ÖZGÜN İRADE DERGİSİ 2020 MART(191.) SAYISI ÇIKTI!

Özgün İrade Dergisi, 2020 Mart ayı sayısında(191. Sayı) ihanet planına bağlı olarak yüzyılın antlaşması konusu ağırlıklı olarak işlenmektedir.

ÖZGÜN İRADE DERGİSİ 2020 MART(191.) SAYISI ÇIKTI!

Özgün İrade Dergisi'nin 2020 Mart(191.) Sayısının "Editör'den" yazısı...

Her ay bir konuyu işlemeye çalışan Özgün İrade Dergisi, 2020 Mart sayısında ise, ABD Başkanı Donald Trump’ın, aslında İsrail’in var olan topraklarını genişletmek ve barış adı altında da Filistinleri, bugüne kadar görülmedik bir şekilde kendi topraklarından söküp atmak, onları her açıdan mahrum bırakmak, ama bunu sözde iki toplumun kendi iradesi ile yapılıyor olduğunu ‘gösterme’ adına bir barış –bizce ‘ihanet’- planı hazırlamış bulunmaktadır.

Bu planın oluşturulmasında, Trump’ın damadı ve yardımcısı olan ‘Siyonist’ Jared Kushner'in de var olan katkısı, planın oluşmasında sadece şahıs olarak Trump’ın değil, Siyonist lobinin ve stratejik vb. açılardan onlarla birlikte hareket eden Evanjeliklerin de katkısını içermekteydi.

Taraflar açısından bakıldığında, ‘yakın geçmiş’in, İsrail açısından süt liman olduğu, ama gerek FKÖ’nün ve gerekse Hamas’ın öncülüğünde ortaya konan intifada/intifadalar, gerek cılızda kalsa İslam dünyasında var olan kıpırdamalar ve gerekse de dünya ölçeğinde İsrail’e karşı, Filistin’in yanında bulunan, onu destekleyen ‘küresel intifada/direniş ekseni’ ile birlikte düşünüldüğünde, işin can sıkıcı ve can yakıcı bir tarafı bulunuyor olsa da, bu planın tutmayacağını, ama izinin kalacağı öngörülebilirdi.

Bunların bu planı oluşturmaya çalıştıklarında, emin olmalıyız ki, mahiyetlerine bakılmaksızın, çoğu da petrol zengini Arap diktatörlükleri, kendilerini dünya ölçeğinde bir “İngiliz-Yahudi ekseni”ne yerleştirmiş bulunan ‘beyaz grup’ dünyanın geri kalanının çaresizliği ve en önemlisi de, iş başında bulunup Batıcı parametrelerle hareket eden Batı Şeria’daki ‘laik’ Filistin yönetiminden güç aldıkları görülmektedir.

Her ne kadar Mahmud Abbas yönetiminin bu plana karşı çıkıyor türü bir görüntü vermesi söz konusu ise de, genel anlamda değil de, bu planın özel anlamda Gazze’yi daraltacağı, sıkıştıracağı ve ‘bitireceği’ üzerinde durulmalıydı.

Filistin: ‘minyatür, sembolik, müzelik’ uydu bir devlet?

Ki görüldüğü kadarıyla plan her ne kadar Filistin topraklarını tümünü kapsıyor görünse de, o şekilde uygulanmak istense de, kabağın büyük oranda Gazze’nin başında patlayacağı/patlatılacağı sağlam bir öngörü olarak ileri sürülebilirdi. Zaten, bu plan, adı, ‘sözde’ de olsa, öyle de kalsa, ABD’nin, İsrail’in ve dolayısıyla Siyonizm’in kendine yarayışlı, işlevsiz ve alabildiğine toprak alanı daraltılmış, kukla ve tabir yerinde ise, ‘minyatür, sembolik, müzelik’ uydu bir Filistin devleti oluşturma ön düşüncesine dayanıyor, dayandırılıyordu.

Bizde, Özgün İrade Dergisi olarak, Mart 2020 sayımızda, bu planı, elimizden geldiğince işlemeye çalıştık. Konu ile ilgili olarak, hazırladığımız dosyada, bir birinden önemli birkaç yazı var. Ayrıca gerek Türkiyeli olup dış politika ve özellikle de Filistin konusunda ‘uzman’ olan ve konuya duyarlıkla yaklaşan kardeşlerimizle birilikte, Filistin, Mescid-i Aksa ve Kudüs’ü kendilerine uğraş alanı seçen STK temsilcilerine ek olarak Filistinli bir kardeşimize, Türkiye’nin devlet ve toplum olarak yaklaşımlarını, cevaplamaları amacıyla iki, üç soru yönelttik. Bu cevapları da, ‘soruşturma’ başlığı altında okuma imkânına sahip olacaksınız…

Konu ile bağlantılı olarak, İsrail sorununun, Filistin sorununa dönüşmesi durumu da, dosya konusu içerisinde okunmayı beklemekteydi.

***

Bunun yanında, öteden beri devam eden ve Türkiye’nin gündeminde önemli yer tutan birçok olay, olgu ve fiili durum ile ilgili, yine özgün kalemlerin ürünü olana yazı ve makalelere de sayfalarımızda yer verdik.

Bunları şöyle sıralayabilirdik: 28 Şubat ürünü olan yanlışlara benzer yanlışların, bu kez farklı biçimlerde sürdürülmesi, çok konuşulan ve hemen hemen her siyasi partinin yumuşak karnı hükmünde bulunan FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili görüş ve duyuşlar, komplo teorilerine bel bağlayan zihniyetin varlığına işaret edilmesi, Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunmuş bir zatın, bağlamından kopuk ve maksada hizmet etmeyen bir tarzda, öyle ki bir yerlere zarf atılma suretiyle mesaj gönderme adına siyasal İslam’ın çöktüğünü, imadan ziyade iddia etmesine yönelik bir makale ile birlikte klasik Yunan düşüncesine yönelik, antik dönemde yaşamış bir filozofun düşünce dünyasına ışık tutmaya çalışan bir makalede dergimizin Mart sayısında kendine yer bulmuş oldu.

Yine, hemen hepsi İslam’la ilgili konuların işlendiği, birbirinden önemli yazı ve makale de, dergi sayfalarında kendine özgü bir yer bulmuş oldu: Kur’an’ın nasıl okunmasının gereklerine dair, yine  Kur’an kıssalarını içeren vahye dair ayet ve yorumları, konusunu yaratılış olgusunun oluşturduğu bir kitap ile ilgili tanıtım yazısına bu sayımızda yer verdik.

Diğer sayılarımız için olduğu gibi, bu sayımızda ele aldığımız konuları içeren yazı makaleleri de ilgiyle okumanızı umarız.

Nisan sayımızda buluşmak üzere Allah’a emanet olunuz…