biz her şeyi kendi anlayışımız, teorimiz, stratejimiz temelinde yapıyoruz.”
Kaynak: medyascope.tv

