EDiTÖR´den
17 Aralık 2010 Tunus´ta Muhammed Buazizi´nin işsizlik sebebiyle kendini yakması, benzer nedenlerle sıkıştırılmış, patlamaya hazır Arap âleminde -domino taşları misali- protestoların ateşini yaktı. Onlarca ülkede birkaç ay devam eden ve çok ağır bedeller ödenen ?ayaklanma´ Suriye topraklarında Mart 2011´den beri devam ediyor. ?Arap Baharı finali´ Suriye´de sekizinci yılında?
Suriye halkı direniyor; muhasaraya, kimyasallara, açlığa, sefalete, dünyanın sessizliğine direniyor? Düşüremediler; ne Rusya´sı, ne ABD´si ne İran´ı ne de gerici güdümlü Arap yönetimleri? Açgözlü faniler, işgalci yamyamlar hepsi orada. Merhum Mehmet Akif´in; ?Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk/ Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk/ Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ?? mısralarında belirttiği gibi? Aradan 100 yılı aşkın bir süre de geçse, isimler değişse de sıfatlar değişmiyor?
Emperyalistler için Suriye bir laboratuvar oldu; orada bütün deneyimlerini sergiliyorlar. Güçlerini, silahlarını, ilişkilerini? Olan, Suriye tarihine ve oranın kadim halkına oldu. Sahipsiz bırakıldılar akbabalar karşısında? Buna rağmen ölümüne direniyorlar tam sekiz yıldır; sonsuz bir umutla, Allah´ın yardımının geleceği zamana kadar da direnecekler? Bunun en çarpıcı örneği bugün Şam´ın yanı başında yer alan Guta´da, Doğu-Guta´da yaşanıyor? Çepeçevre kuşatılmışlar, ama teslim alamıyorlar?
Allah´ın hesabından habersiz, kendilerince hesaplar yapanların nasıl alaşağı edileceklerini tarih yazacak?
Türkiye anlaşılır/haklı gerekçelerle önce Fırat Kalkanı, yaklaşık iki aydır devam eden Zeytin Dalı Operasyonu ile sürece müdahil oldu. Tabi Afrin ne Cerablus´a ne el-Bab´a benzemekte? İlkinde muhatap DEAŞ´tı, Afrin´de ABD´nin ta öteden beri desteklediği Marksist, Kürtçü, PKK´nin Suriye´deki kolu PYD/YPG ile karşı karşıyayız. Örgüt, ABD´nin siyasi, silahlı ve istihbarat desteğini almış durumda; hatta Rusya´nın da? Taşeron örgütler? İlkesiz, güdümlü, satılık paçavralar bunlar.
Suriye´de fazlasıyla karmaşık bir durumla karşı karşıya olduğumuz açık. İttifaklar ve dengeler süreç içerisinde değişebiliyor.
Türkiye Afrin´de, -belki yarın Münbiç´te- Amerika ile en kötü günlerini yaşıyor, bu renk vermeseler de öyle? Tabi ABD tolere edilebilir/ göz ardı edilebilir noktaya kadar renk vermeyebilir. O kritik nokta zorlanır ya da aşılırsa Amerika şeytani planlarını devreye sokmakta gecikmez. Türkiye´nin tavrı ne olur; harekât devam eder, Türkiye yol kat ederse, ABD rahatsızlığını kendince yöntemlerle hissettirir? Ümidimiz o ki, insanlığın, mazlumların, yeryüzünde duadan başka seçenekleri kalmamış gariplere dünyayı zindan eden, yaşamı zehir edenlerin, kendilerinin ?devlet´ ve ?örgüt´ olduğunu iddia eden bu insan kıyma makinalarının yerle yeksan olmasıdır?
Ülkemizin bir numaralı gündemi Afrin olunca, konuyu dergi sayfalarımıza taşıdık bu sayımızda. Duamız ve çabamız işgal topraklarının işgalcilerden temizlenmesi. Temennimiz, katillerin ve arkasındaki güçlerin, mazlumların akıttıkları kanda boğulmaları?
Bir başka gündem: 28 Şubat. 2018 28 Şubat´ı gösteriler, haykırışlar, talepler anlamında daha canlı geçti bu yıl. Mazlum-Der aylar öncesinde her yerde konuyu açık alanlara taşıdı? Bundan böyle her ayın 28´inde ?28 Şubat´ konusu bir şekilde gündeme gelecek. Onlar bin yıl sürecek demişlerdi; bizim içinde bitmedi bu süreç, hesaplaşmalarımız?
Darbenin dokunulmayan sivil ayağı gündemde, Cumhurbaşkanı da vurgu yaptı 28 Şubat´ın sivil generallerine?
Ülkemizde, Suriye´de arzın her yerinde mazlumlara dokunan eller hesap vermeli?
Rabbimizden duamız işgalci, darbeci emperyalist örgüt ve devletlerin tahakkümünden insanlarımızın kurtulması?